Hürriyet'ten Aziz Özen'in haberine göre: Gazeteci Kutlu Adalı'nın Kıbrıs'ta öldürülmesi olayına ilişkin soruşturma kapsamında adli kontrol kararıyla serbest bırakılan Atilla Peker'in ifadesinde şunları söylediği öğrenildi:

EKEN'LE KIBRIS'A GİTTİK

1996 yılı mart veya nisan aylarında, Sedat Peker'in isteği üzerine İstanbul'dan Ankara'ya gittim. Kardeşim ve Korkut Eken'le otel lobisinde buluştuk. Eken bize KKTC'de Türkiye aleyhine çalışmalar yapan insanların olduğunu, öldürülmesi gerektiğini söyledi. Ancak isim telaffuz etmedi. Ertesi gün Eken ve ben, THY ile Kıbrıs'a uçtuk. Ben kendi kimliğimi kullandım, Eken ise 'Mustafa' isimli bir kimlik kullandı. Korkut Eken'in yanında Bond tipi ağır çanta vardı. Lefkoşa'da bir otele yerleştik. Ardından Sivil Savunma Daire Başkanlığı'na gittik. O dönem burada albay rütbesi ile bulunan Galip Mendi ve yardımcısı olan Yarbay Enver Topuz ile tanıştık.

BİR EVİ GÖZETLEDİK:

Eken bana, Ankara'da iken Jeriko marka silah vermişti. Bu silah üzerimdeydi. Yan odada ise ikinci bir Uzi marka silah verdi. Bu silaha susturucuyu nasıl takacağımı öğretti. 2 gün Lefkoşa'da bir evin içini ve bahçesini gözetledik. Eken bana Türkiye'ye geri döneceğimizi, ancak bu iş için daha sonra tekrar geleceğimizi söyledi. Kıbrıs'ta toplam 3 gün kaldık, 4'üncü gün döndük. Aradan birkaç ay geçti. Bir silahla yaralama olayı nedeni ile Paşakapısı Cezaevi'ne girdim. Bir gün hastaneye gitme bahanesiyle araç ayarlayarak Korkut Eken'in bulunduğu Silivri'deki bir otele gittim. Bu otelin lobisinde, Korkut Eken, kardeşim Sedat Peker ve tanımadığım iki kişi vardı. Bu arada ben cezaevindeyken, basından Lefkoşa'da bir gazetecinin Uzi marka susturuculu silahla öldürüldüğünü duymuştum. Eken otelde bana, 'Bak seninle gittiğimiz o olayı hallettik' dedi."