Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 10 büyükelçinin tutuklu Osman Kavala'yla ilgili açıklamalarına ilişkin, "Elçiliklerin toplu bir şekilde böylesi bir tavır ve söylemlerini doğru bulmuyorum." dedi.

Karamollaoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündemi değerlendirdi.

Cumhuriyet'in kuruluşunun 98. yıl dönümünü kutlayan Karamollaoğlu, her türlü zorluğa ve imkansızlığa rağmen milletin vatan sevgisiyle, hürriyet ve istiklal aşkıyla, inanç ve kararlılıkla giriştiği istiklal mücadelesinin her safhasının eşsiz kahramanlıklarla dolu büyük bir zaferle sonuçlandığını kaydetti.

Karamollaoğlu, "Cumhuriyet, milletimizin bağımsızlık ve hürriyetinden asla taviz vermeyeceğimizin en açık ifadesidir. Cumhuriyetimizin 98. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, istiklal mücadelemizin isimsiz nice kahramanlarını ve bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, aziz milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı tebrik ediyorum." diye konuştu.

10 büyükelçinin, tutuklu Osman Kavala ile ilgili açıklamalarını da değerlendiren Temel Karamollaoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanının 'istenmeyen şahıs' ilan edilmeleri talimatını verdiğini söylemesinin ardından büyükelçiliklerden yeni bir açıklama daha geldi. Hükümet mi geri adım attı, onlar mı geri vitese takıldı, bu tartışmalara girmeyi doğru bulmuyorum. Her şart altında, elçiliklerin toplu bir şekilde böylesi bir tavır ve söylemlerini doğru bulmuyorum." dedi.

Batı ülkelerinin, çifte standart uyguladığını, bunun defalarca tecrübe edildiğini belirten Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

"Mısır'daki ihtilal ve idamlara Batı'nın seyirci kaldığını, bunların karşısında kıllarını bile kıpırdatmadıklarını hüzünle takip ettik. Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetme sorumluluğunu taşıyan herkes, bu çifte standardı görmeli ve ona göre politika belirlemelidir. Hukuktan ekonomiye, eğitimden sağlığa her alanda uygulanan politikalarda, ülkemize dışarıdan müdahale fırsatı vermeyecek bir üslup kullanmamız elzemdir."

- "Türk lirası güçsüzleşti"

Türkiye'nin para politikası ile ekonomik gelişmeleri de eleştiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, paranın, bir hak ölçüsü olduğunu ve korunması gerektiğini belirtti. Karamollaoğlu, şunları söyledi:

"Eğer verdiğiniz ücret eriyip gidiyorsa, o zaman siz insanın hakkını koruyamıyorsunuz manasına gelir. Şu an bizim paramızın bir itibarı kaldı mı diye sorarsak, öyle ki Türk lirası neredeyse oyuncak paralara karşı bile değer kaybedecek kadar güçsüzleşti, bunu görürüz. Öyle ki, üzülerek ifade ediyorum, 50 kuruşluk madeni parayı basmak için 66 kuruşluk bakır, nikel ve çinko kullanılıyor. Hal-i pürmelalimizi anlamak için bu yeter zannediyorum. Şimdi 'rekabetçi kur' diye bir şey ortaya atıldı. Bugünkü tabirle söylersek fantastik teorilerle ülkeyi kimse kandıramaz. Asgari ücretliler, ülkenin yarısı günde 10 doların altında ücretle geçinmeye çalışıyor. Merak ediyorum, bu sefalet karşısında, bu arkadaşların yürekleri sızlıyor mu sızlamıyor mu? Ben, Türkiye'yi şu anda yönetenlerin kalbinde bu sıkıntıları hissettikleri kanaatini taşımıyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılar eğer iktidarda bir üzüntü meydana getirmiyorsa, iktidarın bu problemleri çözme ihtimali yoktur diye düşünüyorum."

Saadet Lideri Karamollaoğlu, bugünkü ekonomi politikalarının tamamı değişmeden Türkiye'de ekonominin rayına oturmasının mümkün olmadığını savundu.

- Sorular

Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karamollaoğlu, "İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yürütmeden sorumlu başkan yardımcılığı sisteminden bahsetti. Seçilen cumhurbaşkanın yanında fiilen başbakan gibi çalışacak başkan yardımcısı olabileceğini söyledi. Bu modele nasıl bakıyorsunuz?" sorusu üzerine, "Bu, şu anda ortaya atılan bir teklif. Bu, hukuki bir zemine dayandırılacaksa Anayasa değişikliği gerektirir. Bu bir temenniden ibaret, üzerinde düşünülebilir ama bugün için uygulaması tamamen seçilen cumhurbaşkanının tavrına bağlıdır." dedi.

- "Meclisten geçen bu kararın altında ne yatıyor onu öğrenmek istiyorum"

Bir gazetecinin, "Suriye-Irak tezkeresi 2 yıl daha uzatıldı. Muhalefet, 2023 seçimlerine yönelik olarak seçimi iptal etme ya da erteleme hamlesi olarak yorumluyor. Siz nasıl yorumlarsınız?" sorusuna Temel Karamollaoğlu, şu yanıtı verdi:

"Bu ister istemez akla geliyor. İki yıl süreyle böyle bir yetkinin istenmesi doğru bir karar değil, bunu baştan söyleyelim. Bunlar, her zaman belli sürelerle alınır ve o süre zarfında eğer ihtiyaç duyuluyorsa uygulanır, yeni karara ihtiyaç duyuluyorsa yeni karar alınır. Hele seçimi aşan bir kararı, makul bulmak mümkün değil, ben endişelenirim şahsen. Yani Cumhurbaşkanı tam seçime giderken, 'Şartlar gereği seçimi erteledik' derse ne olur? Der mi demez mi ne bileyim, ancak ben Meclisten geçen bu kararın altında ne yatıyor onu öğrenmek istiyorum. Ne olursa olsun Türkiye'de asker bulundurulması, hangi ülkenin askerinin bulundurulacağı çok ciddi bir sorudur. Biliyor muyuz? Hangi ülkenin askeri gelebilir Türkiye'ye? Bu karar, ekonomik ve silah gücü olan ülkelerden ancak birinin Türkiye'de askerlerinin konuşlanması manasına gelir."

Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, basın açıklamasının ardından, partisinin kadın kolları tarafından düzenlenen ve tüm illerde eş zamanlı yapılan "Prof. Dr. Necmettin Erbakan- Umut Ormanı" fidan dikimine katıldı.