TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, "FETÖ meselesini sadece bir darbeye indirgemek yanlış. O gece yapılan, ülkeyi işgal etme, bölme adına yapılan alçak, hain bir terör saldırısıdır. Sadece bir darbe girişimi olarak nitelemek doğru değildir." dedi.

TBMM Genel Kurulunda grup başkanvekilleri, yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, yarının 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, hain darbe teşebbüsünü yapanların 11 yıl boyunca mevcut iktidarla iş birliği yaptığını iddia etti.

Bu hain terör örgütünün darbeye karışanları ve örgüt mensuplarının bir kısmının cezaevinde, bir kısmının kaçak, bazılarının da yurt dışında olduğunu dile getiren Türkkan, "Ama metotları AK Parti'ye miras kaldı. Aynı metotlarla hukuksuz kumpaslarla, uygulamalarla insanları suçlayarak asılsız suçlamalarla cezaevlerine attırıyorlar. FETÖ taktikleri şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından devam ettiriliyor." diye konuştu.

Yarın Meclis'te düzenlenecek 15 Temmuz törenine işaret eden Türkkan, "Bu törene gelirken bu gaziler için ve şehit yakınları için topladığınız paraları da iade edin, sahiplerine verin ve törene de öyle gelin." ifadelerini kullandı.

Heybeliada'da çıkan yangın ve Rize'deki sel felaketine işaret eden Türkkan, "Ne kadar HES o kadar sel. HES'ler çoğalır seller beraber çoğalır. HES sevdanızdan vazgeçmezseniz Karadenizli bunu daha çok yaşamaya devam edecek." yorumunu yaptı.

Azerbaycan-Ermenistan sınırında yaşanan çatışmalara dikkati çeken Türkkan, saldırıyı şiddetle kınadıklarını ve Azerbaycan'ın her zaman yanında olduklarını ifade etti.

Libya'daki çatışmaların artık bir vekalet savaşı olmaktan çıkarak, tarafların müdahil olduğu çok katmanlı bir bölgesel savaşa doğru gittiğini dile getiren Türkkan, "İYİ Parti olarak Doğu Akdeniz meselesini milli bir mesele olarak görüyoruz ve Yunanistan tarafından hakları gasbedilmiş ve köşeye sıkıştırılmış bir Türkiye tasavvurunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz." dedi.

Türkkan, Libya'da Türk askerinin aldığı sorumluluk noktasında, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın son durumla ilgili Meclisi bilgilendirmesinin yararlı olacağını söyledi.

- Maden ocaklarında çalışan işçilerin kıdem ve ihbar tazminatları

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, hizmet alımıyla işletilen maden ocaklarında çalışan işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını alırken rödovans sözleşmesiyle işletilen maden ocaklarında çalışan işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını alamadığını belirterek, "Yer altı madenciliği sektöründe adaleti tesis etmek için 3213 sayılı Maden Kanunu'nda rödovans sözleşmeleriyle işletilen maden ocaklarında çalışanların kıdem ve ihbar tazminatlarının Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından ödenmesine ve işletmeye rücu edilmesine yönelik bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu sorunun çözülmesi için her türlü katkıyı vermeye hazırız." diye konuştu.

- İstanbul'daki deprem riski için araştırma komisyonu önerisi

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Türk edebiyatının önemli isimleri arasında yer alan yazar Adalet Ağaoğlu'nun vefatı nedeniyle kültür sanat camiasına başsağlığı diledi.

Rize'de ve Artvin'de meydana gelen sel felaketlerine dikkati çeken Oluç, "Doğaya yönelik tahribatları engellemediğimiz müddetçe, projelerle ekolojik dengenin ve ekolojik sistemin bozulmasını engellemediğimiz müddetçe, kar hırsı ve rant için yanlış projelerin peşinde koşmaya devam ettiğimiz müddetçe bu felaketlere yol açmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Ağrı'da terör örgütü PKK'ya yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan HDP'li Diyadin Belediye Başkanı Betül Yaşar'ın yerine yapılan görevlendirmeye ilişkin Oluç, "Kayyumlarla seçme ve seçilme hakkı, halkın iradesi gasbediliyor. Sandık hukuku yerle bir ediliyor." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul'daki deprem riskine işaret eden Oluç, bütün siyasi parti gruplarına bu konuda ortak bir araştırma komisyonu kurulmasını çağrısında bulundu.

- "Siyasi ayağını ortaya çıkarmak bu Meclisin namusudur, şerefidir"

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Azerbaycan'a yönelik Ermenistan'ın gerçekleştirdiği askeri operasyonda hayatını kaybeden Azeri askerlerine ve sivillere Allah'tan rahmet diledi.

Bir şeyin Türkiye'de karıştırıldığını belirten Altay, "15 Temmuz hain FETÖ darbesi sanki Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yapılmış gibi algılanıyor bazen; buna üzülüyorum. 15 Temmuz darbesinin muhatabı Türkiye Büyük Millet Meclisidir. 15 Temmuz darbesinin muhatabı demokrasimizdir, Parlamentomuzdur, kuvvetler ayrılığıdır." şeklinde konuştu.

TBMM'de 15 Temmuz'da neden özel oturum yapılmayacağını soran Altay, "Eğer Meclis gündemine hakim ise bu oturumların periyodik olarak yapılması lazım." dedi.

Meclis Başkanlığından "Eğer törene katılacaksanız Kovid testi yaptırıp törene böyle gelin, aksi takdirde tören alanına alınmayacaksınız." şeklinde telefon aldığını anlatan Altay, "Çok ayıp. Sayın Cumhurbaşkanımıza Allah uzun ömür versin, elbette sağlığı önemlidir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin sayın üyelerinin sağlığı önemsiz midir? Aylardır burada çalışıyoruz, sosyal mesafe falan hak getire. İktidar sıralarında 220 milletvekili iç içe oylamaya, yoklamaya giriyor, yine gelecekler." ifadelerini kullandı.

FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında zarar gören araçlar Meclis'te sergilenmesine değinen Altay, "O otomobilleri unutmadınız, tankların altında ezilen otomobiller aklınızda ama o otomobillerin içindeki, yanındaki canını veren insanları unuttunuz. 251 şehidimiz için toplanan parayı niye vermiyorsunuz kardeşim, niye vermiyorsunuz kardeşim?" diye konuştu.

"FETÖ, AK Parti için bazen taşeron, bazen ortak, bazen patron oldu; yargıda taşeron oldu, devlete ortak oldu, bankaya patron oldu" diyen Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Allah'ım beni affetsin, milletimden özür diliyorum." demekle bu vebalin bedelini ödemiş olmayacağını söyledi.

Altay, "FETÖ'nün 15 Temmuz öncesi siyasi ayağını ve 15 Temmuz sonrası siyasi ayağını ortaya çıkarmak bu Meclisin namusudur, şerefidir." diyerek konuşmasını tamamladı.

- "Türk milleti, 15 Temmuz'da darbeler dönemini kapatmıştır"

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Rize ve Artvin'de meydana gelen sel felaketinde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek sözlerine başladı.

Ermenistan'dan Azerbaycan'a yapılan hain saldırıda hayatını kaybeden Azerilere Allah'tan rahmet dileyen Muş, "Burada Azerbaycan'ın yanında durduğumuzu ifade etmek isterim." dedi.

15 Temmuz hain darbe girişiminin dördüncü yıl dönümü olduğuna işaret eden Muş, "15 Temmuz darbe girişimi, 17 Aralık darbe sürecinden bu yana devleti ele geçirmeye çalışan FETÖ terör örgütünün ve onunla işbirliği yapanların giriştiği hain bir darbe teşebbüsüydü. Milletimiz bu darbe teşebbüsüne karşı canını siper ederek, adeta bir destan yazarak, darbe girişimini akamete uğratmıştır. Bu millet, çıplak elleriyle darbeyi engellemiştir.Türk milleti, 15 Temmuz'da darbeler dönemini bir daha açılmamak üzere kapatmıştır." diye konuştu.

Darbe gecesi Meclis'in, darbecilerin planlarının alt üst edilmesinde önemli bir rol oynadığını vurgulayan Muş, "O gece darbeye karşı topyekün verilen destansı mücadeleyi yok sayıp, 'kontrollü darbe', 'darbe tiyatroydu' diyen zihniyeti de kınadığımızı, esefle karşıladığımızı özellikle belirtmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu söylemlerin şehit ve gazilere karşı büyük bir saygısızlık olduğunun altını çizen Muş, bu gibi söylemlerin FETÖ'yü aklama ve FETÖ'nün sinsi amaçlarına hizmet amacıyla ifade edildiğini söyledi.

Muş, 15 Temmuz'un milli iradeyi ortadan kaldırmak amacıyla yapılmış hain bir darbe girişimi olduğunu belirterek, bu darbe girişiminin amasız fakatsız kınanması gerektiğini söyledi.

Kim ne derse desin hain darbecilerden hukuk önünde hesap sormaya devam edeceklerini dile getiren Muş, "Bu kararlı mücadelemiz neticesinde, bundan sonra hiç kimse Türk milletine silah doğrultmaya cesaret edemeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Asıl hedef iktidarı devirmektir"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan'ın "FETÖ'nün taktiklerini kullanıyorlar" sözüne Muş, "Bu çok yakışıksız, çok üzücü bir ifade. Biz, hiçbir zaman FETÖ taktiklerini tasvip etmeyeceğiz. Biz buna karşı nasıl bir mücadele verdiğimizi herkes bilir. Ama illa siz FETÖ taktikleri arıyorsunuz, FETÖ firarisi Emre Uslu ile yazışan Genel Başkanınıza bu FETÖ taktiklerini sorabilirsiniz." yanıtını verdi.

CHP Grup Başkanvekili Altay'ın "Darbe girişimi Meclis'e karşı yapıldı" sözüne işaret eden Muş, "İktidarda Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı ve AK Parti var. Darbeler her zaman iktidarlara karşı yapılır. Bunu yok sayarak hiçbir yere varamayız. Birinci hedef burada iktidardır. Tabii ki parlamento da hedeftedir ama asıl hedef iktidarı devirmektir." diye konuştu.

Altay'ın FETÖ ile ilgili "taşeron, ortak, patron" sözlerine atıfta bulunan Muş, "Bankası kapanacak, tomanın önüne kim çıktı? Bu patronsa ne arıyorsunuz orada, milletvekillerinizi niye gönderdiniz? Televizyon kanalları kapatılacak, müdahale ediliyor. Bir bakıyorsunuz CHP milletvekilleri orada. Sen, madem bunu bir örgüt olarak görüyorsun, peki bu örgütle mücadele ediliyorken, milletvekilleri diyor ki 'Kemal beyin talimatıyla oraya gittik' diyor. Bir örgütle mücadele ediliyor burada, CHP gibi seçimle gelen ana muhalefet partisinin yer tutması gereken FETÖ'nün yanı mıdır yoksa iktidarda olan, milli iradeyle buraya gelmiş olan AK Parti'nin yanı mıdır?" diye sordu.

ABD'de 17-25 Aralık'tan bir hafta önce CHP'li bir heyetin görüşme yaptığını hatırlatan Muş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'nün kanallarını gezip "göreceksiniz kaçacak", "seçimi göremeyecek" şeklinde açıklamalar yaptığını anımsattı.

- "3 Aralık'ta toplantı yapılıyor, 17-25 Aralık'ta düğmeye basılıyor"

CHP Grup Başkanvekili Altay, bunun üzerine yerinden söz alarak, "Fethullah Gülen sizin nezdinizde ne zamandan beri terörist? 12 Şubat MİT krizinden sonraysa, Pensilvanya'ya uzlaşmak için AK Parti'den Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla kaç kişi gitti? 17-25 Aralık'tan sonraysa, kaç kişi gitti?" diye sordu.

"Kontrollü darbe" ifadesinin CHP'nin resmi ağzı olmadığını ifade eden Altay, "Biz, 15 Temmuz'u öngörülen ancak önlenmeyen veya önlenemeyen darbe olarak değerlendiriyoruz." dedi.

Bunun üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Muş, 17-25 Aralık'tan sonra AK Parti'den kimsenin Pensilvanya'ya gitmediğini bildirerek, "Ama 3 Aralık'ta sizden gidenler oldu. 17-25 Aralık'tan sonra siz gitmeye başladınız. Gittiniz, geldiniz AK Parti'yi devirmek için yaptınız bunu. ABD'de 3 Aralık'ta toplantıyı niye yaptınız? 3 Aralık'ta toplantı yapılıyor, 17-25 Aralık'ta düğmeye basılıyor." ifadelerini kullandı.

"Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ ile mücadele ediyorken, CHP ezik ezik oy istiyordu." diyen Muş, CHP'nin FETÖ'nün sosyal bir tabanının olduğuna aldandığını söyledi.

Muş, Altay'a "CHP, ne zamandan beri FETÖ'yü terör örgütü olarak görüyor?" sorusunu yöneltti.

- "Ülkeyi işgal etme, bölme adına yapılan alçak, hain bir terör saldırısıdır"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, FETÖ ile organik ilişkiye giren tek iktidarın AK Parti iktidarı olduğunu öne sürerek, Meral Akşener'in Twitter'da halen yazışmalarının durduğunu söyledi.

Türkkan, iktidardan "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, hain terör örgütüyle beraber 11 sene ihanet ettik" demelerini istedi.

CHP Grup Başkanvekili Altay ise FETÖ yanlılarından oy istemediklerini savundu.

AK Parti Grup Başkanvekili Muş, iktidara geldikten sonra milli iradeden gücünü almayan ve iktidar gücünü paylaşmak isteyenlerin tamamıyla mücadele ettiklerini hatırlatarak, bu hain şebekeyi çökerttiklerini belirtti.

"İhanet etti" şeklindeki sözlerin ucuz sözler olduğunu belirten Muş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın FETÖ için "Bunlar haşhaşi" demesi üzerine Akşener'in "haşhaşi" lafından rahatsız olduğunu anlattı.

Ergenekon sanıkları ve eşlerine ilişkin Twitter'da çeşitli yorumlar yapan FETÖ'nün gazetecisi Hanım Büşra Erdal'ın CHP'nin oval ofisinde Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettiğini dile getiren Muş, "Hani sizin Ergenekonla alakalı rahatsızlığınız vardı? 'Burada bir kumpas var' diyordunuz? Ama oval ofiste ağırlıyor. Niye ağırlıyor biliyor musunuz? 'Acaba oradan oy gelir mi, beraber bir güç birliği yapıp da AK Parti'yi devirebilir miyiz?' diye" ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, grup başkanvekillerinin konuşmalarının ardından, FETÖ meselesini bir darbeye indirgemenin yanlış olduğunu belirterek, "O gece, ülkeyi işgal etme, bölme adına yapılan alçak, hain bir terör saldırısıdır. Sadece bir darbe girişimi olarak nitelemek doğru değildir." değerlendirmesinde bulundu.