CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kim adaletsizliğe uğruyorsa onun yanında mücadele edilmesinin ortak görev olduğunu belirterek, "Öze dönmemiz, özümüze dönmemiz lazım. Adaleti her yerde, her ortamda, her zaman savunmamız lazım." dedi.

Kılıçdaroğlu, İstanbul'da bir otelde düzenlenen Öze Dönüş Platformu Temmuz Ayı Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ilkelerinin, insan sevgisi, inançlara, değerlere saygı ve adalet üzerine kurulduğunu ve yozlaşmayı reddettiğini söyledi.

İlkelerinde insan, tabiat sevgisi, Allah'ın yarattığı kainata saygı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bunlar yapılabilirse öze dönülebileceğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, özün, zaman zaman dışarıdan müdahalelerle değiştirilmek istendiğini, önemli olanın bu müdahalelere hep beraber karşı çıkılması olduğunu dile getirerek, "Bizim değerlerimiz aynı zamanda evrensel değerlerdir. İnsana saygı derken biz belli bir kimliği esas alarak, sadece o insana saygı duyun demiyoruz. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın insanlara saygı duymak gerekir." diye konuştu.

Öze dönüşün bir anlamda aklı kullanmak olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, aklı kullanarak dünyayı sorgulamak gerektiğini, öze dönüşün aynı zamanda dünyayı sorgulamak anlamına geldiğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, "(Öze dönüş) Bu aynı zamanda bilim, aynı zamanda teknolojideki büyük gelişmeler demektir. Aynı zamanda bu, insanın kendi bölgesinde, yurdunda, evinde, huzur içinde yaşaması demektir. Eğer öze dönüşte biz bunu sağlayabilirsek olağanüstü başarılara imza atmış oluruz." değerlendirmesini yaptı.

- "Varsa yanlışımız oturup konuşacağız"

Vatan, bayrak, milletin çok değerli olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk'ün iki temel ilkesi bulunduğunu aktardı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir." ifadelerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yani 'Ben bayrağımın altında hiçbir müdahaleyi kabul etmiyorum, bütün vatandaşlarım bu bayrağın altında özgürce, hür yaşasın.' Yanlış mı? Hayır. Değerimiz mi? Evet, değerimizdir. İkincisi; başka bir hedeftir. O da yine kendisine aittir. 'Savaş meydanlarında kazanılan zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça bağımsızlığınızı koruyamazsınız.' diyor. Doğru mu? Evet, doğru. Biz kendi bağımsızlığımızı nasıl koruyacağız? Güçlü olduğumuz zaman koruyacağız. Bayrağımıza ne zaman herkesin saygı duymasını isteyeceğiz? Güçlü olduğumuz zaman. Güçlü olmanın yolu nedir? Ekonomik bağımsızlığımız olacak ve biz büyük ekonomik başarılara hep beraber imza atacağız. İşin özü budur. Dolayısıyla biz Mustafa Kemal'i bu çerçevede anıp, değerlendirmeliyiz."

Kılıçdaroğlu, "Biz kendi tarihimizle hep gurur duyarız elbette ama bu şu anlama gelmesin, 'Tarihler, yanlışlar sorgulanmaz.' Hayır. Varsa yanlışımız oturup konuşacağız. Biz insanız." diyerek, hata kavramının insana özgü bir kavram olduğunu, insanın hata yapabileceğini ancak önemli olanın ders çıkarmak olduğunu aktardı.

Öze Dönüş Platformu'nun tüm siyasi partilerin temsilcilerini hiçbir ayrım yapmadan davet ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Keşke şu olabilseydi. Bütün siyasi parti liderleri burada olsaydı ve biz hepimiz masanın etrafında olsaydık. Gençler bize soru sorsalardı ve bizler de cevabını verseydik. Daha güzel olmaz mıydı? Daha iyi olmaz mıydı? Daha doğru olmaz mıydı? Şu çok önemli, 'Efendim biz aslında hiç hata yapmayız, bizim hiç yanlışımız olmaz.' Yok efendim. Böyle bir şey yok. Eksiğimiz olur, yanlışımız olur, hatalarımız olur, önemli olan bunlardan ders çıkarmaktır. Yoksa hepimiz insanız. Benim de hatalarım olmuştur. Sizlerin de hataları olmuştur. Eksikliklerimiz olmuştur. Telafi etmemiz lazım eksikliklerimizi. Varsa bir eksiğimiz otururuz, konuşuruz, benim bilmediğimi bir başkası bilir. Biz buna devlet yönetiminde liyakat diyoruz. İşi ehline vereceksiniz. İşi ehline teslim edeceksin. İşi ehline verdiğin zaman en rahat yönetim nedir biliyor musunuz? Devlet yönetimi. Çünkü devletin yönetiminde herkesin görevi kanunlarla bellidir. Bakan ne iş yapar? Adalet Bakanı ne yapar? Görevi nedir? Cumhuriyet savcısı, başsavcı, hakim, odacı, genel müdür, daire başkanı, hepsinin görevleri belirlenmiştir. Bütün mesele nedir? O görevi yapacak ehliyet sahibi insanı oraya getirmektir. Siyasi otorite ne yapar? Siyasi otorite ona siyasi hedefi gösterir."

- "Adalet kavramı dünyanın en soylu kavramıdır"

Kemal Kılıçdaroğlu, öze dönüşün hizmette olduğunu, hizmetin ahlaklı, adaletli bir temelde götürülmesi gerektiğini dile getirerek, şunları aktardı:

"Adalet kavramı dünyanın en soylu kavramıdır. Kainat adalet üzerine inşa edilmiştir ve bütün peygamberler adaleti sağlamak için gelmiştir ya da görevlendirilmiştir. Biz acaba kendi ülkemizde adaleti sağlayabildik mi? Adaletsizliklere karşı durabildik mi? Birisi adaletsizliğe uğradığında 'Efendim bizim partili değilse boş verin.' Bizim partili adaletsizliğe uğradı mı kıyameti koparacağız. Olmaz. 'Adaletsizliğin karşısında susan dilsiz şeytandır.' diyor sevgili Peygamberimiz. O zaman ne yapacağız? Adaletsizliğe hep beraber karşı çıkacağız. Kim adaletsizliğe uğruyorsa onun yanında mücadele etmek bizim ortak görevimiz olmalıdır. Öze dönmemiz, özümüze dönmemiz lazım. Adaleti her yerde, her ortamda, her zaman savunmamız lazım. Adaletin olmadığı bir yerde yozlaşma, yolsuzluk, hırsızlık, insan hakkı ihlalleri olur. Bütün bunların hepsini yaşayabilirsiniz."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, adaleti korumanın herkesin ortak görevi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Öze dönmek, aynı zamanda adalete dönmek demek, adalete döneceğiz. Yozlaşma ne zaman başlar? Devlet yönetiminde yozlaşma tepedeki kişinin adaletten uzaklaşmasıyla başlar. Eğer birisi bir şey götürüyorsa yani rüşvet, yani yolsuzluk yapıyorsa aşağıya doğru sirayet eder ve devletin yönetiminde çürüme başlar. Çünkü devleti yönetenler topluma örnek olmak zorundadırlar. Yaşayışları, davranışları, aileleri itibarıyla topluma örnek olmak zorundadır. Dünyanın her tarafında böyledir. Demokrasisi gelişmiş bütün ülkelerde böyledir. Biz de bunu yapmak zorundayız. İslamiyet'in özü de demokrasidir. İstişaredir. İstişare ne demektir? Bir araya geleceğiz bir konuyu tartışacağız demektir. Bir araya gelip bir konuyu tartışmak demek ne demektir? Akıl akıldan üstündür demektir. Gelip, oturup konuşmak, tartışmak ne demektir? 'Biz doğru yolu nasıl bulabiliriz? En sağlıklı çözümü nasıl öğretebiliriz?' Bu demektir. Eğer bundan uzaklaşıp 'Sadece benim dediğim doğrudur.' diğerlerini atın bir köşeye. Olmaz. Ya sen yanılırsan? Bütün bir toplum felaketle karşı karşıya kalır. Bunu çözmemiz gerekiyor."