genel

Dünya şampiyonu engelli yüzücü üniversiteyi üstün başarıyla bitirdi

Abone Ol

Dünya şampiyonu milli paralimpik yüzücü Beytullah Eroğlu, İstanbul Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesini üstün başarı ile bitirdi.

Fiziksel engelli yüzücü Beytullah Eroğlu, yetenek sınavı ile girdiği İstanbul Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinden yine üstün başarı ile mezun oldu. Kahramanmaraş'ta yaşayan babası Mustafa, annesi Şevval, kardeşleri Enes, Hilal ve Recep Eroğlu da Beytullah'ın mezuniyet sevincine ortak olmak için İstanbul'a geldi.

Okul ve spor hayatını AA muhabirine anlatan Eroğlu, engeline ve günde iki antrenman yapmasına karşın okulunu üstün başarıyla bitirdiği için mutlu olduğunu anlattı.

Engelli olma durumunun hamilelik döneminde fark edilmediğini ifade eden Eroğlu, Dünyaya geldikten sonra ailem 'Bu bize Allah'ın bir lütfu, hediyesidir' diyerek kabul etmişler. Bunun araştırmasını da pek yapmamışlar. Federasyon ve paralimpik doktorumuzun öngördüğü şey annemin yaşının küçük olması ve akraba evliliği olmasının bu sonuca yol açma ihtimalinin yüksek olduğu. Kardeşlerimde ve yakın akrabalarımda başka engelli yok." diye konuştu.

Spora 2001 yılında eski milli takım antrenör Osman Çullu'nun yönlendirmesiyle başladığını bildiren Eroğlu, o dönem engelli çocukları spora yönlendirmek için yapılan tarama neticesinde yüzmeye başladığını aktardı.

Kendisine Avrupa ve dünya şampiyonu eski milli güreşçi olan amcası Şeref Eroğlu'nu örnek aldığını dile getiren Eroğlu, şöyle konuştu: "Hep bir gün amcam gibi olur muyum acaba?' diye yola çıktım ve o yolda devam ediyorum. İlkokula ailemin ısrarlarıyla başladım.

Aynı dönemde yüzmeye başladım. Orta okulu sınıf birincisi olarak bitirdim. Orta okul ve lisede sınıf başkanı oldum ve şu an üniversiteyi bitirdim.

Aile zoruyla başladığım eğitim hayatıma paralel yüzme de yaptığım için bunun faydalarını gördüm. Yüzme güçlü kişiliğimin oluşmasına katkı sağladı.

Özgür irademin ve kendi potansiyelimin farkına vardım. Spor insana kesinlikle öz güven katıyor. Özellikle engelliler de hiçbir şey yapamayacağını düşünürken sporla bir şeyleri başardıklarını gördükten sonra daha başarılı olacaklarını görecekler."

Ailesi tarafından normal bir birey gibi yetiştirildiği için hiç engelli okuluna gitmediğini belirten Eroğlu, kendisini engelli değil normal bir insan gibi gördüğünü, okul hayatında da arkadaş ve öğretmenlerinin kendisinin engelli olduğunu unuttuğunu söyledi.

Engelli olarak spor yapmanın zorluklarına değinen Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben yürüyen bir engelli olduğum için çok fazla zorluklarla karşılaşmıyorum. Ancak tekerlekli sandalye kullanan bir engelli çok daha fazla zorluklarla karşılaşabiliyor.

Havuz sporunda da böyle. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübünde bizler için her türlü imkan oluşturulmuş durumda ama Anadolu'da ve birçok şehirde bu tür imkanlar yok.

Bir engellinin havuza girmesi gerçekten meşakkatli bir iştir. Eminim çok zorlanıyorlardır ama biz yavaş yavaş bunları aşıyoruz. Bu hükümetle hiç yapılmayanları yaptık, hala da yapmaya devam ediyoruz. Bence engelli kardeşlerimizin biraz daha istekli ve arzulu olmaları gerekiyor.

Bundan önce yapılmayanlar şu anda yapılıyor ama biz engelliler sokağa çıktığımız, spor salonlarına gittiğimiz, eksikleri gösterip bunların yapılması gerektiğini talep ettiğimiz sürece eminim engelliler konusunda Avrupa’daki bütün ülkeleri geçerek en duyarlı, en gelişmiş ülke olacağız."

Eroğlu, engellilerin psikolojik olarak da zor durumda olabileceğini ifade ederek ailelerinin mutlaka çocuklarına destek vermeleri gerektiğini vurguladı.