VAN (AA) - Van'da 6-7 Ekim olayları sonrasında evine giderken PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu yaşamını yitiren 66 yaşındaki Mehmet Latif Şener'in ailesinin terör örgütü PKK'ya olan öfkesi dinmiyor.

PKK'lı teröristlerin 17 Ekim 2014'te ensesinden vurarak öldürdüğü Şener'in oğlu Müslüm Şener, AA muhabirine, babasının şehit edilmesinin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen acılarının tazeliğini koruduğunu söyledi.

Şener, babasının ülkesini seven, insanlara her zaman iyiliği, güzelliği anlatan ve İslam'ı öğreten biri olduğu için şehit edildiğini belirtti.

Zalimlerin yaptığı bu zulmü herkesin gördüğünü dile getiren Şener, mazlumların en sonunda zalimlerin karşısında olacağına inandığını aktardı.

"PKK'nın omuriliği kırıldı"

Şehadet duygusunun kolay unutulacak bir durum olmadığını, bu ülkede her şehit haberi duyduğunda aklına babasının geldiğini anlatan Şener, şöyle konuştu:

"Bundan dolayı hüzünleniyoruz ama babamızın şehadetinden dolayı gururluyuz. Babamız terör örgütünü her zaman eleştiriyordu. Kürt gençlerini zehirleyip kandırıp dağa götürdüklerini söylüyordu. Bundan dolayı terör örgütü PKK'nın listesinde ilk sıradaydı. Tabii bunun üzerinden 6 yıl geçti o günkü olaylara ve bugünkü olaylara baktığımızda PKK'nın omuriliğinin kırıldığını görüyoruz. Ülkemizde 6-7 Ekim olaylarından sonra devletimizin, güvenlik güçlerinin buna el atarak yüzde 80'ini yok ettiğini gördük. Bunlar zalim bir topluluktur, zalimler de her zaman yok olmaya mahkumdurlar."

Terör örgütünden başı yananların hiçbir zaman acısının dinmeyeceğini aktaran Şener, babasının her zaman insanlara, komşularına, yakınlarına iyilik yapmanın peşinde olduğunu belirtti.

Babasını tanıyan herkesin zalimler tarafından katledilmesine hüzünlenerek terör örgütü PKK'yı lanetlediğini ifade eden Şener, şunları kaydetti:

"Allah korkusu, peygamber saygısı olmayan bir örgüt ve hayvan gibi yaşıyorlar. Asla onlardan yana saygı göremezsiniz çünkü köyde olduğumuz zaman da 'Ben Kürt'üm ve Kürt hakkını savunacağız.' diye insanlara zulüm ediyorlardı. Yeryüzünde böyle bir mantık yoktur, böylesi insanlar yok olmaya mahkumdur."

Necat Hazar