Öğrencilerin kazandığı bilgi ve beceriler, başka bilgilerin kazanılması ya da sorunların çözülmesi sürecinde kullanılır. Bu duruma pozitif transfer adı verilir. Örneğin, bisiklet sürmeyi öğrenen bir kişinin motosiklet kullanmayı hızlı öğrenmesi pozitif transfer olarak kabul edilir. Ancak iki parmak daktilo yazabilen bir kişinin on parmak daktilo yazmayı öğrenmesi zordur. Bu duruma da negatif transfer adı verilir. Bilgi ve becerilerin transferi, öğrenmeye kolaylık sağlarken yeni karşılaşılan sorunların çözümünde etkili rol oynar. Kazanılan bilgilerin ve becerilerin transferi yapılırken kazanılan duygu ve düşüncelerin transferi olur mu?

Yedi yaşındaki bir çocuk, henüz gün doğmadan önce ailesiyle birlikte uyanıp, balçık tarlasına gider. Tarlada beline kadar suyun içine girip kızgın güneşin altında çalışır. Bir avuç pirinç kaynar suda haşlanıp lapa yapılır ve çocuk, gün batımına kadar bu yiyecekle idare edip akşam eve ailesiyle birlikte döner. Bu çocuk hangi duyguları kazanır? 1. Sabretmeyi 2. Mücadele etmeyi 3. Savaşmayı 4. Yılmazlığı. Bu çocuk, balçık tarlasında kazandığı duyguları okula transfer etmesi halinde, akademik başarıyı yakalayabilir. Balçık tarlasında zorlu şartlarda çalışan fakat akademik açıdan okulda başarısız olan çocuk, duygusal zekâ açısından çok az şey kazanmış anlamına gelir.

12 yaşındaki bir çocuk, Ramazan ayında 37 santigrad derece sıcaklıkta oruç tuttuğunu varsayalım. Kan şekeri düşmüş, dudakları kurumuş haldedir ve acı çekmektedir. Kimsenin görmediği yerde su içip karnını doyurabilir. Bu çocuk iftar vaktine kadar sabırla bekleyip, akşam oruç tutmanın mükâfatını alacağını bilerek beklediğinde, sabretmek, savaşmak, direnmek gibi pek çok duygusal reaksiyon geliştirir. Bu çocuğun bu duygularını akademik hayata, iş hayatına, sosyal hayata, spora, sanata yönlendirdiğinde başaramayacağı hiçbir şey yoktur.

Ailesi ya da ekiple birlikte doğa yürüyüşleri yapan, izcilik faaliyetlerine katılan çocuklar zorlu şartlarda, doğada yaşamayı öğrenirler. Bu öğrenciler, kazandıkları bilgi ve becerilerin yanında, yalnız kalmayı, hedefe ulaşana kadar mücadele etmeyi, vazgeçmemeyi, dikkatli olmayı ve savaşmayı öğrenirler. Bu çocuklardan beklenen; okulda, iş hayatında, sosyal hayatta ve aile hayatında aynı mücadeleyi sergilemeleridir. Doğada ateş yakmak, karşılaştıkları sorunu çözmek için mücadele eden çocuğun aynı şekilde diğer alanlarda da savaşçı olması beklenir.

Yakından tanıdığım bir aile ile tatil döneminde zaman zaman görüşme imkânım oldu. Ailenin 16 yaşındaki oğlu, balık tutmak için saatlerce oltanın başında bekliyor, tuttuğu balıkları özenle temizliyor, kızartıyor ve sofraya getiriyordu. Çok fazla acıkmış olmasına rağmen, salata yapmadan, içecekleri hazırlamadan yemeğe başlamıyor, istediği bir şeyi almak için uzak yerlere kadar yürüyerek gidip alışveriş yapıp geliyordu. Babası ile yaptığımız sohbetlerde çocuğun okul başarısının düşük olduğunu, derslerine çalışmadığını, okulda devamsızlık yaptığını öğrendim. Çocuğu gözlediğimde savaşçılık, yılmazlık, sabretme sorununun olmadığını, sorununun ilgi olduğunu, okula, öğrenmeye, ders konularına ilgi duymadığı için akademik çalışma yapmadığını fark ettim.

Babası ile süreçte yaptığımız sohbetlerde, çocuğun isteyerek yaptığı çalışmalara nasıl yönlendiğini sordum. Babası: Yüzme, balık tutma, denizcilik, yemek yapma, bilgisayar kullanma gibi alanlara müdahale etmediklerini, derse çalışma, okula devam etme, okul başarısı gibi konularda sıkıştırdıklarını belirtti. Bu duruma göre, çocuk ilk etapta ilgi duyduğu alanlara odaklaşmakta, yönetilmekten, emir almaktan hoşlanmamakta, kendi istediği alanlara odaklaşıp temayüz etmeye çalışmaktadır. Çocukta yumurta içten kırılmıştır. Bu yüzden olumlu ve istendik durumlar ortaya çıkmıştır. Babanın çocuğa sürekli olarak söylediği derse çalışma komutları ise dıştan yapılan müdahaledir ve yumurta dıştan kırıldığı için omlet olmuştur. Başka bir anlatımla, çocuk için kendi istek ve beklentisi önemlidir. Bu aşamadan sonra yapılması gereken derse çalış, ödevlerini yap komutlarına son vermek, çocuk için uygun ortam, öğrenme ekosistemi ve habitat yaratılması gerekir. Habitat akademik açıdan başarılı olan çocuklarla arkadaşlık, mesleğinde başarılı olan kişiler ile tanışma, eğitime ilgi duyan sosyo-kültürel çevre ile etkileşime geçmesini sağlamaktır. Müdahale edilmeden, içsel patlamaları beklemek gerekir. Aynı zamanda kitap oku, komutu yerine kitap okuyan akran gruplarına girmesini sağlamak, aile bireylerinin kitap okumasını sağlamak, kitap okunan bir ailede ya da çevrede yetişmesini sağlamak, daha etkili bir yaklaşımdır.

Bazı çocuklar ters kişilik geliştirebilir. Özellikle küçük kardeşini kıskandığı için dikkat çekmek isteyen ve çevre ile çatışıp farklı olma çabasına giren çocuklarda bu tür davranışlar sıklıkla görülür. Bu çocuklar öğretmenlerinden, aile bireylerinden gelen taleplerin tersi davranışlar sergilerler. Bu durum, otoriteye direnme, başkaldırma ve çatışma şeklinde devam eder. Babasının, “namaz kıl” talebine namaz kılmayarak, “oruç tut” talebine oruç tutmayarak, “derse çalış” talebine derse çalışmayarak tepki verebilirler. Bu sorunu çözmenin en kolay yolu, bu aşamayı hiç yaratmamaktır. Eğer yaratılmış ise, sorunlu davranışı tanımlamamak, yokmuş gibi davranmak, olumsuz davranışın sönmesinde etkili rol oynar.

Çocukların tarlada çalışma, doğa yürüyüşleri, oruç tutma gibi süreçlerde kazandıkları olumlu duyguları akademik hayata transfer etmesinin önündeki engellerden birisi ilgi diğeri de ters kişilik olabilir. Çocuklara küçük yaşlarda ilgi duyacakları alanlarla etkileşime geçmelerini sağlamak, farklı ortamlara girmelerini teşvik etmek, kazandıkları duyguları başka alanlara transfer etmeleri için sürekli pekiştirmek gerekir. Bu aşamada yaşanan sorunların başında, işe başlarken ortaya koyulan motivasyonun zorluklarla karşılaşıldığında yok olmasıdır. Motivasyonunu sürekli kaybeden çocuklar için küçük hedefler ve küçük motive edicilerin işe koşulması doğru bir yaklaşım olur. Küçük adımlarla büyük hedefleri gerçekleştirmesi için teşvik edilmelidir. Motivasyonun etkili araçlarından bir diğeri de, etkileşim içerisinde bulunacakları sosyokültürel çevredir. Ayrıca motive edicilerin sürekli ortama koyulması, pekiştireç verilmesi gerekir. Motive ediciler ve çocuğun kendi hedefini, kendisinin koyması, akademik başarı için önemlidir.

Belirli alanlarda başarılı olmanın ön koşulu 10 000 saat kuralıdır. Malcolm Gladwell, Outliers kitabında üstün başarı için bir alanda 10 000 saat çalışılması, okunması, uygulanması ve uğraşılması gerektiğine dikkat çekmektedir. Başarı 10 000 saatlik çabanın sonucunda ortaya çıkmakta ve katlanarak artış göstermektedir. 10 000 saatlik başarı için ortalama günlük 17 saat çalışmak gerekebilir. Çalışırken iki önemli kavrama dikkat çekmekte fayda vardır. Kranos ve Karios. Kranos, saatteki zaman dilimi, karios ise hissedilen zaman dilimidir. 17 saat semboliktir. Önemli olan kranos değil, kariostur. Başka bir anlatımla, derse çalışma süresi değil, etkili çalışma süresi daha önemlidir.

Sonuç olarak, kazanılan duyguları verimli alanlara sevk edebilmek, akademik, sportif, sanat ve diğer alanlarda temayüz etme açısından önemlidir. Duyguları doğru kazanan ve transfer eden bir çocuğun başarısız olması oldukça zordur. Çocuğun duygularını fark etmesi sağlanması gerekir. Örneğin, bugün 12 saat oruç tuttun ve iftara kadar sabrettin. Seni tebrik ederim. Bu süreçte neler kazandın? sorusunu sormak, ipuçları vererek, savaşçı olmanın, yılmazlık duygusunun, sabırlı ve istikrarlı olmanın farkına varması sağlanmalıdır. Aynı duyguları okula, derse, sanata, spora yönlendirdiğindeki kazanımları ele alınmalı ve doğru çıkarım yapması sağlanmalıdır. Üç saat balık tutmak için sabırla bekleyen, altı saat bilgisayarda oyun oynayan bir çocuğun okulda başarısız olması imkânsızdır. Eğer bir başarısızlık sorunu varsa, çocuğun ilgi ve bilgi sorunu irdelenmeli, ilgi olmadan bilginin oluşamayacağı bilinmelidir. Çocuğun ilgi alanlarının çeşitlenmesi için farklı ortamlarla etkileşime geçmesi teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. Nasıl bilgi ve beceri transfer ediliyorsa, çocukların duyguları da transfer etmesi için uygun ortam ve şartların yaratılması gerekir.

Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU

Kaynakça

Gladwell, M. (2018). Outliers. (Banu Adıyaman ve Gülen Çetin Tankut, Çev.). İstanbul: Mediacat.