Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Türkiye Varlık Fonu 4 yılda güçlü bir portföye ulaştı. Birbirini tamamlayan kamu sermayeli 6 köklü kurumumuzun faaliyetlerinin tek çatı altında toplanması, bu şirketlerin verimliliğini artıracak, maliyetleri düşürecek, sektöre yeni bir dinamizm kazandıracaktır. Türkiye Sigorta, kar güdüsü yanında kamu ekonomik vizyonunun parçası olarak bölgesel ve küresel rekabette güçlü bir piyasa oyuncusu olacak. Türkiye Sigorta'nın, sigorta sektörümüzü küresel rekabette zirveye taşımasını ümit ediyorum.

Koronavirüs salgınının artçı şoklarını pek çok alanda hissediyoruz. Büyük ülkeler bile ciddi sarsıntılar yaşadı. Türkiye koronavirüs salgınından büyük ölçüde etkilenen ülkelerden ayrışmıştır. Türkiye gerçeklerinden kopuk, topluma maliyeti hesap edilememiş fevri kararlar almak yerine soğukkanlı şekilde süreci yönettik. Böyle bir salgından hasarsız çıkmak mümkün değildir. Bu süreçten bizim de menfi etkilendiğimiz gerçektir ancak diğer ülkelere göre bu etkiyi asgari düzeyde tutmayı başardık.

Ağustos ayından güven endekslerinde ciddi artışlar kayda geçti. Konut ve otomobil satışlarında rekor kırıldı. İhracat Haziran-Temmuz aylarında 40,9 milyar dolar seviyesine ulaşıp geçen yılın aynı döneminin üstüne çıkmıştır. 

Tarih boyunca ülkemizin bileğini diplomaside, askeri alanda bükemeyenler silah olarak ekonomiye sarılmışlardır. Saldırılarda kullanılan yollar kur, faiz ve enflasyon olmuştur. Ülkemiz gecelik faizlerin 7500'lere çıktığı günleri yaşamıştır.

Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ekonomide yeni bir döneme girdik. Onlar "IMF'ye gidin, borç alın" dediler ama biz bunu yapanlardan olmayacağımızı söyledik. Ancak IMF, borç istemek için bizim kapımıza geldi. IMF ile kapalı kapılar ardından görüşenlerin bizi eski Türkiye'ye döndürmelerine asla müsaade etmeyeceğiz.