Binali Yıldırım, Diyarbakır'da TRT Haber ve TRT Kurdi Özel Yayını'nda soruları yanıtladı.

Yıldırım, "İstanbul'da Kürtçe dil kursu açmayı düşünür müsünüz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Böyle bir ihtiyaç olursa tereddütsüz Kürtçe kursu da açarız. Tamamen arz, talebe bağlı bir şey. Oradaki kırmızı çizgimiz şu, anadil zaten serbest. Birçok Kürtçe kurs var. Belediye de rahatlıkla açabilir, problem yok. Burada şu yanlışa düşmemek lazım. Kurs açmak, Kürtçe öğretmek, Kürtçe kitap yazmak, mahkemelerde savunma yapmak, Kürtçe avukatlık hizmeti almak, ana diliyle kendini ifade etmek ayrı bir şey, resmi dil olarak Kürtçe'yi teklif etmek ayrı bir şey. Bizim bunun tersini düşünmemiz söz konusu olmaz. Çünkü bu yolu biz açmışız, bu açılımı yapmışız. Burada kimlikleri, isimleri, bütün yasakları, kısıtlamaları, bu bölgenin hafızasını yok eden uygulamaları ortadan kaldıran iktidar biziz. Dolayısıyla bizi bunlarla test etmek, sınamak çok abes bir iştir."

Bölge ve Kürt kimliğiyle ilgili AK Parti iktidarında yapılan açılımlar, özgürlükler, demokratik haklar olduğunu, kimliğin tanınması, dil ve eğitimle ilgili birçok konu bulunduğunu belirten Yıldırım, sözlerine şunları ekledi:

"Şunu bilmemiz lazım, hangi etnik kimliğe sahip olarak doğacağımıza karar verebiliyor muyuz? Bunlar bizim doğuştan kazandığımız kimliğimizdir. Dolayısıyla kimliğimiz bizim onurumuzdur, şerefimizdir. Bunları aşağılamak, bu kimlikleri kötü göstermek, yapılabilecek en büyük yanlıştır. Kürtler bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır."

"Bölgenin önde gelen kanaat önderleriyle görüşüyor musunuz, İstanbul seçimiyle ilgileniyorlar mı?" sorusu üzerine Yıldırım, "Düşündüğünüzden de daha fazla. Sanki İstanbul seçimi değil bir Türkiye seçimi havası var. Her yer öyle. İstanbul dışındaki illerde İstanbul seçimi gündemin birinci maddesi. Herkes buraya kilitlenmiş, İstanbul seçimini bekliyor, çok ilginçtir. Niye böyle olduğunu anlamaya çalışıyorum" dedi.

Yıldırım, şöyle devam etti:

"Çünkü İstanbul ile herkesin bağlantısı var. Oralarda telkin yapıyorlar. İstanbul seçimine maalesef uluslararası camiada çok ilgi duyulmaya başlandı ve çok da müdahaleci hareketler yapıldı. Bunlara millet kızdı, milletimizin canı sıkıldı. Bunlar uğraştıkça, milletimiz daha da hırslandı. Uğraşma işi biraz rakip aday üzerinden oluyor. Burada bir taraf tutma durumu var."

Yıldırım, "Dersim hadisesinden dolayı devlet adına özür dileyen bir iktidar var. Buna rağmen Dersim adını ağzına alamayan ve yaptıkları bu fahiş yanlışı bile ikrar edemeyen, kabullenemeyen bir CHP var" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2005'te Diyarbakır'da yaptığı konuşmayı hatırlatan Yıldırım, "Bu ülkede bir Dersim hadisesi var. Dersim hadisesinden dolayı devlet adına özür dileyen bir iktidar var. Buna rağmen Dersim adını ağzına alamayan ve yaptıkları bu fahiş yanlışı bile ikrar edemeyen, kabullenemeyen bir CHP var. Burada yaşanan tezat, Kürtleri temsil ettiğini söyleyen partinin CHP ile ittifak halinde olması" dedi.

Bunun bir çelişki olduğunu dile getiren Yıldırım, Kürtlerin tarihi açısından bakıldığında burada bir yanlışlık ve anlaşılamaz bir durum olduğunu aktardı.

TRT