Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde;

(Müsilaj sorunu) Hepimiz bu konuyla yakından ilgiliyiz. Son derece tedirgin edici bir tablo. Burada ortaya çıkan Çevre ve Şehircilik Bakanımızın açıkladığı eylem planı her açıdan güçlü bir şekilde takip edilecek, gerekleri güçlü bir şekilde yerine getirilecek. 

'3 YILLIK PLAN ÇERÇEVESİNDE TAMAMLANACAK'

Sayın Cumhurbaşkanımız konuyu bizzat takip ettiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanımıza talimatlar verdiğini ifade etti. Bu deniz salyası sorununun kaderimiz olan tabiatı bütün tehlikelerden korumak ve kurtarmak için çok ciddi bir uyarı olarak ele alınması gereken bir plan olarak değerlendiriyoruz. İleri biyolojik arıtma tesisi yapmanın ne kadar önemli olduğu, yapmamakla övünmenin, bunlarla ilgili temel atmama töreni düzenlemenin ne kadar yanlış olduğu ortaya çıktı. Marmara Denizi'nde 91 noktada denetimlerini sürdürüyor. Acil eylem planı devreye girmiştir. 3 yıllık plan çevresinde tamamlanacaktır.

İnsan eliyle kirlenme konusunda en güçlü mücadeleyi vermemiz gerektiğini bir kere daha ifade ediyorum. Arkadaşlarımız Meclis'te de konunun takibini yapacaklar. Önergeler verilecek, bu çerçevede bütün partilerin katılımıyla takibi gerçekleştirilecektir. Partimiz bu konunun yakın takipçisi olmaya devam edecektir.

'CUMHURBAŞKANIMIZIN ORTAYA KOYDUĞU ÇERÇEVE BUNDAN SONRA HÜKÜMET VE KABİNEMİZ İÇİN BİR TALİMATTIR'

Çevre konusu 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde yoğun biçimde işlendi. Cumhurbaşkanımızın o gün ortaya koyduğu çerçeve bundan sonra hükümet ve kabinemiz için bir talimattır. Sayın Cumhurbaşkanımız 10 ayrı millet bahçesinin açılışını gerçekleştirdi. Şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirilecek bu projeyi çok yakın bir şekilde takip ediyoruz.

Atık arıtma tesislerinin ve temiz suyla ilgili faaliyetlerin partimiz ve siyasetimiz açısından öncelikli gündem maddelerinden biri olduğunu belirtmek isterim.

Alanya, Antalya, Kocaeli körfezde, İstanbul Tuzla, Ankara Kızılcahamam, Gaziantep Şehit Kamil ilçelerimizde atık getirme merkezlerimiz hayata geçmiş oldu. Şehirlerimiz için çevre duyarlığını gösteren önemli bir altyapı ortaya çıkmış oldu. 46 ilimizde 10 milyon metreküp alana sahip 80 millet bahçesi şu anda yapım aşamasındadır. Bütün bunların yapılabilmesi için birtakım yan faktörlerin devreye girmesi gerekiyor.

'TÜRKİYE OYUN DEĞİŞTİRİCİ BİR AKTÖR'

Doğalgazın yaygınlaştırılmasını çevrenin korunmasına büyük etkisi vardır. Geniş kapsamlı ağaçlandırma sürdürülüyor. Bunlar gerek Çevre Şehircilik Bakanlığımızın partimize yaptığı sunumlar gerekse MYK ve MKYK'ya üye arkadaşlarımızın kendi bölgelerinden getirdikleri duyarlıklar bakımından güçlü bir şekilde takip ediliyor.

Karadeniz'de ortaya çıkan doğalgaz Türkiye'nin enerji tedarikinde oyun değiştirici bir aktör olarak yükselen bir işareti ortaya koydu. Amasra 1 kuyusunda doğalgaz keşfinin yapılması çok önemli. Daha önce Tuna 1'de doğalgaz keşfedildi. Deniz tabanında doğalgaz üretim tesisleri kurulacak, karada doğalgazı işleyecek, kullanıma hazır hale getirilecek tesisler kurulacak.

'ALLAH HERKESE TÜRKİYE'NİN BAŞARILARIYLA SEVİNMEYİ NASİP ETSİN'

Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon, gerçekleştiren arkadaşlarımızın emekleri, Deniz Kuvvetlerimizin yüksek performansı Türkiye'nin kendi kaynaklarını keşfetme konusundaki güçlü iradesini gösteriyor. Türkiye içinde siyaset yapanlar Türkiye'nin zenginliklerinin artmasını eleştiri konusu yapıyor. Allah herkesin Türkiye'nin başarılarıyla sevinmeyi nasip etsin.

Bütün bu mücadeleyi kendi milli güvenliğimiz için, egemen bir devlet olarak vatandaşlarımızı korumak için, hukuk düzenimizi demokrasimizi tehdit eden teröre karşı gerçekleştiriyoruz. Asker, polis, güvenlik, jandarma, istihbarat mensuplarına saldırdığı gibi vatandaşımıza saldırıyor. Buna karşı meşru mücadele vermekten daha doğal bir şey olamaz.

'TÜRKİYE İLE IRAK ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN BOZULMASINI ARZULUYORLAR'

Maalesef içeride bunların tercümanları olan psikolojik harp unsurları karşımıza çıkıyorlar. Montajlanmış fotoğraflarla sanki Türkiye'nin sivillere, tarihi eserlere karşı eylemi varmış gibilerinden yaklaşım sergiliyorlar. Bunu yapanlar Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin bozulmasını arzulayanlardır. TSK bu konuda en yüksek hassasiyete sahip bir mücadeleyi vermektedir. Bazen gecikmenin tek sebebi 'aman sivillere, yerleşim yerlerine, insanlığın mirasına zarar gelmesin' denmiştir. Terörle mücadelenin istismar ederek sivillere zarar veren başka ülkeleri görüyoruz.

YUNANİSTAN'A SER TEPKİ

Mülteci konusu insanlığın gündemini oluşturmaya devam ediyor. Çok üzülerek açıklıyorum. En son Yunanistan'da yüksek teknolojili ses bombaları devreye alındı. Bunlar kullanılması halinde temas eden kişilerin güçlü bir şekilde zarar görecekleri tıbbi raporlarla açıklanıyor. Yunanistan sınırlarına mülteci gelmesin diye yapıyor, Avrupa'nın sınırlarını korumaktan bahsediyor. Ses bombaları bir çeşit silah. Sınırlarımıza ölümden kaçan insanlar yaklaşmasın diye bunu kullanacaksınız ondan sonra Avrupa değerlerinden bahsedeceksiniz.

'BU UTANÇ VERİCİDİR'

Danimarka'da sığınmacıların başvurularını değerlendirirken onları ülke dışına gönderebileceklerine dair yasa çıkarıldı. Avrupa Akdeniz İnsan Hakları Gözlem Evi, bu güçlü ses bombaların acı bir şekilde insanlara zarar vereceğini söylüyor. AB Komisyonu Sözcüsü mücadelenin Avrupa temel haklarına uymasını söylüyor. Bu uyarıların 10 katı 1000 katı Yunanistan'ın ihlalleri var. Bu ihlaller karşısında hiçbir iş yapılmıyor. Adeta Yunanistan'a 'her türlü hukuksuzluğu yerine getir, göçmenlerin Avrupa'ya girmesini engelle' deniyor. Bu utanç vericidir.

Cumhurbaşkanımız onlara Yunan sahil güvenliğinin göçmen botlarının batırıldığına dair bilgi ve belgeleri batırdığına dair fotoğraf vermesine rağmen hala bilgimiz yok deniyor.

Bu konuda somut sonuçlar doğuran eylemler bekliyoruz. Avrupa demokrasileri Akdeniz'e gömülüyor. Bunun yerine sadece Yunan sahil güvenliğini kınamak yetmiyor. İnsanlara ses bombası uygulamak ne demek? Bundan daha vahşi yöntem olabilir mi? Danimarka'nın yaptığı ölümden kaçan insanları sürgüne göndermek gibi bir şey oluyor.

Avrupa'nın değerlerini korumaktan bahsediliyorsa bu gayrimeşru uygulamaların sona erdirilmesidir.