Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "Kayseri il imamı" olduğu ileri sürülen Serdal Karakurt'un "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme", "resmi belgede sahtecilik" ve "terörizmin finansmanı" suçlarından yargılanmasına başlandı.

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Karakurt, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatı salonda hazır bulundu.

Mahkeme başkanı dava dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra savunması için sanığa söz verdi.

FETÖ ile hiçbir bağının bulunmadığını, dış ticaret sektöründe mobilya üzerine faaliyet gösteren bir firması olduğunu öne süren Karakurt, "Ticari çıkarımı düşünerek insanlarla ilişki kurdum, örgütle bağlantılı insanlarla ilişki kurduysam da haberim yoktu." ifadesini kullandı.

Örgüt içerisinde "Akif" kod adını kullandığı ve "Kayseri il imamı" olduğuna yönelik tanık beyanlarını reddeden Karakurt, ByLock kullanıcısı olduğuna yönelik tespiti de kabul etmedi. Mahkeme başkanının "Neden bu kadar insan senin hakkında ifade verdi? sorusuna Karakurt, "Benzetmiş olabilirler." karşılığını verdi.

ABD'ye FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i ziyarete gittiğini ve burada elebaşının yarım bıraktığı yemekten yediği tanık beyanlarına yansıyan Karakurt, "Amerika'ya Gülen'i ziyarete gitmedim. Ticari ilişkilerim için oradaydım." dedi.

- FETÖ elebaşının artık yemeğini yemişler

Duruşmada tanık olarak dinlenen örgütün sözde eski Konya il imamı Mücahit Ş, sanığı örgütsel toplantılarda gördüğünü ancak gerçek adının Serdal olduğunu bilmediğini, Akif olarak tanıdığını söyledi.

Tanık Hüseyin M. de sanık hakkında şu beyanda bulundu:

"Şahsı 2011'de bizim evdeki sohbette tesadüfen gördüm, 'sohbet imamı' vasfıyla oradaydı. Sohbette genelde güncel konular konuşulurdu. Örgüt elebaşının yazdığı kitaplardan kesitler okunurdu. Adını 'Akif' olarak bilirim. Amerika'nın Pensilvanya eyaletinde FETÖ'nün kampına gittiğimizde kendisi de vardı. Orayı ziyaret edenlerin hiçbiri tesadüfen oraya gitmedi. 3 gün kampta kaldık. Orada bize bir oda verdiler sadece yemek ve namaz saatlerinde bir araya gelirdik. Bir gün yemek yerken yarısı yenmiş bir tabildot getirdiler. Bu yemek kimin diye sorduğumuzda 'Hocamız hasta bu kadarını yiyebiliyor.' dediler. Kalan yemeğin artığını oradaki 3-4 kişi kıymetli bir şeymiş gibi yedi. Ben onun artığı olduğunu anladım asla yemedim, ısrarcı oldular midem bulandı."

Tanık Abdurrahman E. de sanığın kendisine himmet adı altında para toplaması talimatı verdiğini belirtti. Abdurrahman E, "Bu adamın O.A. isimli muhasebecisi vardı. O bana görüşmelerin telefondan sıkıntı olacağını söyleyerek ByLock yüklü bir telefon verdi. Cemaat evlerinden yurtlara kadar Kayseri'nin Kocasinan ilçesindeki her şeyden sorumluydu." ifadelerini kullandı.

Uzun yıllar örgüt yurtlarında muhasebeci olarak görev yaptığını dile getiren Abdurrahman E, "Boydak ve Akdeniz isimli 2 önemli yurt vardı ve toplantılar burada yapılırdı. Bir gün Serdal'la Boydak Holding'e gittik. Holding'in muhasebesinden bana yüklü miktarda para verdi." dedi.

Mahkeme heyeti, beyanların ardından ara kararını açıkladı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.