Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş Yedi Güzel Adam Müzesi'nde gerçekleştirmiş olduğu "Gençlerle Şiir Gecesi"nde 81 ilden gelen gençlerle buluştu ve sorularını cevapladı

İşte Erdoğan'ın gençlerin gençlerle buluşmasından önemli satır başları:

Diyarbakır'da Kahramanmaraşlı genç bir kardeşimize sözümüzü böyle 40 gün gecikmeyle de olsa yerine getirmekten memnuniyet duyuyorum. Bir şehirde sanatın, edebiyatın yaygın olmasının mutlaka pek çok farklı sebebi vardır. Ama Maraş'ta bu sorunun cevabı bellidir. Maraş sözünü edebiyatla, şiirle, türküyle söyleyen bir şehirdir.

'ŞİİR GİBİ YAŞAYIN'

Hiç şüphesiz aleme, dünyaya ve insanlığa söyleyecek sözü olan insan için edebiyat ve özellikle şiir en doğru yöntemdir. Bizim de ilk gençlik yıllarımızdan itibaren hayatımız hep edebiyatın ve şiirin içinde geçmiştir. Şiiri yazmak kadar okumanın da bir sanat olduğuna inanıyorum. Siyaset hayatımızda, hitabetimizin gelişmesinde şiire olan alakamızın büyük katkısı vardır. Davamızı yüreklere nakşetmenin en etkili yolu hala bana göre şiirdir. Sevgimizi kalpten kalbe aktarmanın en çarpıcı hala şiirdir. Duygularımızı ete kemiğe büründürmenin en kestirme yöntemi hala şiirdir. Bunun için sizlere diyorum ki şiir okuyun, dinleyin, yazın; yani şiir gibi konuşun, şiir gibi yaşayın. Türkiye'nin gençlerini küresel projelerin dolgu malzemesi yapmak isteyenlere karşı en güçlü direnişi vereceğimiz alanlardan biri de şiirdir.

Bende derin hatırası olan bir şiir bu. O da öğrencilik yıllarımda liselerarası şiir okuma yarışmasıydı ve o yarışmasında ben de profesör Doktor Osman Öztürk hocam bana bu şiiri okumamı tavsiye etmişti. MEHMET AKİF ERSOY - ZULMÜ ALKIŞLAYAMAM

Bu şiirle orada 1. oldum. Ama şiire başlarken, o zamanlar 'kaynana zırıltısı' diye çevrilen, insanların eğlendiği bir zırıltı vardı. Bana şiir okutmamak için ellerinden geleni yaptılar. Baktım ki bırakmayacaklar, jüri de güçlü bir jüri. Bunlar bırakmayınca bende kablolu mikrofon, mikrofonu yere koydum, şiiri mikrofonsuz okumaya başladım. Bu defa, şiiri bitirdim, tam tersine aynı salon döndü ve bir alkış tufanıyla birlikte jüri açıklamayı yaptıktan sonra benim birinciliğimi orada ilan etti. Bütün mesele yaşamak, yaşayarak okumak ve sonrasında tabii dinletmek. Hamd olsun, yazmadım ama okudum.