Devlet planlama Teşkilatı (DPT), yeni adıyla Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan Beş Yıllık Kalkınma Planları, devletin temel politikalarını ortaya koyan dokümanlardır. 1963 yılından itibaren on bir tane kalkınma planı hazırlanmıştır. Ülkemizin eğitim politikası öncelikle kalkınma planlarında tespit edilmiştir. Eğitim sisteminde kalitenin arttırılması, planlarımızda öne çıkmaktadır. Devletimizin kendi ajandasına göre hareket edeceği, ülke insanının iradesinin yansıdığı eylemler ve kalkınma planları mutlaka takip edilmelidir. Kalkınma planlarının kısa ve orta vadeli dönemleri içerdiğini, hedeflerin ulaşılabilir ve uygulanabilir olduğunu birlikte takip ederek görmekteyiz. Bu planlar kamu kesimi için uyulması zorunlu, özel sektör için de yol göstericidir. Eğitimde sağlanan gelişmelerin, ekonomik anlamda ülkelerin katma değerini artırdığı bilinmektedir.

Okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin takip edilmesi, bireylerin gelişimi bakımından sporun ve sanatın eğitim sürecine dâhil edilmesi, uzaktan eğitim ve mobil öğrenme uygulamaları, günceli yakalama bakımından planlarımız için önemlidir. Derslik başına düşen öğrenci sayısı ve kız çocukları ile yoksul öğrencilerin eğitiminde devamlılık planlarımızda her daim yer almaktadır. Öğretmenlerin hizmet içi eğitimleri ile geliştirilmesi, öğrencilere ücretsiz kitap verilmesi, Yükseköğretim kurumlarının ülke genelinde her ilde açılması, önemli gelişmeler iken, bölgeler ve okul türleri arasındaki başarı düzeyi farklılıklarının azaltılması önemini korumaktadır. Öğretmen yetiştirme ve geliştirme sisteminin yeniden yapılandırılması ihtiyacı devam etmektedir.

Kalkınma planlarımızda yer alan bazı maddeleri sizlere sunmak isterim:

Dördüncü beş yıllık kalkınma planında, öğrencilerin yaparak yaşayarak uygulamalı biçimde öğrenmelerinin önünün açılması istenmiştir (DPT, 1979: 670).

Yedinci beş yıllık kalkınma planında, bireylere yetenek ve ilgilerine göre eğitim verilmesine çalışılacaktır (DPT, 1996: 19).

Sekizinci beş yıllık kalkınma planında, halkın eğitimi için radyo ve televizyonda eğitici yayınlara başlanacaktır (DPT, 2001: 64).

Dokuzuncu beş yıllık kalkınma planında, dershanelerin özel eğitim kurumlarına dönüşümü desteklenecektir. Eğitim sistemi süreç odaklı olacak, sınav odaklı sistem dönüştürülecektir. Eğitim kurumlarının kalitesi desteklenecektir. Performans odaklı bir sistem oluşturulacaktır (DPT, 2007: 87).

On birinci kalkınma planında yer alan bazı plan başlıkları ise:

548.1. Erken çocukluk eğitiminde beş yaş zorunlu eğitim kapsamına alınacaktır.

548.2. Tüm eğitim kademeleri itibarıyla plan döneminde tekli eğitime geçilecektir.

550. Tüm eğitim kademelerinde okulların niteliği ve imkânları artırılarak okullar arası başarı farkı azaltılacaktır.

550.2. Dezavantajlı bölgelerden başlanarak okul yemeği uygulamasına geçilecektir.

551.5. Temel eğitim ve ortaöğretim kademesinde ders çizelgeleri yeniden yapılandırılacaktır. 552.4. Özel yetenekli çocuklar için Eğitim, Bilim ve Değerlendirme Kurulu oluşturulacaktır.

553.1. Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılacaktır.

553.4. Ehliyet ve liyakat temelli kariyer sistemi hayata geçirilecektir.

554.1. Eğitim sistemine ilişkin veri tabanlarının bütünleştirildiği eğitsel veri ambarı oluşturulacak, veriler yapay zekâ teknolojileriyle işlenecektir.

559.14.Mesleki eğitim programları ile sınav ve belgelendirme faaliyetlerine esas teşkil eden ulusal meslek standartları ve yeterlilikleri güncellenecek ve sayıları artırılacaktır.

561.1. Dünya akademik başarı sıralamalarında 2023 yılı itibarıyla en az iki üniversitemizin ilk 100’e ve en az beş üniversitemizin de ilk 500’e girmesi sağlanacaktır.

On birinci kalkınma planında 292 (ikiyüzdoksaniki) yerde eğitim kelimesi geçmektedir. Nitelikli insan, güçlü toplum bölümünde 10 madde yer alırken, eğitimin amaç ve hedefler kısmında 17 ana madde başlığı,79 alt başlığın yer alması konunun ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Eğitim politikalarında ve kalkınma planlarında bundan sonraki planlarda neler yapılması gerektiği konusunda; halkın ve eğitimin öncelikleri belirlenerek, eğitimin ekonomi üzerinde etkili olduğu göz önüne alınarak eğitimde toplum mutabakatını sağlamak gelecek nesillere borçlu olduğumuz bir ödevdir. İş gücü istihdamı ihtiyacı mı, yoksa bireyin yeteneği ve isteği mi konusu yeterince tartışılmamaktadır. Beyin göçünü engelleyici tutum ve öneriler maalesef görülmemektedir. Her ile açılan üniversitelerin durumu ve kalite sorunu masaya yatırılmalıdır. Eğitim sistemimiz 21.yüzyıla hazırlanma konusunda, Suriyeli göçmen ve mültecilerin eğitiminde istenilen seviyede değildir. Sorunları gören kadar artık çözen olmalıyız. Eğitim alanında artık reform yapılması kaçınılmazdır. Öğretmen dağılımında karşılaşılan dengesizlikler, sınıf mevcutlarının bölgelere göre farklı oluşu, okullar arası başarı farkı, öğrencilerin mesleki yönlendirilmelerinde yaşanan sıkıntılar, finansman sorunu giderek artmaktadır.

Plan ile uygulama arasındaki çelişkiler incelendiğinde birçok tutarsız nokta görülecektir. Planlı bir eğitim sistemi için; somut projelere, ek finansal kaynaklara, kurumlar arası sağlıklı bir eş güdüme ihtiyaç varken, kurumlar arasında farklı uygulamalar ve görüşler artmaktadır. Planda bireyin toplumun bir üyesi olarak içinde bulunduğu toplumun kurallarını, normlarını öğrenmesi özellikle Suriyeli göçmen ve mülteci nüfusun eğitimi konusunda revize çalışması yapılması gerektiğine inanıyorum. Hiçbir dünya ülkesinde sokak veya firma isimleri ya da reklamları kendi dilinin dışında değildir. Yunanistan gezimde yer adları ve mağaza isimleri Yunan alfabesi ile yazılı idi, ülkemi düşündükçe ve farklı dillerdeki yer ve mağaza isimlerini gördükçe “Ayağa Kalk Sakarya” sözleri yüreğime düşmekte ve içimi sızlatmaktadır. Planlarımızı uygularken değerler ile içini doldurmak ve bu uygulamaların hislerimize tercüman olması elimizdedir. Plan ve ölçütlerin çok önemli olduğu kadar toplumun değerlerini yansıtmak biz uygulayıcılara düşmektedir. Bakanlığımızın da bu konuda girişimlerde bulunması ve etkinlikler planlamasının vaktinin geldiğine inanıyorum.

2024-2028 Kalkınma planımız hazırlanırken, eğitim alanında ülke gerçeği göz önünde bulundurularak tamamen milli yeni bir eğitim programı ve reform çalışmaları ile işe başlamalıyız. Toplumun tüm kesimini kapsayan ve mutabakat sağlanan kalkınma eğitim planı bizleri daha ileriye taşıyacaktır. Eğitim gündemimiz, 21.yüzyıl becerilerine sahip insanlarımızın olması, ülke kalkınmasında eğitim kalitesinin artmasının önemi, veri temelli ve bireyin isteğini esas alan iş, nüfus, gençlik, istihdam ilişkilerinin sağlıklı kurulacağı verimli bir sistem planlamak olmalı. Soyut, uzak hedefleri 2024-2028 planında uzun dönem planı olarak ortaya koymalıyız. Genel hedefler belirlenirken eğitimin her bireyin hakkı olduğunu unutmamalıyız. Plan toplumun beklentisinin yansıması olmalıdır. Kendi değerlerimiz ile barışık, uygulanabilir bir sistem, hem ülkemizi kalkındıracak hem de tüm paydaşlarımızı rahatlatacak ve motive edecektir.

Ahmet Hamdi DEMİR