Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki AK Parti Grup Toplantısı'nda açıklamalar yaptı.

Erdoğan'ın gündeme dair açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

AŞI İÇİN TARİH

(Koronavirüse karşı aşı çalışmaları) Bunların bir kısmını şimdiden ön siparişlerimizi verdik, önümüzdeki ayın sonuna doğru aşıda ilk uygulamaları yapabilmeyi umut ediyoruz. Kendi aşımızla ilgili de önemli bir yere geldik. En geç nisanda kendi geliştirdiğimiz aşıyı da uygulama seviyesine getirmiş olmayı planlıyoruz.

SURİYE'DEKİ GELİŞMELER

Dün Barış Pınarı Harekatı bölgesinde 17 terörist sızma harekatına kalkıştı, bunlar kahraman komandolarımız tarafından öldürüldü. Ben komandolarımızı milletim adına gözlerinden öpüyorum. Bu adım ilk değil, inşallah son da olmayacak. Suriye'de hızlı çözümü sağlayacak her adıma desteğe hazırız.

TÜRK GEMİSİNE HUKUKSUZ ARAMA

Bizim soğukkanlı davranışımıza rağmen en son bir sivil gemimize, Libya'ya insani ihtiyaçları karşılayacak sivil gemimize saldırı oldu. Bunun uluslararası deniz hukukunda yeri yok. Bunun da kaptanı yine bir Yunan. Gemiye girdikten sonra oradaki sivil mürettebatı da bunlar maalesef taciz ettiler. Bütün bunlar video kayıtları ile tespit edildi.

DAĞLIK KARABAĞ'DAKİ AZERBAYCAN ZAFERİ

Dağlık Karabağ'da 30 yıllık adaletsizliğin son bulmasına katkı sunduk. Ermeni işgali sona ermiş kalıcı çözüme yönelik umutlar ilk defa artmıştır. Düne kadar ortalıkta görülmeyen, açıkça Ermenilere destek veren Minsk Grubu Eş Başkanı ve bazı ülkelerin rahatsızlıklarının önemi yoktur. Dün akşam sayın Putin ile etraflıca bu konuları görüşme fırsatı buldum. Ne gibi adımlar atabiliriz bunları konuştuk. Rusya-Türkiye-Azerbaycan bölgede barışı egemen kılacak. Ulaşımda gerek demiryolu, gerek karayolu noktasında hem batıdan doğuya, hem kuzeyden güneye ulaşım sürecini de halletmek ve oradaki Azerbaycanlı kardeşlerimizin bir an önce topraklarına dönme imkanını da sağlamış olacağız. İlham Aliyev kardeşimle görüştük, atılan adımları değerlendirdik. Kelbecer dün tamamen boşalmış oldu. Kelbecer'e de geçme imkanını Azerbaycanlı kardeşlerimiz bulmuş olacak. 30 yıllık gecikme ile de olsa bu meselede hak yerini bulmuş, Karabağ'da Azerbaycan bayrağı dalgalanmaya başlamıştır. Herkes tavrını sahadaki yeni gerçekliğe göre belirlemeli.

KORONAVİRÜS SALGINIYLA MÜCADELE

Salgın döneminin en az krizle geride kalması için üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. Salgınla mücadele tedbirlerini, üretimi ve istihdamı en az düzeyde etkilemesini sağlayacak şekilde hayata geçirmeye çalışıyoruz. 2020 yılını ve etkilerinin devam edeceği anlaşılan 2021 yılını bir kazanç dönemi haline getirmek istiyoruz. Bunun için devleti ile iş dünyası ile işsizi ile kadını ve erkeği ile hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Olağanüstü dönemler olağanüstü çabalar gerektirir. Salgının bizi hedeflerimizden uzaklaştırmasına fırsat vermeyeceğiz. Nice badireler gibi bunun da başarıyla üstesinden geleceğiz. İstihdamı korumaya yönelik desteklere büyük önem veriyoruz.

"REFORMLARI BİRER BİRER HAYATA GEÇİRECEĞİZ"

Bütçe görüşmelerinin ardından reformları birer birer hayata geçireceğiz. Hukuk reformunu da hızlandırıyoruz. Hazırlıkları süren reformları paketler halinde Meclis gündemine taşıyacağız. İnsan hakları eylem planına, ekonominin temeli olan güven iklimini artıracak şekilde genişleterek son halini vereceğiz. Ekonomide ihtiyaçlara uygun adımlar gerektikçe atılmaya devam edecek. Takip ettiğimiz her konu gibi bu reform ve değişim çalışmalarının da merkezinde milletimiz var. Milletimiz neyi bekliyorsa, ülkemizin hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa AK Parti onu yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir.

CUMHUR İTTİFAKI AÇIKLAMASI

Hala parlamenter sistemi savunanlar var. Bu ülke yıllar yılı bu sistemi denemedi mi? Soruyorum, acaba üçlü, dörtlü koalisyonlarla ülkemizin ne hale geldiğini bilmiyor muyuz? Bir adım ileri gidebildik mi? Hayır. Sistem değiştirildi ve yoğun bir şekilde yol alıyoruz. Cumhur İttifakı ile MHP ile birlikte bu reformu gerçekleştirdik. Dün sayın Bahçeli'nin de ifade ettiği gibi bu ittifak asla gizli veya açık pazarlıklar üzerine kurulu değildir. İttifakın tek amacı ülkemizi büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaştırmaktır.

ARINÇ'A TEPKİ

Hal böyleyken birilerinin Türkiye'yi bambaşka bir fotoğrafın içinde göstemresinde art niyet vardır. ABD'li ve AB'li çevrelerin özgürlüğün savunuculuğunu yapmadığı, başka ajandalarla hareket ettiğini herkes biliyor. CHP başta olmak üzere nereden beslendiğini işin sahipleri ikrar ediyor. Yeminli Türkiye düşmanlarını anladık. CHP içindeki tetikçileri anladık. Yıllarca aramızdakilerin de aynı trene binmesini anlamadık.

Filancalar niye hapisteymiş, bunları ödüllendirecek halimiz yok. Bu kadar ölen, dağa kaçırılan yavruların anneleri, HDP binasının önünde artık yılları devirdik, yaz kış demeden oturan annelerin haklarını kim iade edecek? Onlara 'Bak senin hakkını aradık, şimdi de size iade ediyoruz' kim diyecek? Devlet niye var, biz niye varız. Biz bunu halledeceğiz. Bu teröristlerden birinin kitabını herkesin okumasının tavsiye edilmesi beni rencide etmiştir. Kitabını herkes okusun dediği kişi elinde binlerce kişinin kanı olan, bir terör örgütünün savunucusudur.

Anayasadan yasalara kadar köklü mevzuat değişiklikler yaptık. Vesayetle vuruşa vuruşa hakkaniyet çizgisine taşıdık. Türkiye'yi dışarıda yazılan senaryoların yörüngesinden çıkardık. Yılların ihmali olan geri kalmışlık zincirini de biz kırdık.

Kürt kardeşlerimizin en büyük düşmanının siyasi ve silahlı temsilcileri ile görüşmelerine göz yumamayız. Evlatları göz göre göre dağa kaçırılan annelerin yüzlerine bakamayız. Terör örgütün baskısı ile evlerini geçindiremeyen babaların suratına bakamayız! Terör örgütü tarafından alçakça katledilen Aybüke öğretmenlerin, Necmettin öğretmenlerin, daha farklı binlerce kamu görevlilerinin annelerinin yüzlerine bakamayız!

Yasin Börü'nün onun ruhaniyeti karşısında biz çok eziliriz. Onun ailesinin de yüzüne bakamayız. Bunların doğrudan muhatabı yargıdır. Siyasetin konusu olmaktan çıkmıştır.

ANAYASANIN 138. MADDESİNİ HATIRLATTI: NEDEN GEREĞİNİ YAPMIYORSUNUZ?

Buradan yargıya sesleniyorum. Anayasanın 138. maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa, bu açıklamaları yapanları da muhatap alıyor. Neden gereğini yapmıyorsunuz? Size talimat verilemez. Bunu söylemek zorunda kaldım.

Yargıya sesleniyorum. Anayasa'nın 138. Maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa benim dışımdakileri de muhatap alıyor. 138. Madde'yi eze eze kullananlara karşı gereğini niye yapmıyorsunuz. Size birilerinin talimat verme hakkım var mı? Ana muhalefetin de talimat verme hakkı yok. Bu talimatlar verilirken niçin gereğini yapmıyorsunuz? Gelişmelerin bu çerçevede değerlendirilmesinde fayda görüyorum.

KILIÇDAROĞLU'NA SERT TEPKİ: FAŞİZMİN EN SEFİL ÖRNEĞİ

CHP'nin başındaki zat bu iktidarın peşinden giden varsa, ben ona öğretmen demem diyerek faşizmin en sefil örneğini hem de öğretmenler gününde sergilemiştir. Bay Kemal, biz bana bir harf öğretenin kölesiyim diyen bir medeniyetin mensuplarıyız. Sen öğretmenlerimize hakaret etsen de, saygısızlık yapsan da öğretmenler bizim başımızın tacıdır. Kendisine tabi olmayan herkese hakaret eden bu sefil siyaset ülke sorunu hale gelmiştir. Belediyelerindeki salgın haline gelen rüşvet olayları ile ilgili bir şeyler söylemedi. Aldıkları bir disiplin kararı dışında tık yok. Bu faşist zatın son hezeyanını öğretmenlerimize bırakıyoruz. Bizim için her çğretmen hangi partiye oy verirse versin şükrana layıktır.