AYM'nin uslüp ile ilgili kararının ayrıntıları şöyle:

ÖĞRENCİSİNE İHLAL EDEN ÖĞRETMENE ÇİFTE CEZA

Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi'nde bir okulda görev yapan beden eğitimi öğretmenin, somut olayda bir öğrencisine tokat attığı iddiasıyla ilgili olarak hakkında eş zamanlı bir şekilde hem ceza soruşturması hem de disiplin soruşturması başlatıldı.

Ceza soruşturması kapsamında başvurucu 5237 sayılı Kanun'un 86. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kasten yaralama suçunu işlemekle itham edildi.

Disiplin soruşturması ise 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (ı) alt bendinde yer alan hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunma fiilinin işlendiği temelinde gerçekleştiridi.

Disiplin soruşturması sonucunda öğretmene, aylıktan kesme cezası verildi. İtiraz sonucu ceza kınamaya dönüştürüldü. Ayrıca öğretmenin il dışına tayin edilmesi de kararlaştırıldı. Öğretmen hakkında açılan ceza davasında ise beraat kararı verildi.

Öğretmen tüm bu süreçte yaşadığı sıkıntıları AYM'ye taşıdı. AYM ise ilginç bir yönden ihlal kararı verdi. Yüce Mahkeme, Bölge İdare Mahkemesi'nin kararında yer alan uslüp nedeniyle, öğretmenin masumiyet karinesinin ihla edildiğini kararlaştırdı.

İşte mahkemenin kararın ilgili kısımları:

'..... Bölge İdare Mahkemesi, ceza mahkemesi kararında ulaşılan sonucu tartışmaya açmanın yanında kararı okuyanlarda başvurucunun nitelikli yaralama suçunu işlediği izleniminin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bu durumda beraat kararı anlamsız hale gelmiş ve başvurucunun masumiyetine gölge düşürülmüş, öte yandan iki yargı kolu arasında başvurucunun nitelikli yaralama suçunu işleyip işlemediğiyle ilgili olarak çelişkili kararların ortaya çıkmasına sebep olunmuştur. Dolayısıyla masumiyet karinesinin ikinci boyutu ihlal edilmiştir.
Netice itibarıyla Bölge İdare Mahkemesinin ilk derece mahkemesinin esas hakkındaki kararlarını kaldırırken kullandığı ifadeler nedeniyle de masumiyet karinesinin ikinci boyutunun ihlal edildiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. ve 38. maddelerinde güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir....'