Kamudanhaber - Özel Haber

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Memur-Sen’in düzenlediği bir programda ;

“ Memur-Sen Türkiye’nin medarı iftarıdır .” diyerek Memur-Sen hakkında aşağıda ki açıklamaları yapmıştır .

Türkiye'de ideolojik sendikacılığın yerini temel hedefi emekçilerin hak ve imkanlarını güçlendirmek olan yeni bir sendikal anlayışın aldığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: "AB sürecimize destek veren, Kudüs'ün hakkını savunan, ihtiyaç sahiplerine el uzatan, kritik dönemlerde vesayetçiler yerine mili iradenin yanında saf tutan Memur-Sen, ülkemiz için önemli bir kazanımdır. Ben tüm Memur-Sen ailesine çalışanlarımızın haklarını savunmada gösterdikleri gayretin yanı sıra Türkiye'de milli iradenin, demokrasinin, insan hak ve hürriyetlerinin yerleşmesine verdikleri destek için de şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum."

Memur-Sen'in her türlü vesayete karşı yürüttüğü mücadeleyi takdirde karşıladıklarını özellikle belirtmek istediğini dile getiren Erdoğan, sendikanın bu özgür ve özgün tavrının gelecek dönemde güçlenerek devam edeceğine inandığını vurguladı. 

Cumhurbaşkanı’nın açık ve alenen destek verdiği Memur-Sen ve ona bağlı konfederasyonu Eğitimbirsen’in şube başkanları bugünlerde Cumhurbaşkanı ve onun getirdiği Bakan’lar üzerinden iktidarı ve Cumhurbaşkanımızı hedef alan açıklamalar yapmaktadırlar .

Muhalefetin ve muhalif medyanın sürekli Cumhurbaşkanı’na yönelik yakıştırmalarda bulunduğu ; Saray , Padişahlık gibi kavramları artık Eğitimbirsen şube başkanları kullanmaktadır .

Eğitimbirsen İstanbul şube başkanı İdris Şekerci’nin bugün attığı twit , sendikal bir refleksin ötesinde devlete ve iradeye başkaldırı niteliğindedir .

Yine hükümeti ve Cumhurbaşkanı’nı basireti bağlanmakla suçlayıp akıl tutulması yaşadığını beyan eden açıklamalar talihsiz açıklamalardır.

İşte o twitler 

Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Memur-Sen’e ve Eğitimbirsen’e verdiği açık desteğe rağmen sendika yöneticilerinin sözün şehvetine kapılarak direk Cumhurbaşkanı’nı ve iktidarı hedef alan açıklamaları yanlıştır .

Yine bizzat Cumhurbaşkanı tarafından göreve getirilen Bakan’lara yönelik aşağılayıcı dil ve üslup güç zehirlenmesinin göstergesidir .

Aşağıda ki twiti İstanbul Memur-Sen başkanı Talat YAVUZ , Milli Eğitim Bakanı’nı kastederek atıyor .

 

Sendika yöneticilerinin Milli Eğitim politikalarını ve uygulamalarını kurumsal bir yapı altında kurumsal kimlikle ve kurumsal bir dille eleştirmesine ve yol göstermesine asla itiraz etmeyiz , bizzat bu eleştirileri dikkatlice takip eder ve haberleştiririz .

Ancak Memur-Sen İstanbul şube başkanının yukarıda ki twiti eleştiri sınırlarını aşmıştır .

Ülkenin Milli Eğitim Bakanına “ Yakışıyor adama ne yapsın ...” diye dalga geçecek , aşağılayacak bir dil ve üslupla yapılan bu açıklama Memur-Sen ve Eğitimbirsen kimliğine yakışmaz .

Memursen ve Eğitimbirsen sendikal kimliği adı altında Devletin başında bulunan Cumhurbaşkanı’nı padişaha benzetip Ferman padişahınsa dağlar bizimdir diyecek kadar gözü karartmış bir sendikacının Milli Eğitim Bakanını kastederek ; “ Bakan oturduğu yerden ahkam kesmeyecek ...” sözünü yadırgamıyoruz bile artık ...

Devletin başında bulunan Cumhurbaşkanı’na basireti bağlanmış , akıl tutulması yaşıyor diye hocaları Ahmet Davutoğlu gibi MHP ile yapılan ortaklığın acilen bozulmasını isteyen sendika yöneticileri ; PKK’nın temsilcisi Hdp’li belediyelere kayyum atanmasına tek ses çıkaramayıp , sessiz kalarak , iktidara destek vermeyerek kime ve hangi amaca hizmet ediyor ?

Sonuç olarak ; Memur-Sen ve Eğitimbirsen Genel başkanı Ali YALÇIN’ın ; şube başkanlarının Sayın Cumhurbaşkanı’na , iktidara ve onun getirdiği Bakan’lara karşı sistemli olarak yürüttüğü seviyesiz eleştirileri sonlandırması gerekmektedir .

Bu güç zehirlenmesinin bedelini toplu sözleşme masasında devlet sendikaya ödetmiştir .

En büyük zararı da memurlar görmüştür .

Cumhurbaşkanımızın, Memur-Sen ve Eğitimbirsen’e verdiği değerin karşılığı bu olmamalıdır .