Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Atina'da dış politikadaki sıcak başlıklara ilişkin bir grup gazetecinin sorularını cevapladı. Yunanistan ile ilişkiler başta olmak üzere 14 Haziran NATO liderler zirvesi, Suriye, Libya, Rusya'nın seyahat yasağı, Mısır'la normalleşme, S-400 konusunda ABD'nin tutumu, AB ile ilişkilere ve Filistin konusunda kritik açıklamalar yaptı. Çavuşoğlu, özetle şunları söyledi:

ABD İLE İLİŞKİLER: ABD ile önceden devam eden görüş ayrılıklarımızı sürüyor. Yeni yönetimin Türkiye'yle daha iyi ilişki içinde olma arayışını da görüyoruz. En son Wendy Sherman Ankara'ya geldi. Önümüzdeki süreçte ya ben Washington'a gideceğim ya da Blinken buraya gelecek. En son telefon görüşmemizde teyitleştik. ABD ile S-400 meselesi dahil bütün meselelerimizi nasıl halledeceğimize dair önerilerimizi Brüksel'deki görüşmemizdeki ilettik. Bir non-paper verdik. ABD'ye bu kağıdı verdikten sonra son telefon görüşmemizde, Blinken'a cevap bekliyoruz diye hatırlattık.

ERDOĞAN-BIDEN GÖRÜŞMESİ: ABD'den saat ve gün önerileri geldi, üzerinde çalışıyoruz. Amerika'da bizle yakın çalışma arzusu var. Biden telefonda Cumhurbaşkanı'mıza 'Siz de istiyorsanız biz sizinle yakından çalışmak istiyoruz' dedi ama aynı zamanda var olan sorunları aşmamız lazım.

S-400: Yüzde 100 bizim kontrolümüzde olacak. O yüzden pek çok mühendisi, teknisyeni Rusya'ya gönderdik eğitim için ve burada hiç Rus askeri ve uzmanı bulunmayacak.

SURİYE SEÇİMLERİ: Seçimler şeffaf değil, demokratik değil.

RUSYA'NIN SEYAHAT SINIRLAMASI: Ruslar bize kesinlikle bunun 'siyasi bir tarafı yok' diyor. Tamamen sağlık sebebi deniliyor. Putin de Cumhurbaşkanı'mıza öyle dedi. Rakamlar da düştü umarım açarlar. Çünkü Rus turist de Türkiye'ye gelmeyi çok istiyor. Ukrayna ile ilişkilerimiz yeni değil, herhangi bir değişiklik de yok. Kırım konusundaki tutumumuz da belli.

POLONYA'YA SATILAN SİHA: Bütün dünyadan çok talep var. Endonezya'dan başka yerlerden ama Romanya ve Polonya konusunda çok ciddi bir değişiklik oldu. Bunlar daha önce savunma sanayii ürünlerini satın alırken, 'AB ve NATO üyesi ülkelerden satın alma' gibi bir kriter koymuşlardı. Her ikisi de bunu değiştirdi.

BAE İLE İLİŞKİLER: BAE ile ilgili Abdullah ( BAE Dışişleri Bakanı) ramazanda beni aradı. Ondan sonra herhangi bir görüşme olmadı. Ama farklı kanallardan olumlu mesajlar geliyor. Zaten bizim tarafımızdan onlara karşı bir şey olmadığı için onların olumlu olması gerekiyor.

YUNANİSTAN ZİYARETİ: Niko ile dostluğumuz eskiye dayanır. 2004'te, sonra o 2009'da Strazrburg'dan ayrıldı, Bakan oldu. Sonra görevi bitince tekrar geldi. Yemek iyi geçti. Genel konular konuştuk. Bazı bölgesel konuları konuştuk. Afganistan'ı görüştük.

AB İLE YENİ SAYFA: Haziran zirvesinde bu konularla ilgili bu ne karar alacaklar göreceğiz. İki defa Brüksel'de mini TR-AB zirvesi yaptık. O ortak bildiriyi kelimesi kelimesine müzakere ettik, taslağı da biz hazırlamıştık zaten. Sonuçta komisyona Türkiye ile müzakere yetkisi mi verecek, basit bir karar mı alacak? Johanson geldiği zaman kendilerine '2016 18 Mart bildirisini göçmeni durdur, parayı al' politikasını kabul etmediğimizi söyledik. Bildirinin içindeki unsurların yerine gelmesi lazım. Gümrük Birliğinin güncellenmesi için vize serbestisi gibi bu konularda birkaç kelimeye takılıp ha bire oyalıyor AB. Biz AB'ye göç mutabakatının nasıl güncelleneceği konusunda somut önerilerimizi bir ay içinde bildirdik. Daha o gün bugündür, AB'den somut, yazılı bir geri dönüş gelmedi. Bir belirsizlik var. Sadece 'Türkiye'ye daha fazla para verelim, kaçak göçü durdursun' olmaz. Bu kadar basit bir ilişki değil. Belki bu durum, Yunanistan'ın işine gelebilir, doğru ama tam anlamıyla Türkiye-AB ilişkisi olmaz.

AHMET SÖZCAN