Eğitim-Bir-Sen Mersin 1 Nolu Şubesinin  Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü hakkındaki iddialarına karşı, Mersin Milli Eğitim Müdürlüğünün Sitemize Göndermiş olduğu basın açıklaması..

İşte O açıklama...

BASIN AÇIKLAMASI

(15.04.2019) Eğitim-Bir-Sen Sendikasının 1 no.lu şubesinin izinsiz olarak yaptığı basın açıklamasında, kendi sendikalarının üyesi olmadığını belirttikleri bazı yöneticilerin merkez ilçelere atanmaları ile İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yapılan atamalar hakkındaki iddialarından bahsedilmiştir. Oysaki Bu görevlendirmeler 5442 sayılı İl İdaresi Kanununda belirtilen mevzuat çerçevesinde yapılmıştır. Sendikalarına üye olan memurların tarafımızdan çağırılarak istifaya zorlandığı iddiasında bulunmuşlardır.

Oysa ki bu toplantıyı yapma girişiminde bulunan sendika başkanı ve üyelerinin 1.5 aydır süren isnatsız iftiraları neticesinde bunları tasvip etmeyen üyelerin kendi rızaları ile müdürlüğümüzün herhangi bir baskısı olmadan istifa etmeleri sonucu oluşan bu geriye gidişin faturasını İl Milli Eğitim Müdürü ve yöneticilerine yıkmak istemişlerdir.

Kurum içerisinde görevlendirilen kişiler aracılığıyla makam ve mevkilerini kullanarak mobbing, baskı ve tehdit iddialarında bulunmuşlardır. Ne yazık ki bu iddialar da asılsız ve mesnetsiz bir iddiadan öteye gidememiştir.

Kurumumuzdaki iş ve işleyiş, çalışma düzeni hakkında siyasiler böyle istedi veya sendikalar böyle istedi şeklindeki beyanlarda tamamen gerçeklerden uzak bir iddiadır. Şöyle ki Kurumumuzdaki iş ve işleyiş, çalışma düzeni tamamen Milli Eğitimin Temel Amaçları ve yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılmaktadır.

Sendikanın şube sekteri olan kişinin Milli Eğitim Müdürlüğü özlük dosyasındaki “gizli” ibareli ve kişiye özel belgenin oradan çıkarılarak basına servis edilmesi iddiası da tamamen gerçek dışı ve ağır suçlayıcı bir iddiadır.

Şöyle ki bahsedilen kişi hakkındaki belge defalarca herkes tarafından gündeme getirilerek değişik zamanlarda değişik platformlarda kurumumuzun dışındaki kişilerce bilinen ve ortama yayılan bir belgedir. İddia edildiği üzere kurumumuzda baskı, şiddet ve zulümden bahsedilemez.

Kurum çalışanlarının fişlendiği iddiaları da tamamen yersiz iddialardan öteye gidememiştir. Sendikanın basın açıklamasına konu olan iddialar Bakanlığımız Maarif Müfettişlerince yaklaşık 3 haftalık bir süreç içerisinde inceleme ve soruşturmaya tabi tutulmuştur.

Bakanlığımızdan gelecek rapor kamuoyu ile paylaşılacaktır. Basın açıklaması yapan sendika başkanının daha önce sosyal medya aracılığıyla attığı tweetlerdeki mesnetsiz, soyut ve hakarete varan iddialarla ilgili olarak Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlanarak kovuşturma süreci başladığının da bilinmesinde yarar vardır.

Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü yaptığı çalışmalar ile birlik ve beraberlik ruhu içerisinde Türkiye genelinde ve Uluslararası Projelerde en üst seviyelerde başarılara imza atmış durumdadır. Mersinde eğitimin kalitesinden her zaman övgü ile bahsetmekten onur ve gurur duymaktayız.

Bu başarıların söndürülmesini ve duraksatılmasını hiçbir güç engelleyemez ve engelleyemeyecektir de. Eğitim-Bir-Sen sendikasının “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa” uymayan bu basın açıklaması ile daha önce sosyal medya üzerinden yaptıkları, kanun ile sınırları çizilmiş sendikacılık faaliyetleri ile bağdaşmayan açıklamaları sebebi ile başlatılan adli ve idari incelemesoruşturma işlemleri devam etmektedir. Yapılan idari ve adli inceleme, soruşturma ve kovuşturmalar sonuçlandığında kamuoyuna ve ilgililere gerekli bilgilendirmeler yapılacaktır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Eğitim-Bir-Sen Mersin 1 Nolu Şube Başkanı Abdulla Çelik’in yaptığı basın açıklaması ise şöyle: 

BASIN AÇIKLAMASI

15.04.2019 Pazartesi

Kurulduğumuz 1992 yılından bugüne değin 27 yıl boyunca kuruluş felsefemiz ve idealimiz olan hak , adalet, doğruluk, dürüstlük, özgürlük ve merhamet diye haykırdığımız prensiplerimizden asla taviz vermedik.

Bizler "haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır." ifadesinin temsilcileriyiz. Yıllardır bu şehirde hiç bir haksızlığa, zulme, hukuksuzluğa asla göz yummadık, hiç kimse bundan sonra da bizden böyle bir şey beklemesin.

Milli Eğitim Müdürlüğünün izleme ve değerlendirme noktasındaki en büyük sivil paydaşlarından biri şüphesiz sendikalardır. Takdir olunur ki yaşadığımız bu süreç tam da bunun gereğini yerine getirmektir.

Bir süredir Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğündeki yanlışların düzeltilmesiyle ilgili mücadele veriyoruz ve bu mücadeleyi çeşitli zamanlarda kamuoyu önünde çeşitli yol ve yöntemlerle sürekli dile getirdik. Uzun zamandır sorular soruyoruz ve cevaplar bekliyoruz.

Memuriyet hayatı boyunca tek bir cezası bile olmayan ve çalıştığı süreler içerisinde başarı belgesi, üstün başarı belgesi ve aylıkla ödül dahil bir çok taltif alan kadrolu şube müdürleri kendi rızaları dışında başka ilçelere neden gönderilmiştir?

Adeta eski Türkiye'de kaldı dediğimiz bir bürokratik alışkanlıkla kafasına uymayanı "sürgün" mantığı ile gönderen ve yerine de asaleten atanma şartlarını taşımayan kişileri "ben yaptım oldu" diyerek görevlendiren bir kamu yönetimi anlayışı tüm vicdanları yaralamaktadır.

Daha önce sosyal medyada yaptığımız açıklamalar üzerine Bakanlık Makamı müfettiş görevlendirmiş ve iddia ettiğimiz konuları incelemeye almıştır. Bizler hukuka ve soruşturma sürecine olan saygımızdan o dönemde hiçbir cümle kurmayı uygun bulmadık.

Ancak Milli Eğitim Müdürlüğü makamını işgal eden zat müfettişler gitttikten sonra adeta bugünlerde kullanmak için görevlendirdiği artık gün gibi aşikar olan kişiler aracılığıyla makam ve mevkilerini kullandırarak kurum içerisinde mobbing, baskı ve tehditlerini arttırmıştır.

Buradan Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk'a sesleniyoruz:

Sayın Bakanım;

Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğündeki çalışma barışı "bu bizdendir, bu değildir." diyerek bozulmaktadır. İl Müdürü soruşturma sürecinde kendisi aleyhine ifade verdiğini düşündüğü kişilere karşı mobbing yapmakta, adalet ve liyakat ilkelerini hiçe sayarak görevlendirttiği şube müdürleri ve il müdür yardımcılarının baskı ve tehditleriyle kurum içindeki üyelerimizi istifaya zorlamaktadırlar.

Sayın Bakanım

Kurumun uygulamalarındaki her hangi bir yanlışa karşı tepki gösterildiğinde tepki gösteren siyasiler ise "sendikalar böyle istedi" denilmekte, yanlışa sendikalar tepki gösterirse "siyasiler böyle istedi" diyerek sadece çalışma huzuru değil toplumsal huzurda bozulmakta, taraflar birbirine kırdırılmakta ve küstürülmektedir.

Görevden alınan, soruşturma geçiren bir çok kamu personeline de sanki imza ve sorumluluk kendisinin değilmişçesine bazen sendika ,bazen başka bir STK, bazen siyasiler, bazen Valilik ve Bakanlık Makamları böyle istedi denilerek sorumluluk almaktan kaçınmakta adı geçen kurumsal yapıları kendisine kalkan olarak kullanmakta kişileri bu kurumlara karşı kışkırtmaktadır.

En son yaşanan olayda ise sendikamızın şube sekreteri olan arkadaşımızın il milli eğitim müdürlüğü özlük dosyasındaki "gizli" ibareli ve kişiye özel belge oradan çıkarılarak basına servis edilmiştir.

Kendisine emanet edilen devletin "gizli" belgesine bile sahip çıkmayan, çıkamayan ve bunu basına servis eden kişiler alenen suç işlemiştir. Bu "gizli" ibareli belgede "...bu suçu işlediklerine dair kesin, inandırıcı ve yeterli kanıtlar bulunmadığından adı geçen sanıkların beraatine karar verildiği..." denmesine rağmen başkan yardımcımızı terör örgütü üyesiymiş gibi göstermek itibar suikastlarının en büyüğüdür.

Ne hikmetse bu yalanı sosyal medyada yayan ilk kişiler yine müdür beyin adalet ve liyakat ilkesini ayaklar altına alarak görevlendirdiği il müdür yardımcısı E. D. ve Şube Müdürü M. E. olmuştur.

Bu makamları adeta gasp eden bu kişiler bunun bir suç ve itibar suikasti olduğunu bilmiyorlar mıdır? Bunu bilerek yapıyorlarsa kime ve neye güvenerek yapmaktadırlar. İl Müdürü kadrolu çalışanları gönderip, bu kişilere makam mevki vererek kime neyi ispat etmeye çalışmaktadır?

Bu makamların ağırlığını azalttıklarının ve başında oldukları kurumun itibarını ayaklar altına aldıklarının farkında değiller midir?

Şimdi biz yine soruyoruz:

Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğünde hak ve hukuk çiğnenerek kendi personelinin "gizli" ibareli kişisel verilerini suç olduğu halde bir haber sitesine sızdırılmasına göz yuman bir yönetim anlayışına Mersin'de görev yapan 22 bin eğitim çalışanı nasıl ve niye güvensin?

İzinli olduğunda bile makam aracından hiç inmeyen, makam odanın kapısı millete hep kapalı olan bu yönetim anlayışıyla Eğitim'de 2023 Vizyonunu Mersin'de yakalamak hayaldir.

Düşünün bir kere tüm ülkede kamuda tasarruf tedbirleri konuşulmaktadır, il milli eğitimde yüzlerce kadrolu şef, memur ve hizmetli bulunmaktadır. Ama bizim il müdürü özel kalemine kendisinden önceki müdürlerin yaptığı gibi kadrolu arkadaşlarımızı görevlendirmemiş ve yan taraftaki öğretmenevinin hizmet alımı yoluyla istihdam ettiği 2 kişiyi öğretmen evinde bir gün bile çalıştırmadan özel kalemine görevlendirmiştir.

Öğretmenevinin bu kişilere ihtiyacı yoksa çalıştırmadığı bu kişilere niye öğretmen evi üzerinden maaş ödemesi yaptırılarak kurum zarara uğratılmaktadır. Öğretmenevinin ihtiyacı olmasına ve kadrolu birçok çalışanı olmasına rağmen böyle bir görevlendirmede ısrar ederek kurumu zarara uğratmak görevi kötüye kullanmak değil midir?

Biz bunlar gibi bir çok soru sorduk.

Ama sorularımıza hiç cevap alamadık. Yapılan bütün haksız ve hukuksuz işlemleri haykırıyor ve cevap bekliyoruz. Sorulan onca soruya cevap vermek yerine Mersin İl Milli Eğitim Müdürü bir telaşla olayların üstünü kapatmayı veya yanlışları savunmayı kendine görev edinmiş ve bu minval üzerinde iş ve işlemler yürütmüştür.

Eğitim-Bir-Sen Mersin 1 Nolu Şube olarak diyoruzki:

Baskıdan ve zulmümden vazgeçiniz!

Hukuksuz atama ve görevlendirmelerden vazgeçiniz!

Eğitim çalışanlarına şiddete varan hakaret, küfür ve davranışlardan vazgeçiniz!

Eğitim çalışanlarını fişlemekten vazgeçiniz!

Değişik zamanlarda yaptığınız sergilediğiniz faşizan tutumlarınızdan vazgeçiniz!

Haber sitelerine kişiye özel veri kapsamında olan, devletin "gizli" ibareli belgelerini servis ederek suç

işlemekten vazgeçiniz.

İtibar suikastı yapmak için eğitim yuvalarını dedikodu kazanına çevirmekten vazgeçiniz!

Bir Milli eğitim Müdürü olarak varsa enerjinizi usulsüz ve hukuksuz iş ve işlemler için değil Mersin'deki eğitim öğretim faaliyetlerinin kalitesini yükseltmek için harcayınız.

Buradan Mersin Milli Eğitim Müdürüne sesleniyoruz:

Hiçbir baskı, şiddet, iftira ve algı operasyonu bizi susturamaz.

Eğer susarsak önce kendimize ihanet etmiş oluruz.

Susmayacağız, tek bir kişi kalsak bile hakkı, adaleti, doğruyu söylemeye devam edeceğiz.

Abdulla ÇELİK

Şube Başkanı