Koronavirüs pandemisinde zengin ülkeler milyarlarca doz aşı tedarik edip toplu aşılama programları yürütmeleri sayesinde normalleşme adımları atmaya başlarken, sol kesimlerden ve yoksul ülkelerden yükselen aşıların fikri mülkiyet (patent) haklarından feraget edilmesi ve aşılarla ilgili bilgi ve teknolojinin ortak paylaşıma sunulması çağrılarına Batı dünyasının aşı öncüsünden birbiri ardına ret yanıtları geliyor.

Batı dünyasında ilk koronavirüs aşısını üretip ilk acil kullanım yetkisini alan Almanya merkezli BioNTech, ABD Başkanı Joe Biden'ın aşı patent haklarından feragat edilmesine sürpriz şekilde sunduğu desteğe direniş bayrağı açtı. BioNTech'in eşkurucusu Özlem Türeci'nin ardından diğer kurucu Uğur Şahin da patentten vazgeçilmesinin çözüm olmadığını savundu.


Almanya'nın Der Spiegel dergisi, "Patentlerin askıya alınması, Almanya'nın patlama yapan biyoteknoloji sanayini tehdit ediyor" başlıklı haberi için aşı satışları sayesinde 2021'nin ilk çeyreğinde 1 milyar 128.1 milyon euro net kar açıklayan ve yıl genelinde 9.8 milyar euro gelir elde etmeyi bekleyen BioNTech'in CEO'sundan görüş aldı.

Yıllık küresel aşı kazancının yılda yaklaşık 100 milyar doları geçmesi tahmin edilirken, mRNA teknolojisine dayanan yeni nesil aşının mucidi Uğur Şahin, hem yoksul ülkelere uzun vadeli aşı tedarikinin garantiye alınmasını istediğini söyledi hem de patent haklarından feragat edilmesine karşı çıktı.

Biden yönetimine atıfla "Sanayileşmiş ülkeler şunu anlamaya başlamak zorunda, (yoksullara) bir kez yardım etmek yetmez" çıkışını yapan Uğur Şahin, "Hükümetler, üreticiler ve kurumlar, yoksul ülkelere düzenli olarak yardım etmeli. BioNTech, bu tür ülkelere kar amacı gütmeyen düşük fiyatlarla aşı sağlıyor" diyerek ekledi:

"Fikri mülkiyetin korunmasından feragat etmek bir çözüm değil."

"Patentler aşının üretiminde ya da tedarikinde sınırlayıcı unsurlar değil. Patentlerin kaldırılması küresel aşı üretimini ya da tedarikini yakın ya da orta vadede artırmayacaktır. Sürecin tıkandığı nokta, formülün az bilinir olması değil, ham maddeye erişim, fabrika sayısı ve etkili bir tedarik zinciridir."

AB, şimdiden 2022 için 1.8 milyar doz BioNTech-Pfizer aşısı sipariş ederken, uzmanlar, küresel aşı ihtiyacının 2030 yılına kadar 10 milyar doza varacağına inanıyor.

Madalyonun öbür yüzünde, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, 23 Nisan'da yaptığı açıklamada, yoksul ülkelere küresel aşı tedarikinin yalnızca yüzde 0.3'ünün gittiğini belirtmişti.

Spiegel'e BioNTech'in odak noktasının sadece koronavirüs olmadığını da anlatan Şahin aynı zamanda kanser, HIV, tüberküloz, grip, sıtma aşıları üretmek için de çalıştıklarını hatırlattı.