Öğretmen olma hayali kuran yüz binlerce kişiden sadece 20 bininin ataması bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle yapıldı.

Peki, atamalar yeterli mi? Atanmayı bekleyen öğretmenlerin durumu ne?

Öğretmen sayısı;

Devlet okulları: 942.936

Özel Okullar: 174.750

Toplam: 1.117.686

MEB’e göre öğretmen ihtiyacı: 107 bin 909 (Ocak 2021)

Ataması yapılmayan öğretmen sayısı: 2021 KPSS Eğitim Bilimleri Sınavına 440.317 kişi başvurmuştur. Umudunu kaybederek başvuru yapmayanlar ile birlikte bu sayının 700 bini aştığı geçmiş yıllarda yapılan başvuruların karşılaştırılmasından anlaşılmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’in önceki bakan yardımcısı Mustafa Safran 2019 yılı Kasım ayında yaptığı açıklamaya göre 700 bin öğretmen adayı olduğunu belirtmiştir.[1]

MEB’in önceki Bakan yardımcısı Mustafa Safran, Milli Eğitim Bakanlığı’nın geçen yılın atama sayısından az olmayacak şekilde kadro almak ve atama yapmak istediğini, kendisine sorulan 60 bin öğretmen ataması talebinin %90’ını hali hazırda Maliye Bakanlığı’ndan istediklerini ifade etmiştir.[2]

“ATAMA BEKLEYEN SAYISI ARTIYOR”

2019 yılı Ağustos ayında Milli Eğitim Bakanı olan Ziya Selçuk katıldığı bir TV programında “Atama bekleyen öğretmen sayısı 700 bin civarı bizim ihtiyacımız 80 bin civarında ücretli öğretmen ile işlediğimiz dersler var. Atama bekleyen mezun sayısı artıyor. Her yıl 40 bin mezun var. Bu sene yeni kontenjanlarda yüzde 10 düşürmekle ilgili YÖK ile mutabakat sağladık” açıklamalarında bulunmuştur. 2002 yılında 68 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısı 2021 yılında 700 bini aşmıştır.

Önceki Bakan Yardımcısının 60 bin kadronun Maliye Bakanlığından talep edildiğini ifade etmesine rağmen atama sayısı 20 binde kalmıştır. 107 bin ihtiyaç olmasına rağmen kadrolar boş kalmış atama bekleyen öğretmenler yine hayal kırıklığına uğramıştır.

ERDOĞAN “HİÇ AÇIK YOK, TAM AKSİNE FAZLALIK VAR” DEMİŞTİ

Haziran ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay’da ataması yapılmayan öğretmenlerle görüşmüştü…

Erdoğan’ın yanına gelen ataması yapılmayan öğretmenler kendisine, daha önce verdiği “80 bin atama” sözünü hatırlattı. Öğretmenlere “Ben öyle bir şey söylemedim” yanıtını veren Erdoğan, “20 bin aldık, yeterli” demişti.

Emekli olan öğretmenlerle birlikte salgın sonrasında oluşan yeni ihtiyaç nedeniyle ek 40 bin atama beklediklerini belirten öğretmenler ısrarını sürdürerek “açık var” derken, Erdoğan ise “Hiç açık yok, tam aksine fazlalık var” diyerek öğretmenlere arkasını dönüp uzaklaşmıştı.

ATAMALAR NASIL YAPILIR

Ataması yapılmayan öğretmenlerin kaçı nasıl atanır?

3600 ek gösterge hakkının verilmesi ile birlikte yaklaşık 55 bin öğretmenin emekli olması bekleniyor. Bu durumda 55 bin öğretmen atamasına imkan yaratılmış olacaktır.

2002 yılından buyana kapatılan 17 bin köy okulunun açılması halinde yaklaşık 20-25 bin öğretmen ataması yapılabilecektir.

Taşımalı eğitime son verilmesi halinde yine ciddi bir öğretmen ihtiyacı ortaya çıkacaktır.

Birleştirilmiş sınıf uygulamasına son verilmesi halinde ise yaklaşık 20 bin öğretmene ihtiyaç duyulacaktır.

Sürekli değişmekle birlikte Milli Eğitim Bakanlığının norm kadro sistemine göre yaklaşık 107 bin öğretmen ihtiyacı bulunmaktadır. Bu ihtiyaç ücretli öğretmenlik sistemi ile karşılanmaya çalışılmaktadır. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 70 bin ücretli öğretmen istihdam edilmiştir. 3600 ek gösterge verilmesi, köy okullarının açılması halinde 180 bin öğretmen ataması yapılabilecektir.

AKP’nin mevcut politikaları ile atama bekleyen 700 binden fazla öğretmenin devlet kadrolarına atanması kısa vadede olası değildir.

FATİH’TEN BUGÜNLERE: ÖĞRETMENLER BUNU HAK EDİYOR MU

Sorun her geçen gün büyüyerek çözüm bekliyor.

Hocalarını baş üstünde tutan bir halkın bugünleri yaşaması üzücü…

Tarihten bir alıntıyla demek istediğimizi pekiştirelim;

Yaptığı fetih ile bir çağı kapatıp yeni bir çağ açan Fatih Sultan Mehmet, İstanbul fethi sonrası yanında Onu yetiştiren Akşemseddin ile birlikte şehre girince yol boyunca dizilmiş şehir halkı ellerindeki çiçek demetlerini padişaha sunmak için yaklaşır.

Beyaz sakalı ve duruşuyla Akşemseddin‘i padişah sanan halk, çiçekleri Ona sunmaya çalışırken, atını geri çeken Akşemseddin göz ucuyla Fatih Sultan Mehmet‘i gösterir.

Fatih Sultan Mehmet ise bunun üzerine, çiçeklerle kendisine doğru yürüyenlere, "Gidiniz çiçekleri yine ona veriniz. Sultan Mehmet benim, ama O benim hocamdır" ifadesiyle hocasına verdiği değerinin büyüklüğünü en iyi şekilde göstermiştir.

Öte yandan,

Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanını 24 Kasım 1928‘de kabul eden Atatürk, bir köy okuluna girince öğretmen kürsüsünü terk eder. Atatürk bunun üzerine, "Hayır, yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz. Eğer izin verirseniz, biz de sizden faydalanmak isteriz. Sınıfa girdiği zaman cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir" ifadesiyle öğretmenlere verdiği önemi göstermektedir.

Bugün ise; Erdoğan ile görüşen ataması yapılmayan öğretmenlerin, “Yalvarıyoruz size, lütfen, tek umudumuz sizsiniz” sözleri, Fatih’in torunları olmakla övünen, Fatih’in hocasına saygısının aksine, öğretmenleri yalvartan, öğretmenlere yüz çeviren, sırtını dönerek uzaklaşan Cumhurbaşkanı olmuştur.

Hatay’da öğretmenlerle yaşanan diyalog Fakir Baykurt’un "Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir!" sözünü hatırlatmıştır.

Ali Taştan