İSTANBUL (AA) - Medicana Bahçelievler Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Levent Arslan, omuz ağrılarının, daha çok orta yaş ve üzeri kadınlarda olmakla beraber her iki cinsiyette ve her yaşta görülebildiğini belirtti.

Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, omuzlarda sıkışma sendromuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Omuz ağrılarının, hastaların en sık polikliniğe başvuru nedenleri arasında yer aldığını bildiren Arslan, "Omuz ağrıları, daha çok orta yaş ve üzeri kadınlarda olmakla beraber her iki cinsiyette ve her yaşta görülebilmektedir. Omuz ağrısına yol açan birçok neden bulunmaktadır." ifadelerini kullandı.

Sıklıkla omuz bölgesindeki kasların sıkışmasına (impingement) bağlı ağrılar ile karşılaşıldığını aktaran Arslan, şunları kaydetti:

"Bunun nedenleri arasında omuz yapısındaki yapısal farklılıklar ve omuzu zorlayıcı hareketler yer almaktadır. Omuzun anatomisi diğer eklemlere göre farklılık ve özellik göstermektedir. Vücudun en hareketli eklemi olması dolayısıyla zorlama ve yıpranmalara açık bir eklemdir. Ayrıca, omuzun dengesini sağlayan kaslar (rotator manşet) arasındaki denge çok önemlidir. Bu kaslar arasındaki uyum bozukluğu sıkışmaya yol açabilmektedir. Sıkışan kaslarda bir süre sonra yıpranmalar ve yırtıklar meydana gelebilmektedir. Omuzu üstten saran kemik (akromion) yapıda doğumsal farklılıklar varsa bu risk daha fazla olmaktadır. Hastaların en sık başvuru şikayeti, ağrı nedeniyle kolunu rahat kaldıramamak ve bele doğru çevirememektir. Özellikle başüstü yapılan işlerden sonra ağrı artar ve hareket kısıtlılığı başlar."


- "Bazen ağrı, uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilmekte"


Dr. Öğretim Üyesi Levent Arslan, cam silme, üst raflardan toz alma, ütü yapma, ağır eşya kaldırma-çekme, perde çıkarma-asma gibi işlerde omuz bölgesinde sıkışma ve buna bağlı ağrıların ortaya çıkabildiğini bildirdi.

Arslan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bazen ağrı, gece üzerine yatırmayacak ve uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilmektedir. Tedavide ilk amaç, ağrıyı geçirmek, sonrasında ise hareket açıklığını korumaktır. Muayene bulgularını da dikkate alarak ilk seçenek genellikle ilaç tedavisi, soğuk uygulama ve kol askısı ile istirahat ettirmektir. İlk aşama tedaviden fayda görmeyen hastalarımızı fizik tedaviye alıyoruz ve bu sayede ağrı kontrolünü ve hareket açıklığını sağlamaya çalışıyoruz. Bazen omuz içine iğne yaparak bu tedaviyi desteklemek gerekebilmektedir. Rahatlatıcı tedavilerden fayda görmeyen hastalarımıza, MR bulgularını da dikkate alarak ameliyat önermekteyiz. Bu ameliyatta sıkışan yapıları rahatlatma ve varsa yırtılan kas-tendonları onarma işlemini yapıyoruz. Bu işlemleri açık teknikle yapabildiğimiz gibi günümüzde altın standart olan artroskopik (kapalı) yöntemle de gerçekleştirmekteyiz."