ANTALYA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusların Türkiye'ye pasaportsuz olarak, kimlikle gelmesinin önünü açmak için toplantılara başladıklarını belirterek, "28 Mart'ta Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Antalya'ya geliyor ve Antalya'da bunları detaylı bir şekilde görüşeceğiz. 8 Nisan'da da hep birlikte Moskova'ya gideceğiz." dedi.

Çavuşoğlu, Antalya'da Kaleiçi Saat Kulesi yanında düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, kendisini Kültür ve Turizm Bakanlığının doğal yardımcısı gördüğünü söyledi.

Dışişleri Bakanlığı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığıyla iş birliği içinde çalıştıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, dış politikanın önceliklerinden bir tanesinin ekonomik ilişkileri geliştirirken, Türkiye'ye gelen turist sayısını, kaliteyi ve çeşitliliği artırmak olduğunu kaydetti.

Tanıtım çalışmalarında Kültür ve Turizm Bakanlığının oluşturduğu strateji çerçevesinde yurt dışındaki müşavirlerin, büyükelçiliklerin yoğun bir şekilde çalıştıklarını anlatan Çavuşoğlu, turizmin çeşitlendirilmesi için neler yapılması gerektiği konularını tartıştıklarını bildirdi.

Türkiye'nin dünyada 242 temsilciliği olduğunu aktaran Çavuşoğlu, "Bu konuda dünyada 5. sıradayız. Sadece Afrika'da 42 büyükelçiliğimiz var, Latin Amerika'da 17'ye çıktık. Bir tanesi başkonsolosluk, 16 büyükelçiliğimiz var. Asya bölgesinde büyükelçiliğimizin olmadığı ülke kalmadı. Bunları dış ilişkileri geliştirmek için kullanıyoruz ama ekonomik ilişkiler ve turist sayısını artırmaya yönelik çalışıyoruz." diye konuştu.

Sağlık, spor ve alternatif turizm konusunda da bir çalışma içinde olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, hangi ülkeden hangi alanda bir potansiyel olduğu yönünde çalışma yaptıklarını aktardı.

Bu doğrultuda 70 milyon turist ve 70 milyar doların hayal olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Fırsatları iyi değerlendirebilirsek sadece sağlık turizminden 2023'e kadar 50 milyar dolar para kazanabiliriz. Bunun için potansiyelimiz var. Antalya da bunun merkezi olabilir. Özellikle orta ve uzun vadeli tedavileri turizmle birleştirdiğimiz zaman bunu başarabiliriz. Tüm misyonlarımızdan bununla ilgili rapor geldi ve bir kitapçık haline getirdik." şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, raporları Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a da seçimlerden sonra ileteceklerini bildirdi.

Pasaportsuz seyahat çalışmaları

Vize konusundaki çalışmalara değinen Çavuşoğlu, vizeleri kaldırmak için çaba harcadıklarını söyledi. Güvenlik sebebiyle bazı ülkelere vize uygulandığını anlatan Çavuşoğlu, bu ülkelerdeki büyük şirketlere de C1 turist vizesi verme yetkisi verdiklerini belirtti.

Vize uygulamasından dolayı Türkiye'ye ve Antalya'ya gelen turist sayısının azalmasını istemediklerini söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Elektronik vize uygulamasını başlattık. Kafede otururken, televizyon seyrederken elinizdeki telefondan, bilgisayardan ya da tabletten 3 dakika içinde elektronik vizeyi alabiliyorlar. Bazı ülkeler için de ön koşulları kaldırmaya başladık. Örneğin Çin. Hindistan'a yönelik özel çalışmalar var, orada 14 bölgede vize ofisleri açtık. Türkiye'ye gelmek isteyen Hintlilere kolayca vize verelim istiyoruz, çünkü Çinliler, Hintliler kolay para harcıyorlar."

Bazı ülkelerle pasaportsuz seyahati gerçekleştirdiklerini belirten Çavuşoğlu, Gürcistan, Ukrayna ve Moldova'ya seyahatlerin pasaportsuz gerçekleştirildiğini bildirdi.

Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"İki sene içinde pasaportsuz seyahate geçtikten sonra Ukrayna'dan Türkiye'ye gelen turist sayısı yüzde 100 arttı. 700 binden 1,4 milyona çıktı. Uçak düşürme hadisesinden önce Rusya ile de pasaportsuz, sadece kimlikle seyahatin müzakerelerine başlamıştık. Ama şimdi maalesef bir vize uygulaması bile oldu. Yavaş yavaş vizeleri kaldırıyoruz. Son seyahatimizde Sayın Cumhurbaşkanımızın da ricasıyla tır şoförlerine, iş adamlarımıza ve resmi pasaport sahiplerine vizeyi kaldırdılar, amacımız tamamen vizelerin kalkması ve sonrasında pasaportsuz seyahat. Rus vatandaşların ülkemize gelmesi, pasaportsuz, kimlikle gelmesinin önünü açmak için toplantılara başladık. 28 Mart'ta Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Antalya'ya geliyor ve Antalya'da bunları detaylı bir şekilde görüşeceğiz. 8 Nisan'da da hep birlikte Moskova'ya gideceğiz hem ikili yüksek düzeyli stratejik iş birliği konseyi toplantımızı yapacağız hem de Rusya ile de Kültür ve Turizm Yılı başladı, onun açılışını Moskova'da birlikte yapacağız. Bunların hepsi ülkemizin tanıtımı için, daha fazla turistin gelmesi için."

"Turistlerin Türkiye'de kalma süresi artırılacak"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'ye sağlık ya da farklı amaçla gelen turistlerin daha uzun süre kalmak istediklerini ve bu yönde talepleri olduğunu söyledi.

Özellikle soğuk ülkelerden gelen turistlerin daha uzun süre Türkiye'de kalmak istediklerini aktaran Çavuşoğlu, sürenin bazı ülkeler için 30 gün olduğunu, bunu 90 güne çıkardıklarını kaydetti.

90 günü aşma konusunun ise yasa ile belirlendiğini aktaran Çavuşoğlu, "Seçimden sonra milletvekillerimize rica edeceğiz; yeni sistemde yasa tasarılarını sadece milletvekilleri verebiliyor. Arkadaşlarımız da böyle bir talebimizi yerinde bulur. Yasa ile turistlerin Türkiye'de 90 günlük kalma süresini uzatacağız, esnek yapacağız. Yetkiyi Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığına bırakacağız." diye konuştu.

Türkiye'nin her yerine turist getirerek gelirleri artırmak istediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, bu konuda ülkenin yurt dışındaki itibarının çok önemli olduğunu kaydetti.

"İtirazımız, karşı ittifakın içinde PKK'nın olması, HDP'nin olması"

Çavuşoğlu, dünyanın çok hızlı ve değişken olduğunu, geçiş sürecini yaşadığını söyledi. Böyle bir durumda fırsatların, tehditlerin, sınamaların ortaya çıktığını anlatan Çavuşoğlu, Türkiye'nin de sınamaların üstesinden gelebilmesi için daha güçlü, daha istikrarlı ve ekonomik açıdan da daha fazla büyümesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin geçmişe göre iyi, ama geldiği nokta açısından yetersiz olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, ülkenin daha iyi noktalara ulaşması gerektiğini bildirdi.

Fırsatların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğine değinen Çavuşoğlu, girişimci ve insani dış politikada ülkenin yararına olacak fırsatları en iyi şekilde değerlendirmenin gayreti içinde olduklarını kaydetti.

Kalkınmanın şehirlerden başladığını, bir kentin güçlülüğünün o ülkeye yansıdığını ifade eden Çavuşoğlu, "Antalya, Türkiye için çok önemli bir ildir. Antalya ne kadar güçlü olursa Türkiye o kadar güçlü olur. Antalya ne kadar gelişirse dünyadaki imajımız da o kadar olumlu bir şekilde değişir. Son 5 yılda Menderes Türel kardeşimizin yaptığı hizmetlerle Antalya'mız çok farklı bir noktaya geldi." diye konuştu.

Antalya'da düzenlenen G20 Zirvesi, NATO toplantıları, EXPO'nun, THY Golf Turnuvası etkinliklerinin kent ve ülke açısından önemli olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, buna benzer etkinliklerin sayısının artması gerektiğini ifade etti.

Antalya'nın dünyada en dayanıklı şehirler içinde yer aldığını aktaran Çavuşoğlu, "Birleşmiş Milletlerin en güçlü şehirler ağında Antalya var. Sayın Menderes Türel de bu toplantılara ev sahipliği yapıyor. En son İpek Yolu Belediyeler Birliğinin toplantısına da burada ev sahipliği yaptı. Kendisi de diplomasimize katkı sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.

İttifakların demokrasinin gereği olduğunu belirten Çavuşoğlu, yeni sistemle artık "yüzde 10" diye bir seçim barajı sorununun kalmadığını söyledi. Tüm partilerin ittifak kurarak Meclise girdiğini dile getiren Çavuşoğlu, "İttifakımız Cumhur ittifakı. Milliyetçi Hareket Partisi ile beraber AK Parti olarak bu ittifakı kurduk. Vatanını, milletini seven insanlar olarak biz ülkemizin önündeki tüm tehditleri ve engelleri kaldırarak yoluna, hedeflerine ulaşması için bu ittifakı kurduk. Çünkü bugün çok güçlü olmamız gerekiyor." dedi.

Bugüne kadar hiçbir siyasi partilere ve o partilere oy vermiş insanlara ayrım yapmadıklarını, saygılı davrandıklarını söyleyen Çavuşoğlu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a da gereken saygıyı, hürmeti samimi bir şekilde gösterdiklerini bildirdi.

"Hangi güç birleştirdi"

Siyasi partilere ve görüşlere her zaman saygı gösterdiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"İtirazımız, karşı ittifakın içinde PKK'nın olması, HDP'nin olması. Kimse kimseyi kandırmasın. Bugün HDP, PKK'nın talimatı, izni olmadan bir adım atamaz, bir kelime söyleyemez. Antalya'da doğudan, güneydoğudan gelip yerleşen, uzun yıllar Antalya'da yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimiz var. Kürt kökenli kardeşlerimizle de hiçbir sorunumuz olmadığı gibi Antalya ekonomisine yaptıkları katkının da farkındayız."

Çavuşoğlu, Kürt vatandaşları asla PKK ile bir tutmadıklarına işaret etti.

Bugün Antalya'da ve ülke genelinde CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisinin listelerinde HDP kontenjanından girenleri terör örgütü PKK'nın belirlediğini kaydeden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Antalya'da listelere giren kişilerin 'Öcalan'a özgürlük' demesi tesadüf değildir. Bizim itirazımız buna. Neden bu terör örgütüyle ve uzantısıyla ittifak kurmak zorunda kaldınız? Bunu izah etmeniz lazım. Artık PKK'yı terör örgütü olarak görmüyor musunuz? Bundan dolayı mı? Biz 'beka' derken, siz 'beka problemi yok' derken neyi kastediyorsunuz. Biz terör örgütlerini sayıyoruz, bunlarla mücadele ediyoruz, içeride ve dışarıda bunlardan bahsediyoruz. Bunu izah etmeniz lazım. Eğer PKK'yı hala terör örgütü olarak görüyorsanız bu sefer, öyle gördüğünüz halde sizi birleştiren nedir, kim sizi bir araya getirdi? Neden? Bunu da açıklamak zorundasınız. Hangi güç farklı farklı görüşlerden olan partileri, PKK'yı, FETÖ'yü ve tüm terör örgütlerini aynı çatı altında birleştirdi? Bu konuda izahta bulunmak zorundalar. Neden Antalya'da PKK'nın kontenjanından belediye meclis üyesi adayları var? Bunu da açıklamak zorundasınız. Ben biliyorum bunun sebebini, biliyorum ki bunlar, artık Antalya'nın da rantına göz diktiler. Çünkü kendi belediyelerinin olduğu yerlerde kayyumlar var, artık PKK'ya oralardan para gitmiyor, o paralar hizmete gidiyor. Şimdiden tehdit etmeye başladılar. 'Bizim oylarımızla seçildiklerini bilecekler, bizden izinsiz adım atamayacaklar' diyor Temelli, o partinin eş başkanı. Buna cevap veremiyorsun, neden veremiyorsunuz? Bunu izah etmek durumundasınız. Çekindiğinizden mi yoksa başka bir sebep mi var? Bu konuda Türk milleti olarak izahata ihtiyacımız var. Bunu görmek istiyoruz. Bunu siyaseten söylemiyorum, bir ülkenin bekası için söylüyorum."

HDP'nin toplantılarını ya da mitinglerini 'halk ayaklanması' olarak adlandırdığını belirten Çavuşoğlu, "Bu cesareti bunlara kim veriyor, bunlar nereden alıyorlar bu gücü?" diye sordu. Bunları sorgulamak gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Söylediklerimde yalan yok, abartı yok, iftira yok. Sadece Dışişleri Bakanı olarak değil, Antalya, Türkiye sevdalısı olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak soruyorum, cevabını da istiyorum. İşte vatanını, milletini seven herkes hangi partiye oy verirse versin, bu gerçekleri de göz önünde tutması lazım." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türel'in ve Muratpaşa Belediye Başkan Adayı Gökçen Özdoğan Enç'in önemli projeleri olduğunu anlatarak 31 Mart için destek istedi.

"Aramızda bebek katiline özgürlük isteyenler yok"

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de Antalya'nın dünyanın en güzel kenti olduğunu belirterek, bu güzelliklere güzellik katmak, huzurunu, refahını korumak için yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyledi. Antalya'ya önemli hizmetler yaptıklarını aktaran Türel, bunları halkın desteği ve sabrı ile gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Şimdi 359 proje için kolları sıvadıklarını dile getiren Türel, Antalya'nın turizmine, tarımına katkı sağlayacak çok önemli yatırımlar olduğunu anlattı. Türel, en önemlisi ise 70 bin kişiye yeni iş sahası açılacağını vurguladı.

Antalya’nın siyasetin kısır çekişmelerine kurban edilemeyecek kadar önemli bir kent olduğunu ifade eden Türel, "Bizim aramızda vatanını milletini seven herkes var, ama aramızda bebek katiline özgürlük isteyenler yok." dedi.