FETÖ'nün şifreli haberleşme programı Bylock'un lisans sahibi David Keynes'in 9 Haziran'da Türkiye'ye gelip teslim olması ve tutuklanmasının ardından hakkında "terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.

Milliyet'ten Elif Altın'ın haberine göre; Alpaslan Demir olan adını ABD vatandaşlığına geçtikten sonra David Keynes olarak değiştiren FETÖ üyesi, etkin pişmanlıktan yararlanmak için bazı itiraflarda bulundu ancak bildiği her şeyi anlatmadığı kanaatine varıldı. İfadesinde "Ekim 2002'de Greencard geldi, arkadaşımdan 2 bin dolar borç alarak bilet aldım ve Seattle'a gittim" diyen Keynes'in aksine müşteki Mehmet Candan ve gizli tanık Karadeniz, "Alpaslan Demir'in sahip olduğu bilgilerden dolayı Türkiye'de kalmasının sakıncalı olduğu düşünülerek cemaat Amerika'ya götürdü" dedi.

Sakıncalı görülmüş?

Candan, o süreci şöyle anlattı: "Tanık olduğum yaşadığım olay, olay zamanı (28 Şubat'a yakın) ve failin özelliği bakamından cemaate travma yaşatmıştı. Cemaate travma yaşatan olay ise İstanbul'dan tanıdığım Alpaslan Demir adındaki arkadaşıma Dikmen'deki Kara Harp Okulu'ndaki 15'e yakın öğrenciye ilişkin vazifeler verilmişti. Tam olarak detayını bilmediğim sebeplerden dolayı Alpaslan Demir'in abilerle arası açılmıştı. Alpaslan Demir bana sorumluluğunda olan veya bildiği 100 kadar Harp Okulu öğrencisinin isimlerini deşifre edeceğine dair bir takım görüşmeler yaptığını, bu kişilerin isimlerini Cumhuriyet gazetesinden Hikmet Çetinkaya'ya ayrıca o dönem cemaat aleyhine olan Türkan Saylan gibi isimlere verdiğini söyledi. Haber yapıldı. Cemaatin içindekiler bu haberin Alpaslan Demir ile ilgili olduğunu anlamışlar ve benimle irtibata geçtiler."

Candan ifadesinde Alpaslan Demir ile kendisin 1990 yılında, o dönem askeri kanat sorumlusu olan Murat Ceylan tarafından İstanbul Altunizade'deki FEM Dersanesi'ne götürüldüklerini, beşinci katta Fetullah Gülen ile görüştüklerini, Gülen'in Demir'e araba tahsis edilmesi ve burs verilmesi talimatı verdiğini anlattı. Candan şunları kaydetti: "Ben oradan ayrıldıktan sonra Alpaslan Demir'e cemaatin sahip çıkacağını düşünüyordum. Ancak aksine Alpaslan Demir'in yaşadığı olayın ve yaptığı açıklamanın gerekçelerini bazı abiler Fetullah Gülen'e farklı anlatmışlar. Demir'i karalamışlar. Eşcinsel olduğuna kadar iftiralar atmışlar. Bu nedenle Alpaslan Demir'e cemaat tarafından yardım yapılmadı. Alpaslan Demir sürekli olarak 'Bildiğim diğer kişilerin de isimlerini de gazetelere vereceğim' şeklinde tehdit etti. Amerika'da ikiz kulelere yapılan uçaklı saldırıdan kısa bir süre sonra Alpaslan Demir'i cemaat Amerika'ya götürdü. Kanımca Alpaslan Demir'in sahip olduğu bilgilerden dolayı Türkiye'de kalmasının sakıncalı olduğu düşünülerek Amerika'ya götürüldü."

'İnandırıcı bulunmadı'

İddianamede, şüpheli Keynes'in ifadesinin kısmi ikrar içerdiği, örgütte kod adı kullandığı değerlendirildiğinde örgütsel gizliliğe haiz olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, "Şüphelinin ifadesinde her şeyi anlatmadığı, kendisini suçtan kurtarmaya yönelik beyanlarda bulunduğunun değerlendirildiği, zira Mehmet Candan'ın, FETÖ elebaşı ile İstanbul'da görüştüğünü beyan etmesine karşın Keynes'in bu hususta beyanda bulunmadığı, yine Mehmet Candan ve gizli tanık 'Karadeniz'in Keynes'in sahip olduğu bilgilerden dolayı Türkiye'de kalmasının sakıncalı görülmesi üzerine örgüt tarafından Amerika'ya götürüldüğünü beyan etmesine karşın kendisinin bu durumu kabul etmediği görülmüştür" denildi.