Yenişafak Gazetesi köşe yazarlarından Ahmet Ünlü bugünkü yazısında 'Danıştay'ın iptal ettiği, Sayıştay'ın da eleştiri konusu yaptığı ve kanunen alınamaz dediği dayanışma aidatı' hakkında bilgi verdi.

Ünlü yazısında:

Memur sendikaları dayanışma aidatı alamaz, alınanlar iade edilmeli

Memur sendikaları yıllardır ısrar ettiği dayanışma aidatını nihayet 2016-2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme metnine koydurmuşlardı. Bu tarihten itibaren de toplu sözleşme metinlerinde yer almaya devam etmiştir.

Bu bağlamda, 2017 yılı toplu sözleşmesinde sosyal denge sözleşmesi imzalayan sendikanın üyesi olmayan kamu görevlilerinden aynı unvanlı personelden alınacak aidatın iki katına kadar taraf sendikanın sosyal denge sözleşmesi aidatı alabileceğine yönelik hüküm konulmuştu. İşte bu hüküm Sayıştay engeline takıldı. Sayıştay tarafından Sultanbeyli Belediyesi'nde yapılan denetimde üye olmayan memurlardan alınan dayanışma aidatının kanunsuz olduğu belirtilmişti.

Bu raporda konu detaylı bir şekilde açıklanarak kanuna aykırı olarak sözleşmeye konan dayanışma aidatına ilişkin bu hüküm geçersiz olduğundan memurlardan sendika aidatı dışında veya üzerinde aidat alınamayacağı, memurlardan sendika aidatı dışında ilave olarak dayanışma aidatı kesintisi yapılmaması ve yapılan ilave kesintilerin sendikadan talep edilerek ilgili memurlara iadesinin sağlanması gerektiği belirtilmişti.

Kamu idaresinin raporda yer alan cevabında ise; "Kurumumuzda emekliliğe hak kazanan memurlara Sosyal Denge Ödemesi ödenmeye devam edecektir. Dayanışma aidatı kesilmemeye başlanmıştır." denilmekteydi. Benzer ifadeler başka raporlarda da yer almıştı.

Dayanışma aidatına Danıştay'ın yaklaşımı nasıldır?

Danıştay da verdiği kararlarda sosyal denge tazminatına ilişkin toplu sözleşme metinlerinde yer alan dayanışma aidatı düzenlemelerini mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmektedir.

Nitekim Danıştay 12. Dairesi, Esas No : 2016/1698, Karar No : 2017/6525 No.'lu Kararı ile 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme'nin "Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme" başlıklı 4. bölümünün 1. maddesinin 2. fıkrasının iptaline karar verilmişti.

Son olarak da Esas No:2019/4940 No.'lu Kararı ile Türkiye Yerel Yönetim Hizmetleri Kolu Sendikası'nın açtığı davada, 5. dönem Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararında yer alan, dayanışma aidatıyla ilgili düzenlemeyi iptal etmişti.

Bu kararda mevzuat hükümlerinden sosyal denge tazminatı sözleşmeleri konusunun toplu sözleşmelerde belirlenen tavanı aşmamak kaydıyla ilgili kurum ve kuruluşlarda çalışan kamu görevlilerine ödenecek Sosyal Denge tazminatını belirlemek olduğunu yine kanunun 28. maddesinde belirtildiği şekilde sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı, aksine bir yorumun sosyal denge tazminatının adaletli bir ücret dağılımı yoluyla ekonomik ve sosyal barışı sağlama amacına ve Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu, kaldı ki kanunun 32. maddesinde böyle bir ayrım yapınmasına imkan sağlayan bir düzenleme bulunmadığı gibi sosyal denge sözleşmesinde ancak görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önemi, güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre bir farklılığı gidilebileceği, bunun dışında sendika üyesi olan veya olmayan ya da başka bir sendikaya üye olanlar veya olmayanlar arasında bir ayrıma gidilemeyeceği gerekçesiyle toplu sözleşme metninin ilgili bölümünün yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmişti.

Görüleceği üzere, Danıştay'ın konuya yaklaşımı değişmemekte ve düzenlemeyi iptal etmektedir. Ancak ısrarla aynı veya benzer düzenlemelere toplu sözleşme metinlerinde yer verilmeye devam edilmektedir.

2022 ve 2023 yıllarını kapsayan toplu sözleşme metnine yine konuldu

2022 ve 2023 yıllarını kapsayan 6. dönem toplu sözleşme metnine yine benzer ifadeler konulmuş, ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı da en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %120'si oranına çıkarılmıştır. Buna göre; ".Sosyal denge sözleşmesinin taraf sendikası, üyesi olmayan kamu görevlilerinden, aynı unvanlı üyesinden aldığı aidatın iki katına kadar sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir. Bu aidatı ödeyen kamu görevlileri, söz konusu sözleşmeden aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanır." ifadesine yer verilmiştir.

Görüleceği üzere ödenecek tavan tutarın % 100'den % 120'ye çıkarılması önemli bir kazanım olmakla birlikte daha önce toplu sözleşme metinlerinde yer alan benzer ifadeler hem Sayıştay raporlarında eleştirilmiş hem de Danıştay tarafından iptal edilmiştir. Bundan sonra kanuni bir düzenleme yapılmadığı sürece toplu sözleşmelerde dayanışma aidatına yer verilmesi imkansız hale gelmiş olmasına rağmen bu konuda niçin ısrar edildiğini anlamakta zorlandığımızı belirtmek isteriz.

Daha önemlisi ise hem Sayıştay'ın eleştirdiği hem de Danıştay'ın daha önce iptal ettiği benzer nitelikteki ifadelere kamu işveren temsilcilerinin niçin müsaade ettiğidir. Kaldı ki şu an yerel yönetimlerle sınırlı olan dayanışma aidatı ilerleyen süreçte diğer hizmet kollarında da yaygınlaştırılmak istenirse ne yapılacak?

Dayanışma aidatı toplu sözleşmelere ne zaman girdi?

Dayanışma aidatına Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşmesi'nde yer verilmiştir. Buna göre toplu sözleşme imzalayan sendikaya üye olmayanların "sendika sosyal denge sözleşmesi aidatı" adı altında ödeme yapmaları gerekmekteydi.

2016-2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme metnine sokulan dayanışma aidatı, Sayıştay'ın raporlarında eleştirilmiş, Danıştay tarafından da iptal edilmişti. Daha sonraki toplu sözleşme metinlerinde de aynı veya benzer ifadelere ısrarla yer verildiğini görüyoruz.

İşçi sendikacılığında yer alan dayanışma aidatı nasıl uygulanıyor?

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nda dayanışma aidatı düzenlenmiştir. Buna göre taraf işçi sendikasına üye olmayanlar "dayanışma aidatı" ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmektedirler. Aksi takdirde toplu sözleşme hükümlerinden yararlanmak mümkün değildir. Dayanışma aidatı tutarı da üyelik aidatı tutarını geçememektedir.

İşçi sendikacılığını memur sendikacılığından ayran en büyük farklardan birisi de işte bu dayanışma aidatıdır. Dayanışma aidatı nedeniyle hemen hemen yetkili sendikalar dışındaki sendikalar o iş yerinde hayat hakkı bulamamaktadırlar.

Memur sendikacılığında ise üye olsun veya olmasın her memur toplu sözleşme hakkından faydalanmaktadır. Eğer memur sendikacılığı da işçi sendikacılığında olduğu gibi olsa idi birçok memur sendikası üyelik aidatı alamayacağı için ayakta kalamayacak ve ortadan kalkacaktır. Bu nedenle Sayıştay'ın raporunda eleştiri konusu yaptığı ve Danıştay'ın da iptal ettiği husus memur sendikacılığında oldukça önemlidir. Elbette sendikalar bu tür metinlere toplu sözleşmelerde yer verilmesini isteyebilirler ancak kamu işvereninin bu tür metinlere müsaade etmemesi gerekirdi. Sonuç olarak, 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan toplu sözleşme metninde yer alan dayanışma aidatına yönelik düzenlemelerin de aynı akıbete uğrayacağını bilmek için herhalde müneccim olmaya gerek yoktur. Dur bakalım ne olacak.