genel

MEB'den son dakika açıklaması! Tüm sınıfları kapsıyor! Sınavlar ve notlar

Abone Ol

MEB'den son dakika açıklaması! 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11 ve 12. sınıfların hepsini kapsıyor. Yüz yüze eğitim açıklaması geldi. İlk sınavlar ile ilgili not uyarısı yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan tüm öğrencilere ilişkin önemli açıklamalar yapıldı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için okul öncesi ve ilkokula odaklanılması gerektiğini vurguladı, 'yol haritası çıkaracağız' diyerek duyurdu. Okul öncesi eğitim, ilkokul ve liselerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Öte yandan ilk sınavlarla ilgili de not uyarısı yapıldı.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Eğitimde fırsat eşitliği” ana temasıyla 7 yıl sonra toplanacak Milli Eğitim Şûrası’nı Milliyet’e değerlendirdi. Özer’in bakan olarak göreve başlamasının ardından ilk icraatlarından biri şurayı toplama kararı oldu.

1-3 Aralık 2021 arasında, “Eğitimde fırsat eşitliği” başlığıyla Ankara’da düzenlenecek 20. Milli Eğitim Şûrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde gerçekleştirilecek. Şurada “Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği”, “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” ve “Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi” olmak üzere üç ana konuda özel ihtisas komisyonu kurulacak.

Okul öncesi eğitimden üniversite giriş sistemine kadar muhtelif konulara ilişkin çalışma grupları oluşturulacak. İşte Milli Eğitim Bakanı Özer ile düzenlenecek şuranın ayrıntıları...

‘ÇOK BOYUTLU TARTIŞACAĞIZ’ - Milli Eğitim Şûrası 7 yıl aradan sonra yeniden toplanacak. Şûranın ana temasını “Eğitimde Fırsat Eşitliği” olarak belirlediniz. Bunu biraz açabilir misiniz? - Eğitim sistemlerinde tartışmaların odağını eğitimde fırsat eşitliğinin nasıl sağlanacağı oluşturmaktadır.

Bir başka deyişle eğitim sistemine katılan tüm öğrencilerin aynı kalitede eğitime erişimlerini teminata alabilmek için ülkeler çabalamakta. Bizde de sıklıkla dile getirilen en önemli sorun olan okullar arası başarı farkı da aslında eğitimde fırsat eşitliği ile doğrudan ilişkili.

Ayrıca bölgeler arasında da başarı farkları söz konusu. Bu nedenle şûranın odağına “Eğitimde Fırsat Eşitliği”ni aldık. Konuyu çok geniş katılımla, çok boyutlu olarak tartışma imkanı bulacağız. İyileştirme alanlarını ve atacağımız adımları çok boyutlu değerlendirme imkanımız olacak.

- OECD tarafından yapılan uluslararası PISA öğrenci başarı araştırmalarında lise türleri arasında önemli başarı farkları görülüyor. Liselerdeki sorun nedir? - Aslında sorun temel eğitim düzeyinde başlıyor. Öğrencilerin akademik başarısı okul dışı faktörlere oldukça duyarlı.Ebeveynin eğitimi, gelir seviyesi veya sosyoekonomik seviyesi eğitimin ilk kademelerinde başarıyı doğrudan etkiliyor. Bu sadece bizde değil, tüm ülkelerde farklı düzeylerde böyle. Literatür de bunu ortaya koyuyor.

Dolayısıyla her öğrenci sosyoekonomik seviyesine göre okula başlangıçta hazır bulunuşluk olarak farklı seviyede geliyor. Okulun bu farkları minimize etmesi ve sınıftaki öğrencileri yaklaşık aynı seviyeye taşıyabilmesi lazım.

Bu yapılmadığında, başarı farkları kademeler ilerledikçe artıyor ve lise düzeyinde çok daha belirgin hale geliyor. Bu sorunu çözebilmemiz için okul öncesi ve ilkokula odaklanmamız gerekiyor.

Okul öncesi eğitimi özellikle sosyoekonomik seviye olarak görece dezavantajlı öğrencilerimiz için çok daha kolay erişilebilir kılmamız gerekiyor. İlkokullarımız arasındaki farkları kapatmamız gerekiyor. Bakanlık olarak bu dönemde önceliklerimizden bir tanesini bu konu oluşturuyor.

Biz de tam olarak bu noktadan hareket ederek işverenleri mesleki eğitim süreçlerinin tamamına dâhil ettik. Müfredatı birlikte güncellemeden, işletme beceri eğitimlerine, öğretmenlerin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerinden istihdama kadar çok sayıda konuyu birlikte planlayarak yürüttük.

Bu dönemde mesleki eğitim-üretim-istihdam çevrimi güçlendi. Başarılı öğrenciler mesleki eğitimi tercih etmeye başladılar. Mesleki eğitimde AR-GE dönemini başlattık ve fikri mülkiyet ağırlıklı çalışmalar yapılmaya başlandı.

Böylece ortaya önemli bir iyileşme çıktı. Artık, işveren pasif bir şekilde bekleyerek mezunlara bakmıyor. Tam tersine sürece katılarak öğrencilerin işgücü piyasasının gerektirdiği becerileri kazanmalarında aktif rol alıyor.

EĞİTİM-ÜRETİM-İSTİHDAM - Şûrada ikinci ihtisas komisyonu, “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” üzerine odaklanıyor. Bakan Yardımcılığı döneminizde mesleki eğitimden siz sorumluydunuz. Mesleki eğitimde son yıllarda gözle görülür bir iyileşme oldu. Nasıl başarıldı bu iyileştirmeler? - Mesleki eğitim işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştiriyor. Doğası gereği işgücü piyasasına oldukça bağımlı bir eğitim.

‘MESLEKİ EĞİTİMİN YOL HARİTASINI ÇIKARACAĞIZ’ - Şûrada mesleki eğitim konusu da ayrıntılı tartışılacak. Beklentiniz nedir? - Mesleki eğitim kendi yerini bulduğunda ortaöğretim sisteminin de yerli yerine oturacağına inanıyorum. Bu nedenle daha alacağımız çok mesafe var. Bunların şurada tartışılmasını istiyoruzÖzellikle ülkemizde genç işsizliğinin azaltılmasında en önemli enstrümanın mesleki eğitim olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda mesleki eğitimin yol haritasını şurada çıkaracağız. Aykut Yılmaz/Milliyet

İLK SINAVLARLA İLGİLİ NOT UYARISI Öte yandan yüz yüze eğitimle ilgili sınav ve notlarla ilgili de uyarı yapıldı. 1.5 yıl boyunca okullarından uzak kalan 18 milyondan fazla öğrenci yüz yüze eğitimde 3'üncü haftayı tamamlamak üzere. Ancak birçok veli, çocuklarının hâlâ okula uyum sağlayamadığından, ödevlerini yapmadığından ve tablet, cep telefonu, bilgisayar başında çok uzun zaman geçirmeye devam ettiklerinden şikâyet ediyor. Bu durumun normal olduğunu söyleyen uzmanlar, "Bir süre çocuğunuzun tepkilerine duyarlı olun. Teknoloji kullanımı konusunda ise kademeli olarak eski rutinlerinize dönmeye başlayın. İlk sınav notları da belirleyici değildir. Sert tepkiler vermeyin" uyarısında bulundu.

Uğur Okulları PDR ve Ar-Ge'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin sürecin sakin karşılanması gerektiğini belirterek velilere şu önerilerde bulundu:

RUTİNLERİ DEĞİŞTİ: 1.5 yıl yani 18 aydır okula fiziken gitmeyen bir çocuğunuz olduğunu unutmayın. Yazılı sınavlara girmediler ve not kaygıları da yoktu. Ekranın düğmesine basıp derse katılan öğrenciler şimdi kahvaltı ve hazırlık gibi süreçlerle derse gelmeye başladılar. Okula psikolojik uyum için süreci sakinlikle izlemek, velilere ve öğrencilere iyi gelecektir. BU CÜMLELERİ KURMAYIN: Bir süre çocuğunuzun davranışlarına ve tepkilerine duyarlı olun. Duygularını görün. Duygular her zaman yol göstericidir. Okula başlaması yönünde büyük beklentiler sergilemek ya da 'Uzun zaman sonra okula başlıyorsun' gibi söylemler çocukta gerginliğe sebep olabilir.

TEKNOLOJİ KULLANIMI NASIL OLMALI? Teknolojinin doğru kullanıldığında hayatımızdaki olumlu etkilerini uzaktan eğitim sürecinde çok iyi deneyimledik. Ancak yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte ekran süresinin kontrol altına alınması gerekir. Bunun için veliler şunları yapabilir:

AKADEMİK UYUM NASIL SAĞLANIR? Yeni dönemde öğrencinin akademik anlamda kendini ölçmesine izin verin. Ders çalışma rutinleri belirlemek önemlidir. Kolay ve zor dersler listesi yaparak başarıya ulaşmak için küçük hedefler koyabilirsiniz. İlk sınavda çocuğun aldığı düşük nota verdiğiniz tepkiler diğerlerini de etkiler. Başarısızlık algısına kapılmasına izin vermeyin. Önümüzde yepyeni bir eğitim öğretim dönemi var.

ÖZGÜRLÜK ALANI TANIYIN: Arkadaşlarıyla geçireceği vakitler konusunda onları destekleyebilirsiniz. Araştırmalar özgür bırakılan çocukların kendini ifade etme, kişilik gelişimi ve özgüven bağlamında daha sağlıklı bireyler olduğunu göstermektedir. Böylece çocuklar duygu, düşünce ve davranışlarının ifadesini rahatça yapabilir, istekleri konusunda başkalarına saygı duyarak kendilerini ifade edebilir.

Teknoloji kullanımı konusunda kademeli olarak eski rutinlerinize dönmeye başlayın. Kuralları yeniden planlayın.Teknoloji kullanımını cihaz ve saat bazında sınırlandırın. Kurallardan taviz vermeniz durumunda telafiler isteyin

Ders için gerekli değilse çalışma odasında teknolojik cihaz bulundurmayın. Gerekirse bu kuralları yazılı metin haline getirip imzalarınızla birlikte resmileştirin.