İSTANBUL (AA) - Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Hilton İstanbul Bomonti Hotel'de 18-19 Kasım'da "İyi Yönetim İlkeleri ve Ombudsmanlık" alt temasıyla düzenlenecek "2. İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı" öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Malkoç, Kamu Denetçiliği Kurumunun (KDK) halkın idareyle ilgili sorunlarını dinleyen ve mahkemeye gitmeden bunlara çözüm arayan kurum olduğunu söyledi.

"Halkın avukatı" olan KDK'da 5 denetçi ve bir başdenetçi bulunduğunu, bunların Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçildiğini anlatan Malkoç, KDK'nın aynı zamanda Türkiye'nin en genç kurumlarından biri olduğunu vurguladı.

"Biz bir hak arama kurumuyuz"

Kurumun iki görevi olduğunu aktaran Malkoç, "Birincisi idareyi denetlemek. Aklınıza gelen her türlü idarenin faaliyeti. Belediye hizmetlerinden tutun eğitim hizmetlerine, sağlık hizmetlerinden tutun valiliklerin, kaymakamlıkların, bakanlıkların verdiği bütün hizmetler. Bizim alanımıza girmeyen iki konu var; TBMM'nin çalışmaları ve mahkemeye intikal eden konular. Onun dışındaki bütün konularda denetim yapmaktayız. İkinci görevimiz de insan haklarıyla alakalıdır. Kısaca anlayacağınız biz bir hak arama kurumuyuz. Hedefimiz, gayemiz kamu hizmetlerinin kalitesinin arttırılması, Türkiye'de insan haklarının kamil manada uygulanması. İyi yönetim ilkelerinin yerleşmesi, şeffaf, insan odaklı idarenin oluşması." diye konuştu.

KDK'ya başvuruların çok kolay olduğunu dile getiren Malkoç, şekil ve detay şartı aramadıklarını, "şikayetim var" diyen herkesin talebini değerlendirdiklerini anlattı.

Malkoç, belediye otobüslerindeki sorunlardan mahalledeki çöplerin toplanmamasına, çocuğun okuldan iyi eğitim almamasından bakanlığın uygulamalarına kadar her sorunda vatandaşların kendilerine başvurabileceğini ifade etti.

Malkoç, şikayet başvurularında kurum ve kuruluş isminin yazılmasının isteğe bağlı olduğunu, sorunun içeriğine göre tanımlama yapabildiklerini kaydetti.

Başvuruların yüzde 80'i elektronik ortamda yapılıyor

Başvuruların yüzde 80'inin elektronik ortamda yapıldığını, iletilen sorunların hızlı ve isabetli şekilde neticelendiğini belirten Malkoç, "Biz harç parası, pul parası, bilirkişi parası veya tanık parası almayız. Vatandaş bize müracaat ettiğinde tanık dinlenecekse dinleriz, bilirkişi incelemesi yapılacaksa yaptırırız, hepsini kurum karşılar." değerlendirmesinde bulundu.

Malkoç, KDK'ya yapılan bir başvurunun en geç 6 ay içerisinde sonuçlandığına vurgu yaptı.

"10 ayda başvuru sayısı 17 bin 148, karar sayısı 18 bin 304"

Kurumun yıl içindeki 10 aylık verilerini paylaşan Malkoç, "31 Ekim 2019 tarihi itibarıyla 2019 yılında kurumumuza yapılan başvuru sayısı 17 bin 148. Yine 2019 yılında 31 Ekim'e kadar verdiğimiz karar sayısı 18 bin 304. Yani yapılan müracaattan daha fazla karar vermişiz. Çünkü geçen seneden gelen dosyalar var. Geciken adalet adalet değildir kuralını biz kendi çapımızda Kamu Denetçiliği Kurumu olarak uyguluyoruz." dedi.

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Malkoç, dünyada 8 ombudsmanlık kuruluşu bulunduğunu kaydederek, "Biz bunlara üyeyiz ve her birine aktif üyeyiz. Bunun en somut örneği 2. Uluslararası Ombudsmanlık Genel Kurulu'nun İstanbul'da yapılıyor olması. Hem yönlendirici hem de aktif üyeyiz. Sadece bu yıl için Ankara'da bulunan büyükelçiliklerle 23 temasımız oldu. Yine 25 ülkeye de giderek onların toplantılarına katıldık." diye konuştu.

"Türkiye bu kurumu yeni tanıyor, tanıdıkça seviyor"

Birçok alanda daha eski olan ülkelerin ombudsmanlarından daha iyi durumda olduklarına değinen Malkoç, "Türkiye'deki şikayetlere gelince çok üst düzeyde değil. Mesela Avrupa ülkeleriyle mukayese edildiğinde oradaki nüfusu oranladığında orada şikayetler çok daha yüksek. Türkiye bu kurumu yeni tanıyor, tanıdıkça seviyor, sevdikçe de şikayet artıyor, şikayet arttıkça da bizim kamu hizmetlerinin kalitesine katkımız çoğalıyor." ifadesini kullandı.

Malkoç, özellikle yakın coğrafya ve Afrika'daki ülkelerde ombudsmanlık eğitimi verebilecek konuma ulaştıklarının altını çizdi.

"6,5 yılda toplam başvuru 76 bin 715"

Malkoç, bir basın mensubunun, bugüne kadar kuruma yapılan toplam başvuru sayısı ile neticelenen dosya sayısına ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi:

"Bugüne kadar yani 6,5 yıl içerisinde 76 bin 715. Yeni başvurular, yani 6 aylık süresi dolmamış olan başvurular hariç hepsini karara bağlamışız. Kararlarımızın hepsi tavsiye kararı değil tabi, kimisini reddetmişiz veya mahkemeye başvurmuş ondan sonra bize gelmiş, mahkemeye müracaat ettiği için ona incelenemezlik kararı vermişiz. Ama şikayetleri karara bağlama noktasında iyi olduğumuzu ifade ediyorum."

Malkoç, başvurular incelendiğinde Türk insanının en fazla eğitim alanında şikayet başvurusu yaptığına, bunu sırasıyla atama-terfi-atama (kamu personelinden gelen) ve sosyal güvenlikle ilgili sıkıntıların izlediğini dile getirdi.

"Ombudsmanlığın Türkiye'de yeteri seviyede tanınır olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna ilişkin Malkoç, KDK'nın yeterince tanınmadığını ancak tanıtım için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini söyledi.

Başlangıca göre iyi noktada olduklarına inanandığını ifade eden Malkoç, "2017 yılında yapılan bir çalışmada tanınırlık oranımız yüzde 16-17 civarındaydı. Şimdi yüzde 50'lileri yakaladık." dedi.

Diyarbakır'da "mesele uzmanı" kartviziti örneği

"Bizim kültürümüzde barışma, uzlaşma çok yaygındır. Eskiden daha yaygındı. Hatta mahkemeye gitmeyi bile bir eksiklik olarak kabul edenler var." değerlendirmesini yapan Malkoç, Diyarbakır'da denk geldiği bir kartviziti örnek gösterdi.

Söz konusu kişinin "Mesele uzmanı" adı altında kartvizit bastırdığını anlatan Malkoç, şunları kaydetti:

"Cep telefonunu yazmış. 'Her türlü meselenizi kendi meselem gibi görür, çözerim' yazmış. Fiyat da koymuş, küçük meseleler 10 TL, aile içi mesele 30 TL, kahve oyunları meselesi 30 TL, kavgalı meseleler 80 TL, sevgili meseleleri 90 TL, arkadaşlık meseleleri 10 TL, ölümlü meseleler 500 TL, şeref meseleleri bin TL. Görüyorsunuz insanımız bu işlere meraklı ve ilgili. Kimisi böyle meslek olarak bunu yapıyor. Kimisi aile içi kavgaları, akraba tartışmalarını veya daha büyük grup arasındaki sıkıntıları uzlaştırmaya çalışıyor. Bunlar güzel şeyler, bizim kültürümüzde var olan şeyler. Biz de kamuyu ilgilendirmediği için görev alanımıza girmiyor ama bu tür şeyleri görünce, hukuka uygunsa yanlış iş yapmıyorsa destekliyoruz ve teşvik ediyoruz."

Şeref Malkoç, 18-19 Kasım'da yapılacak dünyadaki önemli ülkelerin ombudsmanlarının katılacağı 2. İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda, tecrübe paylaşımlarının yanı sıra, "İslam Ülkeleri Ombudsmanları Birliği" ile "Asya Ülkeleri Ombudsmanları Birliği" kongrelerinin de toplantı vesilesiyle İstanbul'da yapılacağını sözlerine ekledi.

Kamu Denetçileri Sadettin Kalkan ve Celile Özlem Tunçak da konuşma yaptı.