Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Ali Koç'un açıklamaları:

SEÇİMLİ GENEL KURUL TARİHİ

Dün yapılan açıklamaları beklemek istedik. Bir endişemiz vardı. Duyumlarımızdan. O da pazar günü sokağa çıkma yasağının devam edecek olması. Normal şartlarda 5-6 Haziran'da cumartesi-pazar günü olağan seçimli genel kurulumuzu yapacaktık fakat, 1 Haziran'a kadar kısıtlamalar uzatılınca yeni bir tarih belirlemek zorunda kaldık. O tarih de 12-13 Haziran oldu, pazar günü kısıtlamaların devam edeceğini hesaplayamadık. Yeni bir duyuru yapmamız gerekiyor. Duyurudan 15 gün sonra ilk toplantı. O da bizi 25-26 Haziran'a getiriyor. Yani cuma ve cumartesi. Mantık 12-13'ü bir gün geriye çekebilir misiniz diyor, o hukuken mümkün değil. İkinci seçenek, onu da araştırıyoruz. 12-13'te tutalım. Fenerbahçe kongresine özel izin alabilir miyiz? Pazara sadık kalabilir miyiz diye çalışıyoruz, zor gözüküyor. Olmadığı takdirde, yarın geceye kadar yeni duyuru yapacağız. Onu yaparsak da seçim 25-26'sına kalacak.

"YOK EFENDİM ZORLU SEZONU, DİLMEN, TATLI SEZONLARI..."

Herkesin vakıf olduğu bir konu var, nisan ayında şampiyon, yok efendim Zorlu sezonu, Dilmen, Tatlı sezonları... Sonuç ortada. Bunları dillendirenler, bir daha bu konulara girmiyorlar. Bu bir norm haline geldi. Bu normalleşmeye rağmen inananların sayısının azaldığı ama inananların da çoğunlukta olduğunu görmemiz gerekiyor. Etkin şekilde bu imalar, iftiraları her sezon yerleştirip buna da yeterince inanacak kitle bulabilmek üstün bir başarı.

EMRE BELÖZOĞLU İLE DEVAM EDİLECEK Mİ?

Merak edilmesi gayet doğal bir soru. Başından ne demiştim, inşallah bütün başkanlık dönemimi bir hoca ile geçiririm. Hedeflediğimiz kan uyuşmasını henüz yakalayamadık. Biz de isterdik aynı hoca ile devam ediyor olmak, olmadı. Buradaki hedefimiz doğruydu ama gerçekler istediğimiz gibi olmadı. Emre Belözoğlu'na müteşekkirim. Kendisine bugüne kadar yaptığı tüm hizmetler için teşekkür etmek istiyorum. Ben Emre'yi yöneticiyken tanırdım, başkan olduktan sonra, iyi gün kötü gün yakınen tanıma fırsatım oldu. Kendisinden ne istediysek bugüne kadar elinden gelenin en iyisini yapmak üzere söz konusu Fenerbahçe ise elini taşının altına koydu. Emre ile ilk sezonun ortasında sıkıntı yaşarken istişare için görüştüm. O zamanlar kariyer planı yapmıştı fakat bazen evdeki hesap çarşıya uymaz, bize kaptan olarak döndü. 8 ay sonra kaptan teknik direktör olarak kendini buldu.

Sezon bitti, sportif direktör oldu. Pek çok konuda büyük artılar getirdi. Sonra 7 ay sonra teknik direktör olarak kendini buldu. O geldikten sonra 23 puan aldı. Erol hoca 21-22 puan almıştı ama futbol bizlerin beklentisine çok daha yakın bir seviyedeydi. Şampiyonluğu Sivas maçında kaçırdık. İleriye dönük teknik direktörlük konusunda bana göre 3 alternatif vardı. Biri Emre ile devam, biri yabancı teknik direktör, altında tecrübe kazanması, üçüncüsü de yepyeni bir teknik direktör. Mevcut şartlar, olabilecek tek ismi Emre yapıyor. Bugün deneyim, tecrübe, yaşanmışlık çok çok önemli. Bu tercihi yapmak risk olacak. Belli bir süredir şampiyonluk yok. Zaten baskı var. Emre ile bunu konuştuk. Emre düşünmek için zaman istedi. Sıcak baktığını söyleyemem. Sonuç ne olursa olsun, hepinizin huzurunda Fenerbahçe olarak Emre Belözoğlu'na vermiş olduğu tüm hizmetler için teşekkür ediyorum. İnşallah hepimiz açısından en hayırlı kararı vermiş oluruz. Benim inancım şudur ki, Emre Belözoğlu bugün olmasa da yarın kulübe büyük hizmetler yapmaya devam edecektir.