Bakan Selçuk'un açıklamalarından satır başları:

Acele etmiyoruz, acele edersek çözümlemelerimiz daha sonra problem olur. Sınıfta öğretmenleri güçlendirmeden bu tasarımın hayata geçmesi mümkün değil, bu konuyla ilgili çalışmalar var. Biz bir deneme tahtasıyla ilgilenmiyoruz. Artık zamanın ruhu değişim istiyor. Burada şöyle bir şey söylemek mümkün. Biz 5 milyon liseli gencimizin sorusunu duyduk. 'Bizi neye hazırlıyorsunuz' diye sordular. Bunun cevabını vermek lazım. Biz öğretmenlere de sorduk. 'Çocuklar öğrendiklerini içselleştiremiyor, bunun çözümü yok mu?' dediler.

2040'lara doğru inanılmaz bir çağ geliyor. Vücudumuzda nano-robotların dolaştığı bir çağa doğru gidiyoruz.

Disiplinler üstü bir yaklaşıma doğru gitmemiz gerekiyor. Bizim bu geçişe ihtiyacımız var. Tüm bu gelişmeler çocuklarda derinleşmelere yol açacak.

Peki ders sayılarında azalma ne demek? 9. sınıflarda 10-11 dersten söz ederken 8'den bahsediyoruz. 12. sınıflarda 13-14 iken 10 dersten bahsediyoruz.

Soru çözmek ayrı bir şey sorun çözmek ayrı bir şey. Belli şablonları belirleyerek soru çözebilirler ama bunu çözerken neden böyle davranıldığını anlamakta zorlanabilirler. Bir çocuğun soru ile sorunu ayırt etmesi şart.

Çocuklar topluma fayda çalışmalarında da bulunmalılar. Biz çift kanatlı bir çocuk istiyoruz. Maddiyi ve maneyi birlikte kuşatan biri olmasını önemsiyoruz.

Lise son sınıfta dahi 'Ben hangi mesleği seçsem?' sorusu karşımıza çıkıyor. Bu çözülür mü? Tabii ki evet. Çocuk 11. sınıfta bile farklı bir alana geçebilmeli, yeteneğine göre dersler yönlendirilmeli. Biz bu çocuğun yeteneğini ve kişiliğini ölçeceğiz. Kariyer yönetimi, atölyelerdeki binlerce denemelerden sonra neye yeteneğini olduğunun testlerle ölçülmesi açısından çok önemli.

'Eğitim sistemi neden değişmiyor, değişince neden değişiyor?' soruları ortaya çıkıyor. Hangi şeyi neden yaptığımızı bilerek yapıyoruz ve bu bizi güçlendiriyor. Deniliyor ki 'Neden hemen yapılmıyor?' Yapmayız. Öğretmen eğitimleri olmadan bu olmaz.

Çocukların sistem kavramını öğrenmesini çok istiyoruz. Çocuğun etrafında gördüğü her şeyin bir sistemle ilgili olduğunu kavraması lazım.

DERS SAYISI DÜŞÜYOR

Peki ders sayılarında azalma ne demek? 9. sınıflarda 10-11 dersten söz ederken 8'den bahsediyoruz. 12. sınıflarda 13-14 iken 10 dersten bahsediyoruz.

Soru çözmek ayrı bir şey sorun çözmek ayrı bir şey. Belli şablonları belirleyerek soru çözebilirler ama bunu çözerken neden böyle davranıldığını anlamakta zorlanabilirler. Bir çocuğun soru ile sorunu ayırt etmesi şart.

Çocuklar topluma fayda çalışmalarında da bulunmalılar. Biz çift kanatlı bir çocuk istiyoruz. Maddiyi ve maneyi birlikte kuşatan biri olmasını önemsiyoruz.

'YETENEĞİNİ VE KİŞİLİĞİNİ ÖLÇECEĞİZ'

Lise son sınıfta dahi 'Ben hangi mesleği seçsem?' sorusu karşımıza çıkıyor. Bu çözülür mü? Tabii ki evet. Çocuk 11. sınıfta bile farklı bir alana geçebilmeli, yeteneğine göre dersler yönlendirilmeli. Biz bu çocuğun yeteneğini ve kişiliğini ölçeceğiz. Kariyer yönetimi, atölyelerdeki binlerce denemelerden sonra neye yeteneği olduğunun testlerle ölçülmesi açısından çok önemli.

'Eğitim sistemi neden değişmiyor, değişince neden değişiyor?' soruları ortaya çıkıyor. Hangi şeyi neden yaptığımızı bilerek yapıyoruz ve bu bizi güçlendiriyor. Deniliyor ki 'Neden hemen yapılmıyor?' Yapmayız. Öğretmen eğitimleri olmadan bu olmaz.

Çocukların sistem kavramını öğrenmesini çok istiyoruz. Çocuğun etrafında gördüğü her şeyin bir sistemle ilgili olduğunu kavraması lazım. Başka önemli bir şey de 'Bilgi kuramı.' Bilgi kuramı dünyada birçok ülkede var. Bizim bilgiye ilişkimizi yenilememiz lazım. 'Ne?' sorusuyla çok ilgileniyoruz. Çocuk bunun cevaplarını öğrenince sınavda başarılı oluyor. Ama bu muvaffakiyet değil. Öğrendiği şeyin ona yardımcı olması demek. 'Ne?' sorusunun yanı sıra 'Ne?' ve 'Nasıl öğrendin?', 'Ne biliyorsun, nasıl bildiğini nasıl biliyorsun?' sorularının da yanıtlarını bilmeli.

Biz bu sistemi çok yüksek bir katılımla hazırladık. Öğretmenlere, öğrencilerei uzmanlara sorduk ve aylarca çalıştık. Bunu bir ders çizelgesi olarak yorumlamak yanlış olur. 'Çizelgeye bakıp bunlar var, bunlar yok demek' olmaz.

İLK YÜKSEKÖĞRETİM SINAVI 2024'TE

Yeni sistemin ilk yükseköğretim sınavı 2024 yılında olacak.

ORTAÖĞRETİMDE VE LİSEDE YENİ SİSTEM NASIL OLACAK?

12'nci sınıflarda ders saatlerinin azaltılarak destek çalışmalarının getirilmesinin de planlandığı modelde, her öğrenci üniversitedeki gibi kendi istediği dersleri seçebilecek.

Yeni lise sistemi ilk olarak 2020-2021 eğitim-öğretim yılında 9'uncu sınıflardan başlayacak ve kademeli bir geçiş süreci olacak.

- 12'nci sınıflar için yenilikçi dersler gelecek

MEB'in ortaöğretime yönelik yeni modelinde "bilgi kuramı" zorunlu ders haline gelecek.

Derslerde yaparak, uygulayarak öğrenme ağırlık kazanacakken özellikle 12'nci sınıflar için yenilikçi dersler getirilecek.

- Haziran ayında ders yerine "yaşam becerileri" etkinlikleri yapılacak

Yeni modele göre ayrıca öğrencilerin her alandan ders alabileceği dengeli bir ders çizelgesi oluşturulacak. Haziran aylarında dersler yerine proje sunumları, portfolyo hazırlıkları gibi yaşam becerileri etkinlikleri gerçekleştirilecek.

Ortaöğretimde yeni modele ilişkin detaylar, yarın Bakan Selçuk tarafından açıklanacak.

12'NCİ SINIFLAR İÇİN YENİLİKÇİ DERSLER GELECEK

MEB'in ortaöğretime yönelik yeni modelinde "bilgi kuramı" zorunlu ders haline gelecek. Derslerde yaparak, uygulayarak öğrenme ağırlık kazanacakken özellikle 12'nci sınıflar için yenilikçi dersler getirilecek.

HAZİRAN AYINDA DERS YERİNE "YAŞAM BECERİLERİ" ETKİNLİKLERİ YAPILACAK

Yeni modele göre ayrıca öğrencilerin her alandan ders alabileceği dengeli bir ders çizelgesi oluşturulacak. Haziran aylarında dersler yerine proje sunumları, portfolyo hazırlıkları gibi yaşam becerileri etkinlikleri gerçekleştirilecek. Ortaöğretimde yeni modele ilişkin detaylar, yarın Bakan Selçuk tarafından açıklanacak.

İşte yeni dönemde seçilecek dersler:

.

.