Memur-Sen Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıya, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Dr. Adnan Ertem, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz ve Memur-Sen Konfederasyonu Yönetim kurulu üyeleri ile bağlı sendikaların genel başkanları katıldı.

Yalçın, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı Türkiye'de ilk andan itibaren gerek milletin hassasiyeti gerekse de devletin ortaya koyduğu mücadele ciddiyeti sayesinde idari ve insani tedbirler noktasında önemli mesafe alındığını belirtti.

Salgına karşı yürütülen mücadelede kamu yönetimi ve kamu hizmeti noktasında yüksek sorumlulukla hareket eden ve görev yapan herkese şükranlarını sunan Ali Yalçın, "Özellikle sağlık hizmetlerini sunan kamu görevlisi arkadaşlarımıza, sağlık çalışanlarımıza, bu süreçte sağlık çalışanı sıfatını anne, baba, evlat, eş ve kardeş sıfatlarının önüne koymak noktasındaki emsalsiz fedakarlıklarından dolayı minnettarız." dedi.

Güvenlik görevlilerine de teşekkür eden Yalçın, tüm kamu çalışanları için katılımcılardan alkış istedi.

Salgınla mücadelede "Evde Kal" ve "Hayat Eve Sığar" çağrılarının tedbirli davranmanın anahtarı olduğunu bildiren Yalçın, salgın nedeniyle oluşan ve oluşacak mağduriyetlere karşı tereddütsüz dayanışmanın anahtar kavramının "vefa", kilit eyleminin ise "infak" olduğunu söyledi.

"Şimdi Vefa Zamanı" çağrısıyla içinde bulunulan süreçte dara düşenlere, sıkıntıya girenlere ve mağdur olanlara destek verdiklerini ve herkesi destek vermeye davet ettiklerini belirten Ali Yalçın, şunları kaydetti:

"İnsan-insan temasının en aza indirilmesine yönelik tedbirlerin doğal sonuçlarından biri hiç kuşkusuz, üretim süreçlerinin, ticari ve sınai faaliyetlerin, eğitim başta olmak üzere birçok kamu hizmeti ile bu hizmetlerle ilişkili birçok özel sektör faaliyetinin durmasıdır. Günlük çalışan, günlük kazanan ve ihtiyacını karşılayan birçok insan, ihtiyaçlarını karşılayacak gelirden şu an mahrum olmayla karşı karşıyalar.

İnsanlar hayatlarını sürdürmek için çalışmak, hayatta kalmak için ise evde kalmak zorundalar. Bu çelişkinin ürettiği ve üreteceği mağduriyetlere gözlerimizi kapayamayız. Kesinlikle uyulması gereken bir husus var, zorunlu olmadıkça herkes salgınla mücadele noktasında evde kalmalı. Fakat yine kesinlikle olması gereken bir başka husus daha var, hiç kimse salgınla mücadele sürecinde de zorda kalmamalı, yalnız kalmamalı, darda kalmamalı."

- "Sıkıntıya düşenleri görmek için ne test lazım ne de tahlil lazım"

"Hayatı eve sığdırdığımız bugünlerde insanlığı, vefayı, yardımlaşmayı ve dayanışmayı da vakte sığdırmak durumundayız." diye konuşan Yalçın, salgın sürecinin zihinlere kazıdığı eylemin infak, yüreklerde yaşattığı değerin de vefa olması gerektiğini dile getirdi.

Virüsün çaresinin, aşısının, tedavisinin bulunmasının bilimin işi olduğunu ve zaman alabileceğini anımsatan Ali Yalçın, "Fakat virüsün ürettiği olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi, mağduriyetlerin giderilmesi insanların işidir ve bu her zaman yapılabilir. Tam da zamanında yapılır, şimdi o zaman. Virüsü görmeyen gözlerimiz etkilerini, mağdurlarını ve bu anlamdaki mahzunlarını görüyor. İşe gidemeyenleri, işini yapamadığı için ihtiyaçlarını gideremeyenleri, tezgahını açamadığı için sıkıntıya düşenleri görmek için ne test lazım ne de tahlil lazım." ifadesini kullandı.

Devletin, virüsün ve mücadelenin gereği olan tedbirlerin üreteceği olumsuzlukları minimize etmek adına ertelemeden teşvike, finansal destekten borç ötelemeye birçok uygulamayı devreye soktuğunu hatırlatan Yalçın, kararların alınmasını sağlayan yetkililere teşekkür etti.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Medeniyetimiz, bir taraftan 'insanı yaşatan devlet' tarzının, diğer taraftan da 'her şeyi devletten beklemeyen millet' tavrının örnekleriyle doludur ve bugün de böyle bir örneği vermenin tam zamanıdır." dedi.

Millet, birey ve ülkenin sivil toplum kuruluşları olarak zor zamanlarda zora talip olunması ve sorumluluk alınması gerektiğini ifade eden Yalçın, şunları kaydetti:

"Memur-Sen olarak, bu çerçevede ilk olarak konukevimizi sağlık çalışanlarının yararlanması için devlete teslim ettik. Hemen ardından Memur-Sen yönetimi olarak sağlık çalışanlarımızın kullanımına sunulması amacıyla BİLSEM ve meslek liselerinde üretilen 20 bin koruyucu siper ve 30 bin maskeyi Sağlık Bakanlığına teslim ettik. Bugün ise 'Şimdi Vefa Zamanı' çağrısıyla üyelerimizi ve milletimizi yardım kampanyalarına desteğe davet ediyoruz. Bu çerçevede, büyük Memur-Sen ailesinin 1 milyonu aşan üyesinin vefa haykırışıyla, infak duruşuyla, her zor süreçte gerek sınır içinde gerek sınır dışında mazlum ve mağdur varsa duyarlılık ortaya koyan Memur-Sen camiası olarak Kızılay, İHH ve Deniz Fenerine salgına dayalı mağduriyet yaşayan ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaları amacıyla 1 milyon lira bağışta bulunuyoruz.

Bununla kalmıyoruz, dün Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla başlatılan ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinasyonunda yürütülecek olan Biz Bize Yeteriz Türkiye yardım kampanyasına da Memur-Sen olarak yine 1 milyon lira bağışta bulunacağız. Toplamda 2 milyon lira bağışla bu sürece ilişkin duyarlılığımızı kurumsal anlamda ortaya koymuş olacağız. Memur-Sen'e bağlı sendikaların genel başkanları olarak bir aylık maaşlarımızı da aynı kampanya kapsamında Cumhurbaşkanımızın çağrısına karşılık vererek bağışlayacağız ve duyarlılığımıza tüm kamu görevlileri ile imkan sahiplerini de bu vesileyle davet ediyoruz."

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Adnan Ertem de konuşmasında, kampanyanın büyük fayda sağlayacağını belirterek, "Devlet olarak, konuya ilişkin birçok paket açıkladık. Yardımların da bu noktada önemli bir rol oynayacağını düşünüyoruz. Bu kampanyada emeği geçen başta Memur-Sen olmak üzere tüm kurumlara teşekkürlerimi sunuyorum." dedi.

Toplantıda İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık ve Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz de birer konuşma yaptı.