“Su içsem yarıyor” klişesi doğru olabilir mi?

Obeziteye zemin hazırlayan birçok neden bulunur. Bunların başında hareketsiz bir yaşam tarzı ve vücudun yakabileceğinden fazla kalori tüketmesi gelir. Ayrıca genetik yatkınlık, insülin direnci, hipoglisemi, stres, hormonal bozukluklar (büyüme hormonu, tiroit, hipofiz ve adrenal bez sorunları) da obeziteyi tetikleyen faktörlerdir. Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Emre Üregen konu hakkında bilgi verdi.

Günümüzde maalesef fastfood ve benzeri dengesiz beslenmeye yönelimin artması nedeniyle çocukluk çağı obezitesinin de arttığını görüyoruz. Aşırı kilolu çocukların, önlem alınmadığı taktirde gelecekte diyabet, kalp ve koroner damar hastalıkları, erken yaşta hipertansiyon ve kanser gibi hastalıklara yatkınlıkları da maalesef artmaktadır.

Temel sorun yağ dokusunun artarak aşırı kilo sorununu ortaya çıkartmasıdır. O nedenle düzenli ve dengeli beslenmeye, sportif aktivitelere yönlendirme gibi tedbirlerle vaktiyle aşırı kilonun önüne geçilmesi en doğru seçenek olacaktır.

“Su içsem yarıyor” klişesi doğru olabilir mi? Beslenmesine dikkat ettiklerini söyledikleri halde en küçük kaçamaklarda bile kilo aldıklarını söyleyenler her zaman mutlaka vardır. Bu kişiler durumlarını “Su içsem yarıyor” diye tarif eder ve bundan yakınırlar.

Kilo almamak için ne gibi önlemler alınabilir? - Aralıklı oruç ile diyet yapan pek çok kişinin gündeminde olduğu üzere, geç saatlerde yemek yememek - Daha hareketli bir yaşam tarzı ve düzenli spor yapmak - Hazır gıdalardan uzak durmak - Karbonhidrat içeriği yüksek besinlerden uzak durmak ve yağlı yiyecek tüketmemek

Tüm bunları uyguladığınız halde, “Su içsem yarıyor” diyorsanız, metabolizma hızınızda, hormonal dengenizde herhangi bir nedenle bir yavaşlık söz konusu olabilir. Bunun için ilgili metabolizma ve endokrin uzmanına başvurmanız uygun olacaktır.