Bahar alerjisine karşı ortamı doğru havalandırmanın önemi

Ülkemizde kıyı bölgeler başta olmak üzere, şubat ayından mayıs ayına kadar etkisini gösteren bahar alerjisinin birçok insanın hayatını etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Şengül, “Bahar alerjisinin aktif dönemi küresel iklim değişikliğine bağlı olarak her yıl uzadığından duyulan rahatsızlık da artıyor. Kovid-19 gündemi nedeniyle hastalar bize endişeyle başvuruyor.

Uzman olmayanlar için söyleyelim, en ayırt edici bulgu alerjide ateş görülmemesi ve Kovid-19’da burun tıkanıklığı olmadan koku ve tat alamama belirtisi ortaya çıkmasıdır. Ancak bahar alerjisi yaşayan kişiler, Kovid-19 enfeksiyonuna yakalanırlarsa hapşırmalarının şiddeti ve sıklığına göre virüsü yaymada büyük risk oluşturur” dedi.

Prof.Dr. Şengül, bahar alerjisiyle mücadelede doğru havalandırma için önerilerini de sıraladı: -İç mekanların havalandırılmasına dikkat edilmeli. -Kapalı alanların havalandırılması için özellikle polen salınımının yoğun olduğu sabah saatleri değil havanın durgun olduğu saatler tercih edilmeli.

-Alerjiden korunmak için pencereleri sürekli kapalı tutmak ev akarlarının oluşmasına ve küf yoğunluğuna sebep olarak başka alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Özellikle evcil hayvan sahipleri uygun saatlerde evin iç ortamını mutlaka havalandırmalı.

-Merkezi havalandırma ve iklimlendirme yapılan binalarda üfleme ağızlarına hepa filtre takılmalı ve havalandırmada taze hava oranı artırılmalı.

İş yerlerinde ve otomobillerde kullanılan klimalar seçilirken ve kullanılırken ise aşağıdaki hususlara dikkat edilmeli:

-Güvenilir markaların hepa filtreli ve iyonizer modelleri tercih edilmeli. -Klima düşük fan modunda çalıştırılmalı. -Klima sürekli çalıştırılmamalı. -Klimanın yönü hastaların üzerine üflemeyecek şekilde ayarlanmalı. -Klimaların bakımı ve temizliği, yetkili servislerin uzman personeli tarafından düzenli olarak yapılmalı.