Yükselen kira fiyatlarıyla beraber fırsatçılık dur durak bilmiyor. Kiracılar kiraladıkları evleri günübirlik kiraya, turistlere vermeye başladı. 
Evleri kendileri düşük fiyattan kiralayıp daha fazlasına kiraya veriyorlar. Ancak "kiracı, kiralananı kısmen veya tamamen başkasına devir ve ciro edemez" maddesi yer alıyorsa böyle bir şey yapmaya kiracıların hakkı olmuyor. Böyle bir durum anlaşıldığında kiracıyı evden çıkartma hakkı doğuyor.

Gayrimenkul hukuku uzmanı Avukat Güngör'den ev sahiplerine ve kiracılara dair açıklama şu şekilde : “Alt kiralama eğer sözleşmede yer alıyorsa yapılabilir. Sözleşmede yer almadığı halde yapılıyorsa bu sözleşmeye aykırılık anlamına gelir ve geçerliliği yok. İzin vermediği halde böyle bir durum tespit eden mülk sahipleri tahliye davası açma hakkına sahip. Ayrıca mal sahipleri haksız işgali öğrenmesinden itibaren 60 gün içinde kaymakamlığa dilekçe ile başvurarak taşınmazın tahliyesini talep edebilir. Kaymakamlık keşif yoluyla inceleme yapar. Eğer alt kiracı olduğunu iddia eden kişi kira sözleşmesini sunamazsa veya alt kiracı olduğunu ispat edemezse tahliye işlemi gerçekleştirilir. Sözleşmeye aykırı alt kiralama kiracıları da mağdur eder. Siz ev ya da oda kiraladığınız kişinin yetkisi olduğunu sanıp ödeme yapar ve eve yerleşirsiniz, sonrasında tahliye talebi ile baş başa kalabilirsiniz. Bu nedenle alt kiralama yapacak kişiler asıl sözleşmeyi görmeli ve mutlaka kendi için de bir sözleşme talep etmeli. Önemli bir konu da kira ödeme sorumluluğu ile ilgili. Ev sahipleri onayı ile yapılan alt kiralamada kira bedelini, asıl sözleşme yapılan ilk KİRACI ödemelidir. Ev Sahibi alt kiracıdan ödeme talep edemez. Ancak ilk kiracı ödeme yapmıyorsa, ev sahibi bu durumda evdeki eşyalara tutma hakkını kullanabilir. Alt kiralama yapan kişi, bir sözleşme yapsa dahi, eğer asıl sözleşmede bu yetki yoksa sözleşmesi geçersiz kalır. Alt kira sözleşmesinin süresi asıl kira sözleşmesinin süresinden daha uzun süre olarak kararlaştırılamaz. Asıl kira sözleşmesi sona erdiğinde alt kira sözleşmesi de sona erer.”