Sabah gazetesinde yer alan habere göre, 50 yaşındaki Engin Alkan, kalacak bir yeri olmadığı için bir süredir çalıştığı iş yerinde bulunan bir odada kalıyordu.
Geçen Şubat ayında da Çeşme'de kendisine bir ev satın aldı fakat evde kiracı altı kişi oturduğu için eve taşınamadı. Evi satın aldığı kişi kiracıların, sözleşmesinin 1 Nisan itibariyle biteceğini ve en geç o tarihte kiracıların çıkacağını söyledi. Alkan da, bir süre daha iş yerindeki odada kalmaya karar verdi ve kiracılarına bir an önce kendilerine yeni ev bulmalarını iletti. Sözleşmelerinin 1 Temmuz'da dolacağını belirten kiracılar ev bulana kadar evden çıkmayacaklarını, ev sahibinin isterse dava açabileceğini iletti.
İş yerinin kapanmasının ardından belli bir süre otelde kalan Alkan, yeniden kiracıların kapısını çaldı ve eşyalarıyla birlikte dışarıda kaldığını söyledi. Avukat, davanın en az bir yıl süreceğini ve anlaşma yoluna gitmesinin daha doğru olacağını söyledi. Bunun üzerine Alkan, yeniden kiracılarının kapısını çalıp, eşyalarıyla birlikte dışarda kaldığını, kiracıları ev bulana kadar onlarla birlikte kalıp kalamayacağını sordu. Bunun üzerine kiracıları, Alkan'ın kendileriyle kalmasına izin verdi.
Temmuzdan beri kiracılarıyla aynı evde yaşayan Alkan, yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı
"Ev satın aldığım kişi aslında beni kandırmış. Çünkü kiracıların nisan ayında evden çıkacağını söyledi ama sözleşmeleri temmuzda bitiyormuş. Ancak kendilerine yeni ev bulmadıkları için benim evimde kalmaya devam ettiler. Benim kaldığım iş yeri de kapanınca ortada öyle kalakaldım. Bir süre otelde kaldım ve kiracılara çıkmasını söyledim ancak çıkmadılar, gidip kendileri hakkında şikayetçi olabileceğimi söylediler. Şikayetçi olmam durumunda, davanın en az bir yıl uzayabileceğini öğrendim. Avukatım da, anlaşmaya gitmemim daha uygun olacağını söyledi."