Adalet Bakanlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde 9 binin üzerinde kadın mahkuma açık görüş imkanı sundu.

Adalet Bakanlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir ilke imza atarak Türkiye genelinde bulunan 9 binin üzerinde kadın mahkum ve aileleri için açık görüş düzenledi. Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda cezalarını çeken 570 kadın mahkum ve aileleri de bu imkandan yararlandı. Sabahın erken saatlerinde açık görüş için Sincan Kadın Kapalı Cezaevine gelen aileler, sırayla görüş odalarına girerek en az yarım saat, en fazla bir saat süreyle yakınlarıyla hasret giderdi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel açık görüş, sabah 09.00'dan akşam 17.00'ye kadar devam edecek.

Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ruhiye Künü, cezaevi içerisinde 570 hükümlü ve tutuklu bulunduğunu belirterek, "Bugün burada başta annemin olmak üzere tüm kadın personelimin, tutuklu bulunan kadınların ve dünyadaki tüm kadınların gününü kutlarım. Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 570 tutuklu ve hükümlü barındırmaktayız. Bugün 570 hükümlü ve tutukluya açık görüş yaptırmak için buradayız" dedi.

"İlk defa 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde açık görüş verildi"

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel olarak ilk defa açık görüş olduğunu kaydeden Künü, "Cezaevi içerisinde eğitim-öğretim ve hobi kurslarımız devam ediyor. Eğitim-öğretim faaliyetleri içerisinde okuma yazmadan tutun, açık lise, açık üniversitehatta bir yüksek lisans öğrencimiz de var. Kurumumuz bünyesinde iş yurdu faaliyetleri devam ediyor. Atölyelerimiz mevcut, buralarda 60 civarında hükümlü veya tutuklu çalışıyor ve bunun karşılığında ücret alıyorlar. İlk defa 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde açık görüş verildi. Tüm Türkiye'deki kadın hükümlü ve tutuklular birinci derece yakınlarıyla görüş yapıyorlar" ifadelerini kullandı.

"Gerektiği zaman ihtiyaçlarına binaen her şekilde etkileşim halindeyiz"

Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz koruma memuru olarak görev yapan Tansu Şahan Özengi ise, hükümlü ve tutukluların iyileştirilmesi faaliyetlerinde ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayarak, "Öncelikle Dünya Kadınlar Günü'nde tüm mesai arkadaşlarımın ve tüm kadınların gününü kutluyorum. Ben ve mesai arkadaşlarım, burada hükümlü ve tutukluların iyileştirilmesi faaliyetlerinde, yeniden topluma kazandırılması ve ihtiyaçlarının karşılanması açısından görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Gerektiği zamanda ihtiyaçlarına binaen her şekilde yeri geliyor psikolojik açıdan, yeri geliyor konuşma açısından, yeri geliyor onlarla etkileşim açısından sadece ihtiyaçları için değil, her konuda biz onlarla etkileşim halindeyiz. Psikolojik açıdan da her zaman destek olmaya çalışıyor ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz" dedi.

Özellikle Dünya Kadınlar Günü'nde böyle bir açık görüş imkanının kadın mahkumlara verilmesinden dolayı mutlu olduğunu ifade eden Özengi, "Bugün 8 Mart dolayısıyla burada açık görüş yapılıyor. Özellikle kadın olmalarından dolayı tutuklu ve hükümlülere böyle bir hak tanındığı için ben kendi adıma bir kadın olarak çok mutlu oldum" diye konuştu.

"Eskiden cezaeviymiş ancak şimdi eğitim kampüsü olarak görüyorum burayı"

Açık görüş imkanı sundukları için Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve bakanlık personeline teşekkür eden ve cezaevlerinin şu anda eğitim kampüsü olduğunu söyleyen Hacer K., "Öncelikle şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Şehit ve gazi annelerimizin Kadınlar Günü'nü kutluyorum. Bir kadın yönetici olarak, birinci müdürümüzün ve memur arkadaşlarımızın Kadınlar Günü'nü kutluyorum. Sayın bakanımıza böyle bir günde bize görüş verdiği için çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bana maddi, manevi her türlü desteği veren annemin de Anneler Günü'nü kutluyorum. Eskiden cezaeviymiş ancak şimdi eğitim kampüsü olarak görüyorum burayı. Benim mesleğim yoktu, şu anda akşam ders, gündüz de işte çalışabiliyorum, para kazanıyorum ve aynı zamanda meslek ediniyorum. İki tane altın bileziğim oldu, iki üniversite bitirdim ve halen okuyorum. Terzi oldum, tekstil üzerine çalışıyorum. Dikişin güzel bir şey olduğunu öğrendim" diye konuştu.

"11 yıldır içerideyim, iki altın bilezik edindim ve iki üniversite bitirdim"

Cezaevi içerisinde sürekli faaliyetlerin olduğunu vurgulayan Hacer K, "Cezaevlerinin eksileri var tamam ama artı yönleri de var. Çünkü sürekli faaliyetler var, eğitimlere önem veriyorlar. Ben tutuklandığımda psikolojim bozulmuştu, ben okulu bırakmıştım ama kurum öğretmenleri okumamı söyledi ve okumaya devam ediyorum. Ben 11 yıldır yatıyorum ve 3 yılım var. Hiçbir tutanak almadım, hiçbir soruşturma geçirmedim ve bu süreçte de sürekli ödüller aldım. Çünkü hep çalıştım, zamanımı değerlendirdim. Hatta 24 saat bazen yetmiyor bile, gündüz çalışıyorsun, koğuşa gidiyorsun ve ders çalışıyorsun, yarışmalara katılıyoruz. Gündüz iş yaparken bedenimi çalıştırıyorum, akşam da ders çalışırken beynimi çalıştırıyorum. Bir kadın olarak buradan artılarla çıkacağımı düşünüyorum. Çünkü mesleğim var, adımımı hızlıca atacağımı düşünüyorum. Cezaevinden çıkan bir insan olarak devletimizin ve toplumumuzun bana kucak açacağına inanıyorum" dedi.

"Buradan çıkınca çok güzel bir hayatım olacak"

Cezaevinden çıktıktan sonra güzel bir hayatı olacağına inandığını belirten Aynur Y, açık görüşler sayesinde çocuklarını ve ailesini gördüğünü aktararak, "Kızımı, annemi burada görüyorum. Oğlum işinden kaynaklı gelemiyor. Hasbelkader buraya düştük. İstemezdim buraya düşmeyi, evlatlarımdan ayrı kalmayı ama oldu. Kızımı lise 1'de bıraktım, mezuniyet törenini göremedim. Üniversiteyi kazandı, ben burada olduğum için gidemedi üniversiteye, oğlum gidemedi üniversiteye, iftira yüzünden buradayım. İnşallah buradan çıkınca çok güzel bir hayatım olacak. Kızım da kaldığı yerden devam edecek üniversiteye. 6 senedir buradayım, bir sene sonra açık cezaevine gideceğim. 4 yıl da orada kalacağım" şeklinde konuştu.

Cezaevine geldiği ilk sene kurslara gittiğini ve şu anda da tekstil atölyesinde çalıştığını kaydeden Aynur Y., "6 ay boyunca faaliyete gittim cezaevi içerisinde, 6 aydan sonra tekstile girdim ve 5 senedir tekstil üzerine çalışıyorum. Memnunum, cezaevi her şeyimizi karşılıyor" ifadelerini kullandı.