Bayer'in yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na soru önergesi vererek 'tekel' durumundaki araç muayene istasyonu TÜVTÜRK'e ilişkin verilerin açıklanmasını istemişti.

CHP'li Başevirgen'in önergesinde sorduğu altı soruya karşılık bakanlıktan sadece "Araç muayene ücretleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 35'inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hükümler dahilinde belirlenerek Bakanlığımızca uygulanmaktadır" cevabı geldi.

2005 yılında 552 milyon 150 bin dolara özelleştirilen araç muayene istasyonlarının TÜVTÜRK tekelinde olması sebebiyle oluşan eksik rekabet ortamından vatandaşların olumsuz etkilendiğini belirten Başevirgen, "TÜVTÜRK'ün fahiş araç muayene ücretlendirmeleri karşısında araç sahibi vatandaşlarımız tepkilerini yüksek sesle dile getiriyor. TÜVTÜRK'te 7 dakikalık muayene sonrasında vatandaş 370 TL para ödüyor. Egzoz ve emisyon ölçümleri de dahil edildiğine fiyat 480 TL'ye kadar çıkıyor. Otobüs, kamyon, çekici ve tankerler için daha önce 462 TL olan muayene ücreti yeni tarifede KDV dahil 503 TL oldu. Otomobil, minibüs, kamyonet, özel amaçlı taşıt, arazi taşıtı, römork ve yarı römorklar için daha önce 342 TL olan muayene ücreti KDV dahil 372 TL'ye yükseldi. Vatandaş, traktör (römorklu ve römorksuz), motosiklet ve motorlu bisikletler için ise KDV dahil 189 TL ödeyecek. Araç muayenesinde tekel olan TÜVTÜRK vatandaşı sömürüyor. Soygun devam ediyor" diye konuştu.

TÜVTÜRK ile 2007'den itibaren geçerli olmak üzere 20 yıllık sözleşme imzalandığını hatırlatan Başevirgen'e göre, yapılan sözleşmeye göre ilk 3 yıl için yüzde 30, sonraki 7 yıl için yüzde 40 ve devamındaki 10 yıl için hasılatın KDV hariç yüzde 50'sinin hazineye aktarılması gerekiyor. Bedelin ne kadarı devlete gidiyor? İster nakit, ister kredi kartı olsun, peşin para ile çalışan TÜVTÜRK bu fahiş fiyatlara rağmen nasıl oluyor da zarar ediyor ve sürekli vergi borcu siliniyor? Sorular niçin yanıtlanmıyor?