ABD Merkez Bankası (Fed), piyasaların diken üzerinde beklediği faiz kararını açıkladı. Fed, beklentiler dahilinde 75 baz puan faiz artışına giderek; politika faizini yüzde 1,50-1,75 seviyesine çıkardı. Banka 1994 yılından beri yani son 28 yıldaki en sert faiz artırımını gerçekleştirmiş oldu. Faiz kararından sonra Fed Başkanı Jerome Powell, basın toplantısında önümüzdeki toplantılarla ilgili projeksiyonlarda bulundu. Powell’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle oldu: “Faiz artırım hızı verilere bağlı olacak. 75 baz puanlık artırımın sürekli hale gelmesini beklemiyoruz. Gelecek toplantıda 50 veya 75 baz puan artırım olabilir. Politikayı bu yılın sonunda ılımlı şekilde sınırlayıcı bir seviyede görmek istiyoruz. Politika faizi için bu ılımlı sınırlayıcı seviye yüzde 3-3,5 aralığında.” İşte uzman isimlerin Fed’in mesajları ile ilgili değerlendirmeleri:

 ŞAHİN FED PİYASALARI POZİTİF ETKİLEDİ

Uzmanlar değerlendirdi: Şahin Fed piyasaları pozitif etkiledi
ABD Merkez Bankasının karar setini oldukça şahin diye tanımlamak yanlış olmaz. 1979 petrol krizinin ılımlı bir benzeri olarak görebileceğimiz 2022 yılı, sadece ABD değil tüm dünyada yüksek enflasyon sorununa sahne oluyor. Enerji fiyatlarının neden olduğu bu problemi çözmek için FED ekonomiyi yavaşlatma pahasına faiz artırımlarını sürdüreceğini açıkladı.

Yüzde 1,75’e yükselen politika faizini, önümüzdeki aylarda enflasyonda hızlı bir geri çekilme yaşanmazsa muhtemelen 12 ay sonra yüzde 4,00 seviyesinde göreceğiz. Para politikasında gerçekleşen bu önemli değişimin şüphesiz ABD ve bu kanal üzerinden dünya ekonomisi üzerinde etkileri olacak. FED bu etkinin ABD özelinde bir durgunluk olmasını beklemiyor. Tahmini; 2023 yılında ekonominin yüzde 1,7 2024 yılında da yüzde 1,9 büyüyeceği yönünde. Bu karar & tahmin setinin sürpriz bir yanı var mı derseniz hayır yok. Geride kalan beş işlem gününde tahvil faizlerinin 60 BP dolar endeksinin yüzde 4 yükselmesi bu beklentinin sonucuydu. Beklenen kötü haberin bekleneni aşmayan bir ölçüde gerçekleşip geride bırakılması önümüzdeki gün-haftalarda piyasalarda pozitif etki gösterebilir, dolar endeksinde ve tahvil faizlerinde geri çekilmelere şahit olabiliriz.

ABD Merkez Bankası FED’in faizi 50bps artış beklentisi, son açıklanan ABD tüketici enflasyon verisinin beklentilerin oldukça üzerinde gelmesinden sonra 75bps seviyesine çıkmıştı. Bugün bu beklentiler paralelinde gelen 75bps artışın gerekçesi Powell’ın açıklamaları öncesinde yayınlanan FED basın bültenine eklenmiş olan “Komite, yüzde 2 enflasyon hedefine geri dönülmesi konusunda güçlü bir şekilde kararlıdır.” ibaresi ile açıklanmış oldu. Ardından Powell hem konuşması, hem de soru cevap kısmında enflasyonu indirmek konusunda kesin kararlı olduklarını birçok defa vurguladı ve en önemlisi de sonraki toplantılarda yine 75bps artış yapabileceklerinin sinyalini verdi. Bana göre dikkatleri çeken konu uzun zaman sonra FED Başkanı Powell’ın tahminlerde yanıldıklarını ve artış hızını kesmeyen enflasyon trendini kendilerini şaşırttığını söylemesiydi. Bunu yine bir nevi açık ve şeffaf iletişim şeklinde yorumlayabiliriz fakat diğer taraftan Powell’ın bu seferki tutum ve söylemleri önceki toplantılara kıyasla daha çekingendi ve FED’in 50bps üzerinde bir artış yapma zorunluluğu altında kalmasından ötürü çok da memnun olmayan bir görüntü sergilemesiydi. Bundan sonraki gelişmelerin gelen değişkenlere bağlı olacağını söylemesi, enflasyonun bariz yukarıda seyretmesini kendilerini şaşırttığını söylemesi ve olağanüstü bir belirsizlik ortamının varlığından bahsederek dış etkenlerden bahsetmesinin pek de alışık olmadığımız bir Powell görüntüsü verdiğini düşünüyorum.


POWELL KONUŞURKEN PİYASALARDA NELER OLDU?

Uzmanlar değerlendirdi: Şahin Fed piyasaları pozitif etkiledi
FED kararından önce 1820 dolar seviyesinde olan Ons Altın fiyatının bir ara 1840 dolara çıktığını gördük ve daha sonra 1833 dolar seviyelerinde yer buldu. ABD borsa endeksleri Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq’ın Powell’ın konuşmasından yarım saat sonraki zaman diliminde sırasıyla yüzde 1,67, yüzde 2.37 ve yüzde 3.52 ile oldukça yukarılarda seyredip sonra nispeten gevşediğini gördük. ABD dolar endeksi gerileme kaydederken diğer ülke para birimleri arasında günlük değer kayıplarında en iyi direnen para cinsi TL olarak ön plana çıktı.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

FED Başkanı Powell enflasyonu uzun vadeli beklentilerde yüzde 2 hedefine çıpalamak konusunda son derece kararlı olduğunu söylerken bundan sonraki toplantılarda yine 75bps artış yapacağının sinyalini verdi. Bizim açımızdan bakıldığında eğer içeride TL fiyat istikrarı sağlanamaz ise TL’nin ABD doları karşısında değer kayıpları Temmuz ve sonraki aylarda hızlanacaktır. FED bundan sonra oldukça şahin bir tavır izlerken ABD ekonomisini resesyona sokmamak için işgücü piyasasını canlı tutmaya çalışacaktır. Devamında sıkı para politika adımlarının diğer Merkez Bankaları tarafından da atılmasında öncü olacaktır diye düşünüyorum. Bu durum tüm dünyada resesyona girmemek için bıçak sırtı denge yönetimi gerektiriyor. Eğer ekonomi yönetimi küresel çaptaki para politikaları ile uyumlu olmadan, yurtiçindeki enflasyon sorununu sadece dış etkenlere bağlamaya devam eder ve enflasyon ile mücadele kapsamında gereken adımları atmaz ise FED’in 75bps artışları karşısında küresel likidite sıkışıklığı ve paranın artan maliyeti karşısında hanehalkları ve özellikle reel sektördeki firmalar tarafında bugünden daha yüksek seviyede önemli finansal sıkıntılar gündeme gelebilir.