Okurlarının sorularını yanıtlayan Yeni Şafak gazetesi yazarı Karaman,

"Devletlerin tekelinde ve kontrolünde olan çoğu karşılıksız paralar bile büyük haksız kazançlara ve kayıplara alet oluyor iken bu sanal paranın daha fazlasına alet olabileceği apaçık ortadadır. Döviz, altın ve benzerlerine para yatırıp fiyatları yükseldikçe satmak suretiyle para kazanmak fıkıh kurallarına göre caiz olsa da bir çeşit stokçuluk (kenz) olduğu, üretime katılmayan paranın topluma da faydası bulunmadığı için takva sahibi Müslümanların tercih etmemeleri gereken bir kazanç yoludur. Sanal para alıp satarak para kazanmak ise yukarıda açıklanan özellikleri sebebiyle caiz değildir." görüşünü savundu.

Karaman yazısında, " Bu kanaatimi değiştirecek ölçüde bir gelişme olmadı. Bir hususu daha eklemeliyim: Bitpara da diğer paralarla alınıp satılırken karşılıklı ödemelerin peşin olması gerekir, eğer peşin olmazsa bu cihetten de alım-satım caiz olmaz." düşüncesini dile getirdi.

Karaman şunları kaydetti:

"Paralara ilişkin görüşler neticesinde ortaya çıkan hükümlerin aşağıdaki şekilde özetlenmesi mümkündür: Paralar, fıkhi ve iktisadi ölçülerde para olmadıkları gibi spekülatif ve kumar temelli olup fıkhi esaslara uygun bir mal ve yatırım aracı da değildirler. Devlet tarafından basılmadıkları gibi insanların tamamı tarafından da kabul görmüş para değildirler. Paralar mal olsalar dahi para değildir. Fıkhi açıdan para olma vasıflarını taşımamaktadırlar. Paralar, kısmi kabul gören ve kendilerine ilişkin özel şartları bulunan özel paralardır.

DİYANET'E GÖRE DE CAİZ DEĞİL

Peki Bitcoin alım satı mı dinen caiz mi? Konuyla ilgili Diyanet de daha önceden açıklama yapmış, bitcoin ve benzeri sanal paraların alım satımının dinen uygun olmadığını belirtmişti.

Diyanet'in internet sitesinde Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın kripto paralarla ilgili şu açıklaması yer alıyor:

"Kullanıcılar arasında değişim ya da kıymet ölçüsü olarak genel kabul gören, kaynağı itibariyle kullanıcılara güven veren her türlü paranın kullanımı caizdir.

Bu noktada önemli olan husus, para olarak bilinen değişim aracının kendi özünde yani üretim şeklinde, sürüm aşamalarında ve muhataplık niteliğinde büyük belirsizlik (garar) içerip içermemesi, bir aldatma (tağrir) aracı olarak kullanılıp kullanılmaması ve belli bir kesimin haksız ve sebepsiz zenginleşmesine vesile olup-olmamasıdır.

Son yıllarda ortaya çıkan ve birçok çeşidi bulunan, dijital--kripto paralardan her birini kullanmanın hükmünü yukarıdaki genel ilkeler doğrultusunda değerlendirmek gerekir.

Buna göre kendi özünde ciddi belirsizlikler taşıyan, aldanma ve aldatma riski ileri düzeyde olan, dolayısıyla herhangi bir güvencesi bulunmayan ve kamuoyunda saadet zinciri olarak bilinen uygulamalar gibi belirli kesimlerin haksız ve sebepsiz zenginleşmesine yol açan dijital kripto- paraların kullanımı caiz değildir."