genel

Vücudumuzda kolajen eksikliği olduğunu nasıl anlarız?

Kolajen vücudumuzda deri, kemik ve kıkırdak yapıları başta olmak üzere pek çok doku ve organımızda bulunan yapısal bir proteindir. Tüm vücut proteinlerinin üçte birini oluşturması itibariyle kolajen, vücutta en çok bulunan proteindir. Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Emre Üregen, kolajen ve kolajen eksikliği hakkında bilgi verdi.

Abone Ol

Kolajen tıpkı bir binanın tuğlalarını birbirine yapıştıran harcın etkisine benzer şekilde dokularımızı yapıştırıcı gibi bir arada tutar. Vücutta çokça bulunan ve farklı dokularda çeşitli görevleri olan kolajen, bu özelliği ile vücut yapısının koruyan temel maddedir.

Yaşın ilerlemesi, sigara kullanımı, aşırı stresli bir yaşam, maruz kalınan hava kirliliği ve hareketsiz bir günlük hayat, cilde esneklik ve canlılık veren kolajenin azalmasına neden olan temel faktörlerdir.

Kolajen eksikliğinin en önemli belirtilerinden biri eklem ağrıları ve hareket kayıplarıdır. Aynı zamanda tırnak ve saçlarda cansız görüntü ,kırılma, yüz ve gözde çukur görünüm, diş eti kanaması, cilt yüzeyinde kırışıklık, selülit oluşumu, vücutta ortaya çıkan morluklar, burun kanaması ve aşırı yorgunluk; başka bazı hastalıkları da çağrıştırabileceği gibi kolajen eksikliğinin de belirtilerdendir.

Cilt yüzeyindeki kolajen eksikliğinin belirtileri kendini en çok nem dengesinin bozulması İle gösterir. Bu durum, cilt kuruluğu, sarkma, kırışıklık, ciltte renk eşitsizliği, bir travma ya da kesi sonrası iyileşme sürecinin uzaması, solgun cilt görünümü, kırışıklık ve kazayağı oluşumu şeklindedir.

Son dönemlerde, cilde çeşitli nedenlerle kaybettiği kolajeni kazandırmak için takviye tablet, kapsül, toz veya sıvı şeklinde satılan ürünler, pek çok kişi tarafından sıkça tercih ediliyor. Bu ürünler ile eksilen kolajen açığını bir miktara kadar yerine koyabiliriz. Piyasada ticari olarak satılan kolajen hidrolizatları çoğunlukla sığır, domuz ve balık derisinden elde edilmektedir. Yapılan klinik çalışmalar, bu kollajen desteklerin eklemleri hasarlardan koruduğu, güçlendirdiği ve osteoartiritis, romatizma gibi rahatsızlıklarda oluşan ağrıları azalttığı, kemik yoğunluğunu önemli düzeyde arttırdığı ve cilt sağlığını düzenlediğini göstermiştir.

Eksilen kolajeni yerine bu desteklerle koyarken, mutlaka bir uzman kontrolünde ilerlemenin uygun olacağını söylemek gerekir. Çünkü bilinçsiz kullanıldığında yararı kadar zararı da olabilecek bir noktaya gelinebilir.

Dışarıdan takviyelerle destek genellikle ilk tercih olarak görülse de, kolajen yapımına destek veren en etkili yol, egzersiz yapmaktır. Düzenli egzersiz yapmak diğer desteklerden çok daha etkilidir.

Ayrıca sağlıklı ve dengeli beslenerek; protein, vitamin ve mineralleri gerçek gıdalardan almaya çalışmak da yerinde olacaktır. Kolajeni en yoğun içeren gıdalar, kemik suyu, yumurta, balık, fasulye gibi yiyeceklerdir.

Kolajen üretimini artırmak ve var olanı korumak için etkili yollardan biri de bir vitamin A türevi olan “retinol” kullanmaktır. Cilt kremlerinin pek çoğunda da içerik olarak bulunan retinolün yanında C vitamini içeren serumlar da mezotetapi sırasında cilde uygulandığında, antioksidan etki ile kolajen yıkımını azaltır. Ciltlerinde kolajen kaybı nedeniyle deformasyon oluşmuş hastalar için deride kolajen üretimini uyaran lazer, fraksiyonel radyofrekans, dermapen, dermaroller, PRP, kök hücre uygulamaları gibi destekleyici pek çok yöntem bulunur. Bu uygulamalar, uzman ellerde, uygun şekilde ve düzenli olarak uygulandığında sonuçlar yüz güldürücü olacaktır.