Ayrıca 5 şehre ve Almanya’ya da yayılan eylemlere katılan aile sayısı 234’e çıktı, 30 anne evladına kavuştu. Kandil, kopuşları önlemek için dağda televizyon izlemeyi bile yasakladı.

Yurt içi ve sınır ötesindeki şok operasyonlarla ağır darbe alan terör örgütü PKK’nın en büyük korkusu anneler. Harekatlar ve nokta operasyonlarla aranan listesindeki elebaşları ve çok sayıda örgüt mensubunun etkisiz hale getirilmesi, PKK’da paniği arttırdı. Çocukları HDP ve PKK işbirliğinde kandırılıp örgütün dağ kadrosuna kaçırılan ailelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi de örgüt içinde ciddi kırılmalara neden oldu.

2 YILDIR NÖBETTELER

Hacire Akar’ın, oğlu Mehmet Akar’ın HDP tarafından dağa çıkarılması üzerine partinin Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi çığ gibi büyüdü. 3 Eylül 2019’da başlayan eylem üçüncü yılına girerken; Diyarbakır’ın yanı sıra Şırnak, İzmir, Hakkari, Van ve Muş’taki HDP İl Başkanlıkları ile Almanya’nın başkenti Berlin’deki HDP temsilciliği önündeki eylemlere 234 aile katıldı. 726 günlük süreçte 30 kişi örgütten kaçıp teslim olarak ailelerine kavuştu.

ENGELLİ ÇOCUKLARI KAÇIRDILAR

Kandırılıp dağa kaçırılan 236 çocuktan 182’si erkek, 54’ü ise kız. “Kürtlerin haklarını savunuyoruz” diyerek siyaset yapan, ancak Kürt vatandaşların çocuklarını terör örgütüne teslim eden HDP’nin kırsala kaçırdığı çocukların 37’si 15 yaşından, 92’si de 18 yaşından küçük. HDP ve PKK engelli çocukları da tuzağına düşürdü. HDP işitme engelli, sara hastası, damar tıkanıklığı olan, kalbi delik, yüzde 80 görme engelli ve astım hastası 9 çocuğu da kandırıp PKK’ya teslim etti.

PKK’DA ANNE PANİĞİ

Halk arasında “Diyarbakır Anneleri” olarak da anılan 234 ailenin eylemi PKK içinde büyük paniğe neden oldu. Ailelerin başlattığı eylemin geniş yankı bulması, örgütün sözde üst yönetimini rahatsız etti. HDP’yi devreye sokan PKK’lı elebaşları ailelerin eylemi sonlandırmaları yönünde tehdit edilmelerini istedi. Çocukların eylemden haberdar olması da örgütten kaçış ve kopuşları hızlandırdı. Teslim olan örgüt mensuplarının ifadeleri, PKK içindeki panik havasını ortaya koydu.

GÖZ HAPSİNE ALDILAR

PKK’dan kaçıp 25 Aralık 2020’de teslim olan M.K., eylemden rahatsız olan elebaşlarının kendilerine “ailelerin devlet baskısıyla orada bulunduklarını” söylediğini anlattı. M.K., “Orada bekleyen ailelerin çocuklarına örgüt içinde kötü gözle bakılıyordu. Kafalarında kaçma düşüncesi olmasın diye ceza veriliyor, yalnız kalmamalarına özen gösteriliyordu. Yanlarına PKK’ya sadık teröristler veriliyor, kaçma fikirleri olup olmadığı hakkında ağızları aranıyordu” dedi.

ÜST YÖNETİM GERİLDİ

28 Eylül 2020’de teslim olan örgüt mensubu C.K., eylem başlayana kadar mağaralarda televizyon izlemelerine izin verildiğini, sonrasında ise Türkiye’den yayın yapan TV kanallarının yasaklandığını söyledi. Eylemle birlikte örgütten kaçma girişimlerinin arttığı bilgisini veren C.K., bunun sözde üst yönetimde gerginliğe yol açtığını belirtti. C.K., evlat nöbetinden etkilenip kaçmak isteyen çok sayıda örgüt mensubu bulunduğunu, PKK’nın ailelerine zarar vereceği korkusuyla çekimser kaldıklarını anlattı.

ZİNDANA ATMIŞLAR

Ailelerin başlattığı eylemin PKK’yı farklı önlemler almaya ittiği, teslim olan örgüt mensuplarının ifadelerine yansıdı. Kitlesel kopuşlardan çekinen Kandil, örgüte bağlılığından şüphe etmediği teröristleri kamplara gönderip bilgi toplamaya başladı. Kaçmayı düşünenler cezaevlerine atıldı. Teslim olan teröristlerden A.S. “Sözde Arin Tugayı sorumlusu ‘Felat’ kod adlı terörist bir toplantıda ‘Diyarbakır HDP İl binası önündeki annelerin kim olduklarını öğrenin, bunların yakınlarından aramızda faaliyet gösterenler varsa onları göz önünde bulundurun ve kaçmalarına engel olun’ diye talimat verdi” diyerek, örgütteki paniği ortaya koydu.

OĞLUMU CAYIR CAYIR YAKTILAR

HDP’nin Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oğlu Aziz’i bekleyen Güzide Demir, evlat nöbetini kararlılıkla sürdürüyor. Oğlunun 5 yıl önce PKK tarafından zorla dağa kaçırıldığını anlatan gözü yaşlı kadın, evladı gelene kadar HDP’nin kapısından ayrılmayacağını söyledi. HDP’den oğlunu isteyen anne, “Çocuğumu kandırıp dağa kaçırdılar. Benim çocuğumun orada ayakları yakıldı, sakat oldu. PKK’lılar, kaçmak isterken Aziz’i yakalayıp yaktılar. Bir fırsatını bulup beni aradı, ‘Anne gelin beni götürün’ dedi” şeklinde konuştu. Oğluna ve örgütün dağ kadrosunda bulunanlara teslim olmaları çağrısında bulunan Demir, “Aziz oğlum neredeysen gel, bak çocukların hepsi teslim oluyor. Orası senin yerin değil. Sen de dön teslim ol. Ölmeden göreyim oğlum, seni çok özledim” dedi. Evlat nöbeti Diyarbakır’ın yanı sıra Hakkari’de de devam ediyor. Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan aileler, eylemlerinin 15’inci haftasında pankart, döviz ve çocuklarının fotoğrafları ile partinin il binasına yürüyüp oturma eylemi yaptı.

ULUSLARARASI DESTEK YETERSİZ

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İtalya’da önceki gün düzenlenen Kadınların Güçlendirilmesi Temalı Bakanlar Konferansı’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. G20 bünyesinde kadının güçlendirilmesi toplantısının ilk kez yapıldığına dikkat çeken Yanık, konferansta Diyarbakır annelerine uluslararası destek verilmesi konusunu gündeme getirdiğini söyledi. Türkiye’nin 40 yıldır PKK ile mücadele ettiğini vurgulayan Yanık, vatandaşların can ve mal güvenliğini tehdit eden örgütün, 9-10 yaşındaki çocukları kaçırıp zorla dağa çıkararak ailelerinden kopardığına dikkat çekti. Bakan Yanık, evlat nöbetiyle ilgili olarak, “Bu son derece sivil, son derece gerçekçi bir direniş biçimi. Ancak uluslararası toplumdan yeterli desteği gördüğünü söyleyemeyiz. Ben bunu bu toplantı vesilesiyle bir kez daha gündeme getirmeyi doğru buldum. Çünkü bunu o annelere de ayrıca borçlu olduğumuzu düşünüyorum. 2 yıldır aynı eylemi kar-kış demeden sürdürüyor olmak, desteklenmesi gereken bir çaba” diye konuştu.