Dostu düşmanı ayırmanın 5 yolu

Dev hizmet! Sahtekarları ayıklıyoruz… Ah keşke bu kadar kolay olsa. Yıllar süren dostluklar, iç içe geçmiş arkadaşlıklar, sürekli birlikte geçirilen zamanlar, birbirinin derdine ortak olmalar…. Dostluk ne güzel şey. Hayatınızda ‘bu benim dostum’ dediğiniz kaç kişi var? Daha da önemlisi nereden anlıyorsunuz onun gerçekten dostunuz olduğunu?

GERÇEK DOSTLAR; Dinler ve empati kurar Derdimizi sıkıntımızı anlattığımızda aslında ihtiyacımız olan akıl almak değildir. Birinin bizi dinlemesine ihtiyaç duyarız. Hatta anlattıkça konuya karşı mantıklı yaklaşmaya başlarız çünkü insanın kendi sesinden hikayeyi dinlemesi bambaşka bir deneyimdir. Gerçek bir dost bizi uzun uzun dinleyen, durumu bizim gözümüzden değerlendiren bir yaklaşımı tercih eder.

GERÇEK DOSTLAR; Objektif yaklaşır İnsan dostu ile tartışır mı demeyin. Sağlıklı ilişki ve iletişim fikir alışverişinin ve zaman zaman fikir ayrılıklarının olması ile gelişir. Dost dediğimiz birinin bize sürekli ‘haklısın’ dediğini düşünün. Sürekli haklı olma ihtimaliniz ile toplayın, ‘Aaaa ne kadar haksızmışım’ dediklerinizden çıkartın... :)

GERÇEK DOSTLAR; Üstünlük savaşı yapmaz Kıskançlık, çekememe, kendini ön plana çıkartma, kuyusunu kazma, iğneleyici laflar…vs… Hayır hayır bunların olabileceğinden şüphe bile etmeyiz gerçek dostta.

GERÇEK DOSTLAR; Değiştirmeye çalışmazlar Birini olduğu gibi kabul edebilmek için önce anlamak gerekir. Anlamak ve doğru yorumlamak. İşte gerçek dostun en önemli özelliklerinden biri de bu. Olduğu gibi, her nasılsa öyle kabul etmek.

GERÇEK DOSTLAR; Sitem etmez Hayat şartları, iş yoğunluğu, sınavlar, çocuklar gibi hayatımızın dengesini değiştirebilen durumlarda görüşememek veya konuşamamak gerçek dostlar için asla sorun olmaz. Gönül birliği denen şey tüm gücü ile sahnededir.