Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya önünde şöyle dedi:

- Sayın Bahçeli’nin Akşener’e daveti benim yadırgadığım bir davet değildir, en makul seviyede davettir.

- HDP ile, terör örgütleriyle el ele olmak milli ve yerli olduğunu düşündüğümüz İYİ Parti’ye hiç uygun düşmeyebilir.

Erdoğan ne demek istiyor? Erdoğan’ın bu açıklaması ne anlama geliyor?

Çıkardığım sonuçları aktarıyorum:

- Devlet Bahçeli’den sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan da Meral Akşener’e bir davette bulunmuş oldu.

- Erdoğan, İYİ Parti’ye resmen ve alenen “Sen yerli ve millisin. Senin ne işin var orada? Gel bizimle ol” dedi.

- Daha önce bu köşede Bahçeli’nin İYİ Parti’yi ‘cumhur ittifakı’na çağırdığını yazmıştım. Erdoğan’ın bu açık ve net çağrısı, benim saptamamı da doğrulamış oldu.

- Yani sonuç olarak hem Bahçeli hem Erdoğan, İYİ Parti’yi ‘cumhur ittifakı’na davet ediyor. Bu resmen tescillenmiş oldu.

- Bahçeli’nin ardından Erdoğan da aynı mesajı tekrarlayarak Akşener’e “Bu davet benim de davetim” mesajını vermiş oldu.

- Bahçeli biraz üstü kapalı konuşmuştu. Erdoğan ise çok daha açık konuştu.

-Ancak Erdoğan, Bahçeli’nin yaptığı çağrının da önüne geçmemeye gayret etti. O çağrıya destek verir bir pozisyonda kalmaya özen gösterdi.

- Bahçeli ve Erdoğan’ın bu hamlelerinin iki nedeni var: BİR: ‘Cumhur ittifakı’nı güçlendirmek... İKİ: CHP’yi HDP ile baş başa bırakmak.

- Şimdi benim kafamda şu türden deli sorular var: Seçime daha uzun bir süre varken söz konusu olan bu hamleler, seçimin erkene alınacağının bir göstergesi mi? Yoksa ‘cumhur ittifakı’ işleri şimdiden yoluna koymaya mı çalışıyor?

TABAN SORUNU

BAHÇELİ’den ve Erdoğan’dan gelen çağrılara...

İYİ Parti “evet” derse...

İYİ Parti’nin tabanı da “evet” der mi?

Taban ikna olur mu? Taban bu geçişe razı olur mu? Taban başka arayışlara yönelir mi?

Bu sorular herkesin aklına gelebilecek türde sorular.

Şu anda Meral Akşener’in ve İYİ Parti yöneticilerinin de cevabını aradıkları en önemli soruların bunlar olduğunu sanıyorum.

 HER ŞEY İYİ PARTİ’NİN VERECEĞİ CEVABA BAĞLI

Eğer İYİ Parti, bu çağrıya “evet” derse...

Şunlar olur:

- Bu çağrı, tarihi bir çağrıya dönüşür.

- İkili ittifak sisteminde müthiş bir çatırdama meydana gelir.

- Siyasette bütün kartlar yeniden dağıtılır, bütün hesaplar yeniden yapılır.

- Kılıçdaroğlu’nun yeni bir oyun planı yapması gerekir.

- Muharrem İnce’nin bir daha düşünmesi gerekir.

- CHP ile HDP arasındaki örtük ittifakın aleniyet kazanma ihtimali belirir.

- Yüzde 50/yüzde 50 diye bakılan siyasi kutuplaşmanın seyri değişmiş olur.