Yabani otlar arasında yerini alan sumak meyvesi toplanır ve kurutularak toz haline getirildikten sonra baharat olarak kullanılır. Hemen hemen her toprakta yetişen bu otun toplamda 150 türü bulunmaktadır. Yalnızca iki çeşidi zehirsizdir.
 

Ekşi tada sahip sumak, limonun olmadığı zamanlarda alternatif olarak kullanılır. Yapılan araştırmalarda limon gibi sumağın da antioksidan özelliği olduğu gözlemlenmiştir. Aynı zamanda uzmanlar üst solunum yolu hastalıklarında ilaç kullanmadan sumak suyu ile tedavi olunabileceğini vurguluyor.

- Kandaki insülin oranını dengeler. Bu özelliği sayesinde diyabet ve yüksek tansiyon hastalarının tüketmesi gereken besinler arasındadır.

- Antioksidan etkisi sayesinde üst solunum yolları hastalıklarında aniden meydana gelen yüksek ateşi düşürerek beyin sağlığını korur.

- Hafta da bir bardak tüketilen sumak suyu, sinir sisteminde deforme olmuş hücrelerin sayısını azaltarak sağlıklı hücrelerin artmasına yardımcı olur. Yorgunluk, stres ve depresyon gibi rahatsızlıkların yaşanma riskini de azaltır.

- Gıda zehirlenmesi esnasında sumak baharatını kaynatıp bir bardak içmeniz faydalı olacaktır. Hem midenizi hemde bağırsaklarınızı temizleyerek idrar ve dışkılamayla zehirlenmeye neden olan zararlı bakterileri vücuttan atar.

- Sumak suyu, sindirimi düzenlediği için zayıflamak içinde kullanabilirsiniz.
 

- Aynı zamanda gün içerisinde yarım çay bardağı tükettiğiniz sumak suyu hazımsızlık ve şişkinliği de önler.

- Sumak, genellikle tırnak altlarında oluşan dolamanın iyileşmesi için de kullanılan doğal tedavi yöntemlerinden biridir. Kaynayan sumak suyunun içine sirke ve bal koyarak iyice kaynatın. Bu karışımı bir gün beklettikten sonra dolamanın üzerine sürünüz.

- İştahsızlık problemi yaşayan çocuğunuza sumak suyundan ayda bir kere içirmeniz de fayda vardır. Hem çocuğunuzun vücut direncini artırır hem de iştahını açarak daha sağlıklı beslenmesine yardımcı olur.

- Hücreleri yenileyici özelliği sayesinde cilde ve saça da faydası vardır. Kaynatılmış sumak suyunu tonik olarak kullanabilirsiniz. Sabah akşam düzenli olarak kullandığınız bu su hem sivilce ve akne oluşumunu engeller hem de yaşlanmayı geciktirir.

Diyabetin tüm dünyada hızla artması dikkatleri hastalıktan korunmada alınacak önlemlere çeviriyor. Hareketli yaşamın yanı sıra dengeli ve düzenli beslenme de diyabetle mücadelede çok önemli role sahip. Ancak bu mücadelede bazı besinler öne çıkıyor. İşte bizi diyabetten koruyan kan şekerimizi dengeleyen besinlerden en önemlileri...

Kıvırcık lahana: Brokoli gibi kıvırcık lahana da çok düşük karbonhidrat değerine sahip olmasıyla bilinen bir sebze. Antioksidan deposu olan bu besini herkesin tüketmesi gerekiyor.
 

Brokoli: Brokoli için 'diyabet hastaları için var olan bir sebze' demek hiç de yanlış olmaz. Diyabetle doğal olarak savaşan bu sebze kan şekerini dengelerken günlük C vitamini ihtiyacını da karşılıyor.

Avokado: Omega 3 deposu olan avokado kalp ve tansiyon rahatsızlıkları için anahtar besinken diyabette de kan şekerini dengeliyor.
 

Çay: Uzmanlar şekersiz olmak kaydıyla yeşil çay ya da siyah çayın her gün tüketilmesi gerektiğini söylüyor. Yoğun miktarda antioksidan içermesi sayesinde ise kan şekerini ayarlamaya yardımcı.

Baklagiller: Lif deposu olan baklagiller, sadece diyabet hastalarının değil aslında herkesin haftada en az iki kez tüketmesi gereken besin grubunda. Düşük karbonhidrat değerine sahip bu besinler, kandaki şeker oranını dengeliyor.
 

Bitter çikolata: Az şekerli, bol kakaolu bitter çikolata zengin antioksidan kaynağı olması bir yana insülin direncini de azaltıyor.

Sarımsak: Sarımsak kanser rizkini azaltırken kolesterolü dengeler ve kan basıncını düzene sokar. Bu nedenle diyabetle savaşta muhakkak tüketilmesi gereken besinlerden biri.
 

Yulaf: Lif deposu olan yulaf şekerin içinde bulunan yüksek karbonhidratı dengeleme konusunda uzman.

Elma: Kolesterol ve kalp rahatsızlığı yaşayanlar için aranan besin olan elma, kan şekerini dengelemesiyle diyabetle savaşmak için de gizli silahlardan biri.

Balık: En sağlıklı protein kaynaklarından biri olan balık, Omega 3 deoposu olması bakımından sadece diyabet hastalarının değil herkesin tüketmesi gereken bir gıda.

Kuşkonmaz: Türk mutfağında kendine yeni yeni yer edinmeye çalışan kuşkonmaz, insülin üretimini arttırdığı için özellikle Tip 2 diyabet hastalarına öneriliyor.
 

Tatlı patates: Patatesin aksine tatlı patates, insülin direcini azaltıyor, kolesterolü düşürüyor ve kan şekerindeki artışı önlüyor.

Tarçın: Tarçın, tatlı ihtiyacını giderebilecek iyi bir baharat. Ayrıca araştırmalar, tarçının kan şekerini dengelediğini kanıtladı.

Kuruyemişler: Sağlıklı yağ bulundurma açısından oldukça zengin olan kuruyemişler dengeli tüketildiği takdirde kan şekeri kontrolünü kolaylaştırıyor.
 

Ispanak: Lifli yeşil yaprakları sayesinde diyabet hastaları için uzmanlar tarafından muhakkak öneriliyor.

Yoğurt: Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olan ve içinde bulundurduğu yüksek miktarda kalsiyum miktarıyla günlük yemek alışkanlığında muhakkak olması gereken yoğurdun Tip 2 diyabet riskini azalttığı ortaya çıktı.
 

Kırmızı meyveler: Özellikle Tip 2 diyabet hastaları için antioksidan ve lif deposu olan kırmızı meyveler insülin üretmeye yardımcı olurken Tip 1 diyabet hastaları için de kan şekerini dengeleme açısından oldukça önemli.

Çekirdek: Kuruyemişlerden olan kabak çekirdeği Omega 3 açısından oldukça zengin. Düşük karbonhidrat değerine sahip bu besin kan şekerinizi dengelerken aynı zamanda bir demir deposu. Dengeli tüketildiği takdirde ay çekirdeği de iyi bir seçim ancak kabak çekirdeği özellikle tüketilmesi gereken besinlerden. Yine de porsiyon miktarını ayarlamayı hatırlatmakta fayda var.

Keten tohumu: Sağlıklı yağ, lif ve protein deposu olan keten tohumu diyabetle savaş için aranan besin.