Diyarbakır'da yoğun bakımdaki bir Covid-19 hastasına dünyada ilk defa ultraviyole ışın vererek virüse çare bulan metodu geliştiren Prof. Dr. Hikmet Selçuk Gedik, projeye Amerikalıların talip olduğunu; ancak tedavinin ilk defa Türkiye'de uygulanmasını istedikleri için Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapıldığını söyledi.

Projenin 2017 yılında Gazi Üniversitesi koordinatörlüğü ve Yeditepe Üniversitesi desteğiyle başlatıldığını belirten Prof. Dr. Gedik, "Covid-19'dan bağımsız olarak birtakım bakteriler ve virüsler üzerinde etkili olmak üzere geliştirdiğimiz yöntem ve cihazı duyurduğumuzda Amerika'dan Covid 19'da uygulamak üzere teklif geldi. Cleveland Kliniği ve New York Üniversitesi tarafından resmi olarak davet edildik. NewYork Üniversitesi Clevland'ın Rektörü Dr. Frank Veight, çalışmanın 'gelecek için de global olarak oyunu değiştirebilecek bir buluş' olduğunu belirterek çalışmaların NewYork Üniversitesi Clevland bünyesinde sürdürülmesini ve FDA onaylarının kendileri tarafından yürütüleceğini söyledi. Görüşmemizden sonra 18 saat içinde resmi devlet aracılığı ile pasaportlarla davetimiz geldi. Ancak biz çalışmanın Türkiye'de yapılmadan oraya gelmek istemediğimizi, ikinci aşamada onlarla yapabileceğimiz söyledik" dedi.

"TÜRK IŞINI" DEDİLER

Projenin Koordinatörü de olan Gedik, projeye bütün dünyada Türk ismiyle anılması için "Türk Işını" adını verdiklerini belirterek "Bu proje ile dünyada ilk defa daha önce virüs, bakteri ve mantar sporlarında etkili olduğu ispatlanmış bir ultraviyole ışınını, dalga boyunu değiştirmeden, kaynağından alıp insan vücuduna vermemizi sağlayan teknolojiyi geliştirdik. Misina kalınlığındaki bir fiber optik kateterle ultraviyole ışını, insan vücuduna taşıyan teknolojik bir cihaz ve yöntem" diye anlattı.

KANSER RİSKİ YOK

Işının, DNA'sını bozduğu virüsü öldürdüğünü ifade eden Hikmet Selçuk Gedik, kansere de yol açmadığını vurguladı. Gedik "Ultraviyole ışın, X ışını ile kıyaslanıyor. Ultraviyole ışın, non iyonizan ışın olarak geçer, kanser yapmaz. DNA sarmalının sadece bir iplikçiğini kırarak hasar verir. Virüsler bu hasarı tamir edemedikleri için ölür, insan vücudu ise tamir ediyor. Bu yüzden kanser riski röntgen ve MR'dan çok daha düşük" diye konuştu.

HASTA SERVİSE ALINDI

Prof. Dr. Hikmet Selçuk Gedik, tedavinin semptomatik, solunum sıkıntısı, tomografilerinde bulguları olan ve mutlaka Covid-19 pozitif teşhisi almış hastalarda uygulanabildiğine işaret etti. Gedik "Virüsün %20'si kanda, %80'i akciğerde. Diyarbakır'daki hastamızda hem damar içi hem solunum yollarına fiberoptik kateterle ışın uygulayarak tedaviyi gerçekleştirdik. Projeyle hem hasta alıyor hem de standart tedaviyi sürdürüyoruz. Belki ışın tedavisi, gelecekte ana tedavi haline gelir" dedi. Öte yandan, 46 yaşındaki erkek hastanın yapılan üç testinin de negatif çıktığını söyleyen Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin de, hastanın durumunun iyiye gittiğini ve servise alındığını ifade etti.

ZİYNETİ KOCABIYIK

TÜRKİYE