genel

İşte Kadınların Dünyaya Kazandırdığı Hayat Kolaylaştıran o İcatlar...

Abone Ol

İşte Kadınların Dünyaya Kazandırdığı Hayat Kolaylaştıran o İcatlar...

ABD'de 1885 yılında patent başvurusu yapan ilk Afro-Amerikan kadını Sarah Goode'nin icadı katlanabilir portatif yataktı.

Batı Afrika'da Barış Gücü hemşiresi olarak 1960'lı yıllarda görev yapan Moore, Afrikalı kadınların bebeklerini taşıma biçimlerinden etkilenmiş. Uzun süreli denemelerden sonra sırt çantası mantığıyla fikrini birleştiren Moore bebek taşıyıcı "Snugli"yi geliştirdi.

Kese kağıtlarından önce üretilen kağıt torbalar zarf biçimindeydi ve düz bir tabanı yoktu. Bu haliyle bir hayli işlevsiz olan kağıt torbaları bugün bildiğimiz şekline sokan Knight, kağıdı kesen, katlayan ve dörtgen bir taban veren makineyi icat etti ve 1871 yılında patent aldı.

Graham yaptığı yazım yanlışlarının neticesinde kağıtları atıp baştan yazmaktan bıktığı için bir gün mutfak mikseriyle karışım hazırladı. Uzun süren denemelerden sonra Graham, daksilin patentini 1958 yılında aldı.

Amiral Dr.Grace Hopper , İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Harvard Üniversitesi’nde yürüttüğü çalışmalar sonucu ilk büyük ölçekli bilgisayar “IBM-Harvard Mark 1”i icat ettiği için “bilgisayarların annesi” olarak tarihe adını yazdırdı. 1952’de ilk kod derleyicisini yazdı. Bu derleyici, kelimelerle anlatılmış yönergeleri bilgisayarın anlayabileceği kodlara tercüme ediyordu. Böylece programlama daha da hızlandı; bu, bilgisayarların çalışma yöntemlerinde devrim niteliğindeydi. Kodlardaki ‘hata ayıklama’ kavramı olan ‘de-bugging’ de Hopper sayesinde popüler oldu.

1800’lerin başında ağaç kesmek için testerenin iki ucundan tutacak iki erkeğe ihtiyaç duyuluyordu. Ancak Tabitha Habbitt’in 1813’te icat ettiği yuvarlak testere sayesinde erkekler bu zorlu görevden kurtulmuş oldu.

Donovan'ın 1949 yılındaki ilk icadı "Boaters" isimli bebeklerin pişik olmasını engelleyen sızdırmaz bezdi. Konu üzerinde çalışmaya devam eden Donovan 1961 yılında ise tek kullanımlık bebek bezi "Parpers"ı geliştirdi.

Cochrane, bulaşıkları hizmetçilerinden daha hızlı yıkamanın bir yolunu arıyordu; hızlı yıkayacak ama tabakları da kırmayacak. Kendi icadı olan ilk bulaşık makinesi, bakır bir kazan ve motordan oluşuyordu. Ama bu düzenek, su basıncını kullanan ilk bulaşık makinesi olarak tarihe geçecekti. Cochrane'in alkolik kocası ona devasa bir borç bırakarak ölmüştü. Kadın mucit 1886'da bulaşık makinesinin patentini aldı ve kendi fabrikasını kurdu.

Ochoa, ilk hispanik astronot ve NASA için çalışan araştırmacı unvanlarına sahip. Ochoa’nın icadı optik sistem mekanik olarak üretilen mallar için kullanıldı.

NASA kimyageri Askins radyoaktif materyali kullanarak film negatiflerinde iyileşme sağladı.

Dr. Shirley Ann Jackson Amerikalı bir fizik kuramcısı. 1970'lerdeki araştırmaları günümüzde kullandığımız telefonla arayanların kimliğinin görünmesini sağlıyor. Dr. Jackson, Massachusetts Institute of Technology'de doktora derecesi alan ilk siyahi kadın oldu.

1900'lü yıllarda sürücüler yağmur ve kar yağdığında her bir sokağın başında arabalarını durdurup camlarını silmek zorundaydı. Mary Anderson 1903 yılında araba sileceğini icat ettiğinde ise sürücülerin dikkatini dağıtacağı gerekçesiyle 10 yıl boyunca patent alamadı. Ancak sonunda herkes bu icadı kullanmaya başladı. Araba sileceğinin elektrikli olanı da 1917 yılında yine bir kadın tarafından üretildi.

Hedy Lamarr hem ünlü bir Hollywood aktrisi hem de bir mucit. İkinci Dünya Savaşı sırasında Lamarr ve George Antheil radyolu güdüm sistemini icat ettiler. Teknik zorluklardan dolayı bu icat 1962 yılına kadar kullanılamadı. Hedy Lamarr'ın kablosuz iletim sistemi ise Wi-Fi ve Bluetooth'un gelişmesinde büyük rol oynamış.

Kanadalı mucit Rachel Zimmerman 1980'lerin ortasında 12 yaşındayken "Blissymbol Printer" adı verilen yazılım programını geliştirdi. Zimmerman'ın bir bilim fuarı için okul projesi olarak başladığı bu program beyin felci gibi rahatsızlığı olan kişilerin çevresiyle iletişim kurmasına olanak sağlıyor. Kullanıcılar özel dokunmatik ekranı sayesinde ekranda gördüğü sembolleri seçiyor ve program bunları yazılı cümlelere dönüştürüyor.

Monolpoly oyununun yaratıcısı Charles Darrow olarak lanse ediliyor. Ancak gerçek pek öyle değil, tarihin bu en popüler oyunun kuralları Elizabeth Magie tarafından konuldu. Magie'nin kuralları yenilikçi bir oyun oluşturup sahte paralar ve mülklerle servet biriktirmekten geçiyordu. 1904'te tasarladığı oyunun adı da 'The Landlord's Game' idi. Aynı oyun, 'Monopoly' ismiyle Parker Brothers tarafından yayınlandı. Parker Brothers, oyunun mucidi olarak görülen Darrow'a 500 dolar ödedi. Ayrıca Magie'den de patentini alarak bir nevi bu popüler oyunun 'tekelini' ele almış oldu.

Bath, katarakt ameliyatlarında kullanılan yeni bir methodla 1988 yılında patent alan ilk Afro-Amerikan kadın doktor oldu.

Evde genellikle yalnız yaşayan hemşire Marie Van Brittan Brown, kendini daha güvende hissettirecek bir yöntem arayışındaydı. Kocası Albert’le birlikte 1960’larda suçun yükseldiği bir dönemde ilk ev güvenlik sistemini kurdular. Cihaz oldukça komplikeydi. Bir motor tarafından kontrol edilen kamera gözetleme deliğinden bakıyordu. Görüntüler ise yatak odasındaki ekrana aktarılıyordu. Ekran düzeneği ise alarm tuşuyla desteklenmişti.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kullanlılan uzun ömürlü Nikel-Hidrojen pillerinin mucidi Porto Rikolu bilim insanı Olga D. Gonzalez-Sanabria. Gonzales-Sanabria, bu pil teknolojisini 1980’lerde NASA’nın Glenn Araşatırmalar Merkezi’nde keşfetmişti.

Merkezi ısıtma sisteminin mucidi Parker ABD’den patent almak için 1919 başvuru yaptı. Sistem sayesinde tüm binanın sıcaklığı düzenlenip, ısı her odaya dağıtılabiliyordu.

Macaristan doğumlu biyofizik uzmanı Telkes evlerde kullanılabilen güneş enerjisiyle ısıtma sisteminin mucidi. 1925 yılında yerleştiği ABD’de vatandaşlık alan Telkes Westinghouse Electric şirketinde araştırmacı mühendis olarak çalıştı.

Tsukamoto, kök hücre izolasyonunun patentini 1991’de aldı. Kanser hastalarının dolaşım sistemini anlama ve hastalığın muhtemel tedavisi için devrim niteliğinde bir araştırmaydı. Tsukamoto, araştırmalarına devam ediyor.