Beştepe Millet, Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İdlib'deki saldırıyı değerlendirdi.

İdlib'de Suriye rejimi tarafından gerçekleştirilen hain saldırıda şehit düşen askerlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Erdoğan, "Rabbim şehitlerimizi cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin. Sevgili Habibi'ne komşu eylesin" ifadelerini kullandı. Erdoğan, ayrıca şehitlerin ailelerine, yakınlarına ve aziz milletin her bir ferdine de sabır dileğinde bulundu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Damal Bebek Yapımı"nda ödüle layık görülen Fidan Atmaca'ya ödülünü verdi.

ATILACAK ADIMLARI AÇIKLAYACAK

Yarınki (bugün) grup toplantısında Suriye meselesini ve bundan sonra atılacak adımları paylaşacaklarını dile getiren Erdoğan, dün yapılan üst düzey toplantıyı hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Gerekli karşı cevapları en üst düzeyde Suriye tarafına verdik. Ciddi manada orada, özellikle de İdlib'de misliyle belalarını buldular ama yetmez, daha devam edecek. Çünkü bunlar bizim Mehmetlerimize saldırdıkça bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler ve bu adımları da yarın kamuoyu ile paylaşacağım."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni'nde konuştu. Erdoğan 'Yarınki grup toplantısında Suriye meselesini ve bundan sonra atacağımız adımlar açıklayacağım. Rejim ciddi manada orada özellikle de İdlib'de misliyle belalarını buldular. Ama yetmez, daha devam edeceğiz. Çünkü bunlar bizim Mehmetlerimize saldırdıkça, bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler' ifadelerini kullandı.

Bağrındaki nice kıymetli hazineyi, insanlığın istifadesine sunan bereketli toprakların bugün de en nadide mücevherleriyle tüm dünyanın ilgisini üzerine çektiğini bildiren Erdoğan, "Ülkemiz, yaşayan insan hazineleri bakımından dünyanın en mümbit coğrafyasında yer alıyor. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kayıt ettirdiğimiz 18 unsur ile 178 ülke içinde en çok kültürel değerlere sahip 5 ülke arasında bulunuyor" dedi.

MEDENİYETİMİZİN MUHAFIZLARI

Bugün ödül alan kişileri "Medeniyetimizin muhafızları" olarak gördüğünü belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaşayan İnsan Hazinelerimiz, milli kültürümüzün bayraktarı ve usta-çırak geleneğinin seçkin temsilcileridir.

Böylesine köklü, böylesine özgün bir medeniyet müktesebatına sahip olmamıza rağmen maalesef kıymetini uzun yıllar bilemedik. Bunda Türkiye'nin kültür, sanat ve siyaset hayatını kuşatan ideolojik bakış açısının elbette önemli payı bulunuyor."

Kültürel soykırım yaşadık

Bir dönem çağdaşlaşma adına milletin ruh kökü ile bağını koparmaya yönelik pek çok girişimin yaşandığını belirten Erdoğan, "Tabiri caizse bir kültürel soykırım yaşadık. Tek parti yıllarında kültür hayatımızı esir alan anlayış çağdışı yaftası vurduğu kadim değerlerimizi bu topraklardan söküp atmak için her yolu denedi. Musikiden mimariye, edebiyatımızdan geleneksel sanatlarımıza kadar bizi köklerimize bağlayan ne varsa dışlandı, görmezden gelindi, izleri silinmeye çalışıldı. Milletin değerlerini, milletin zevk ve kültürünü gerilik emaresi olarak gören bu kültürel faşizm en büyük darbeyi Türkiye'nin kültür ve sanat hayatına vurdu" dedi.

Türkiye'de uzun yıllar sinemadan tiyatroya birçok alanda başarıdan, kaliteden veya estetikten ziyade ideolojik aidiyetin ödüllendirildiğinin altını çizen Erdoğan, "Sanatçılar ortaya koydukları ürünlerden daha çok siyasi görüşlerine göre baştacı edilmiş ya da yok sayılmıştır. Çoğu zaman hiçbir sanat değeri olmayan eserler yüceltilirken milletin bağrından çıkmış sanatçıların özgün eserleri kasıtlı bir şekilde geri plana itilmiştir" ifadesini kullandı.