Hürriyet'ten Aziz Özen'in haberine göre: İstanbul'da yazılım sektöründe faaliyet gösteren iki şirketi ve 30 çalışanı bulunan Mehmet Akar, 1 Haziran günü Sabiha Gökçen Havalimanı'nda başına gelenleri şöyle anlattı:

NEZARETTE 1 GECE

"1 Haziran'da Şanlıurfa'dan uçakla İstanbul'a döndüm. Sabiha Gökçen Havalimanı'na indiğimizde uzun süre kapılar açılmadı. Cam kenarında oturduğum için dışarı bakıyordum. Sivil bir araçtan ellerinde telsiz olan polisler indi. 'Uçağın içinde bir suçlu ya da terör örgütü üyesi var' diye düşündüm. 5 dakika sonra uçağın arka kapısı açıldı ve benim ismim anons edildi. İçlerinden biri kimliğimi kontrol ettikten sonra 'Bizimle geliyorsun' dedi.

Havalimanının içinde bir odaya götürüldüm. Burada çantamı didik didik aradılar. Ne olduğunu bilmediğim için çok korktum. Biri çantama bir şey bıraktı diye düşündüm. 20 dakika sonra odadan çıkartıp polis merkezine götürüldüm. Polis merkezinde 'Senin 80 TL adli para cezan var. Hakkında yakalama kararı çıkmış. Bunun için buradasın' dediler. Olaydan iki gün önce 19 bin 850 lira vergi ödemiştim. Daha sonra beni, içerisinde 7-8 göçmenin olduğu bir nezarethaneye koydular. Sabah olunca Kartal'daki Anadolu Adliyesi'ne çıkartıldım. Mahkeme veznesine para ödemek için gittiğimde, bir gece nezarette yattığım için 20 lira indirim yaptılar. Cezamı 60 lira olarak yatırıp serbest bırakıldım."