genel

Gizli tanık 'kedicik' Adnan Oktar'ın tüm pisliğini ortaya döktü

Abone Ol

Adnan Oktar ve adamları hakkında açılan ancak 2013'te zaman aşımından düşen davanın dosyasındaki 'Gizli Tanık' ifadeleri örgütün o dönemdeki faaliyetlerine de ışık tutar mahiyette. Milliyet'in haberine göre bu soruşturmada '3 Numaralı Gizli Tanık' olarak ifade veren bir mağdur, Adnan Hoca grubunun içinde kaldığı dönemde yaşadıklarını bütün ayrıntılarıyla anlatıyor. "Telkinlere inandım" İfadelerdeki detaylar yapılanmanın içindeki çarpık ilişkileri ve yapının nasıl işlediğini de ortaya koyuyor. Örgüte çocuk yaşta girdiği anlaşılan ve örgüt içindeki 40'tan fazla kişiyle ilişkiye girdiğini söyleyen gizli tanığın ifadeleri şöyle:

"16 yaşımdayken, sonradan Adnan Hoca grubundan olduğunu öğrendiğim bir şahısla tanıştım. Bana dini telkinlerde bulundu, ibadet etmem gerektiğini ve bu ibadeti herkes tarafından bilindiği şekilde değil de günde iki vakit; sabah akşam ikişer rekât halinde ve her rekâtta birkaç kelime söyleyerek yapabileceğimi söyledi. Hatta çırılçıplak da yapabileceğimi söyledi. Bana mantıksız gelmişti ama yapılan telkinlerle ben de buna inanmaya başladım. Kısa bir süre sonra beni grubun diğer üyelerinin de kaldığı evlere götürmeye başladı. Erkek arkadaşımın telkinleri sonucunda kendisinin grubundaki diğer arkadaşlarıyla birlikte olmamın sevap olacağına inanmaya başladım."

"Hastalık kaptım" "Bu dönemde arkadaş grubunun üyesi olan A.T, A.A, A.Ç, A.A.B, A.A, A.K, B.B, B.Y, B.S, H.A, C.Y, C.G, E.E, F.T, F.K, H.E, İ.T, K.K, M.M, M.D, N.A.K, N.N, O.B, U.Z, Ö.B, A.S.E, S.U, S.A, S.S, S.K, S.M, T.K, U.S.T adlı şahıslarla çeşitli şeklilerde ilişkiye girdim. Bu ilişkiler sebebiyle cinsel hastalıklara yakalandım. Tedavi gördüm. Bu hastalıklara diğer bazı kızlar da yakalanmıştı. Doktor bu hastalığın sebebini çok eşlilik olarak açıklamıştı.

Grubun içinde 'Cariye' olarak bilinen kızların evine gidip gelmeye başladım. 'Abi' olarak nitelendirilen Adnan Hoca'nın yazdığı iddia edilen kitaplar sürekli okutuluyordu. 'Kardeşler' olarak nitelendirilen grubun evlerinde de sürekli ilişkiler oluyordu. Buradaki B.G, T.A.T, D.A, Ç.Y, S.S, B. ve İ. adlı kızlar da aynı şeyi yapıyordu."

"Tevrat Antalya'dan çıkacak" "Adnan Hoca'dan '100 senede bir gelen kurtarıcı' olarak bahsediliyordu. Erkeklerle ilişkilerin Kardeşler'e ve Adnan Hoca'ya itaatin bir gereği olduğu, bunun bir 'hizmet' olduğu ve karşılığının da öbür dünyada görüleceği söyleniyordu.

Onların arasından ayrılanın da cehenneme gideceği söylenerek sürekli baskı yapılıyordu. Grup üyelerine ağırlığın cinselliğe değil dini bilgilere verilmesi gerektiğini söylediğimde Abi'nin (Adnan Hoca) bu konuları iyi bildiğini, sadece itaat etmem gerektiğini söylediler."

Lüksün cazibesi..." "Evlerdeki koltuklar genelde altın varaklı aynalar, plazma televizyonlar, şirketlerde de genelde deri koltuklar kullanılarak lüks ve cazip bir hava oluşturuluyordu. Özellikle yatak odalarında yatağın karşısında aynalı bir dolap olurdu. Kişinin kendi boyun bölgesi ve (bazı mahrem noktalarına) bakması haram kabul edildiğinden bu bölgelerin ancak aynaya bakılarak görülebileceği söyleniyordu.

Bir gün Ortadoğu'ya hâkim olunacağı, Antalya bölgesinden Tevrat'ın en eski halinin çıkacağı, bunun da bizim kutsal kitabımız ile aynı olacağı söyleniyordu. Kardeşler 'Abi'yi hayvanlarla konuşurken gördüklerini söyleyerek onu gözlerinde büyütmeye çalışıyorlardı."

"İncel bel" kontrolü "Evdeki 5 kişiyle birlikte Adnan Hoca'nın Vaniköy'deki evine gittik. Gitmeden önce kardeşlerden birisi bana açık dekolte bir elbise giyerek gitmemi söyledi. Ancak ben kapalı bir kıyafetle gittim. Adnan Hoca geldiğinde yine kardeşlerin telkiniyle ayağa kalktım. Adnan Hoca oturduğu yerden yanına çağırdı. Elleri ile bellerimizin inceliğini kontrol etti. Dudağımı eliyle aşağı yukarı ittirip ağzıma baktı. Kitaplarını okumamızı, kardeşleri dinlememizi, şirket işlerine yardımcı olmamızı söyledi. Bir kadın ve erkeğin yalnız oldukları zaman ilişkiye girmeleri yasaktı.

İlişki sırasında bir erkek odaya rahatlıkla girip çıkabiliyordu. Bizi ailelerimizden soğutmak için ailelerimizin 'münafık' olduğu söyleniyordu. Birinin tercih edilmesi gerekirse kendilerinin tercih edilmesi gerektiği ancak aileler tarafından para verilir ve bu paralar da 'Kardeşler' için harcanırsa ailelerin sevaba gireceği anlatılıyordu. 'Adamlık Dini' diye bir kitapları vardı. Bizim için ölçü bu kitaptı. Dış dünyayla temasa geçmeye başladığımda yaptığım şeylerin ne kadar korkunç şeyler olduğunu anladım. Bu şahıslarla irtibatı kestim."