Çalışan herkesin çok merak ettiği soru. '8 yıldır bir firmada çalışıyorum. Ancak ücretlerimiz geç ödeniyor, bazen iki üç ayı buluyor.
Biz de faturalarımızı geç ödeyip cezalı duruma düşüyoruz. Bir çalışan olarak bu konuda haklarımız nelerdir?' Yeni Asır yazarı Faruk Erdem yazısında yanıt verdi.

Çalışanların ücretleriyle ilgili düzenleme, İş Kanunu'nun 32. Madde'sinde bulunuyor. Bu maddede ücretin tanımı yapılırken, ne zaman ve nasıl ödeneceği de belirtiliyor. Buna göre ilgili maddede ücret "Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır" şeklinde tarif ediliyor.

Yine aynı maddede, "Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak; kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme yapılabilir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir" deniliyor.


5 YIL SÜRESİ VAR

Yasada tarif edilen bu ücretin ne şekilde ödeneceği de belirlenmiş durumda: "Buna göre ücret en geç ayda bir ödenir.
İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir. İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur. Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır."


EN YÜKSEK FAİZ UYGULANIR

Dolayısıyla yasada da açıkça görüldüğü üzere ücretler en geç bir ay sonra ödenmek zorunda. Eğer ödenmez ise ücret geciktirilmiş demektir. Bununla ilgili hakları ise yine İş Kanunu'nun 34. Madde'sinde görüyoruz. Bu maddede geciken ücretlerle ilgili şu hüküm bulunuyor: "Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri, sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz."

MÜCBİR SEBEBE DİKKAT

Görüldüğü gibi 20 gün sonra işçi isterse, iş görme borcunu yerine getirmeyebiliyor. Ancak buradaki 'mücbir sebep' kısmına dikkat etmek gerekiyor. Eğer sektörel, bölgesel ya da şirketle ilgili bir kriz durumu varsa bu yüzden ödenemiyorsa durum değişir. Ancak keyfi geciktirmeye işverenin hakkı bulunmuyor. Diğer yandan; 6552 Sayılı Kanun'un ile 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 36. Madde'sinin son fıkrasında yapılan değişiklik ile özel ya da kamu ayrımı yapmaksızın tüm asıl işverenler açısından ödenmeyen ücretler konusunda geniş bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre; asıl işverenler alt işverene iş vermeleri halinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ödenmeyen ücretleri hak edişten keserek işçinin banka hesabına yatırmak zorundadır.


FESİH HAKKI BULUNUYOR

Yukarıdaki hükümler çerçevesinde iş görme borcunu yerine getirmeyen işçiye yine de ücreti ödenmiyorsa ve mücbir sebep de ortada yok ise bu kez İş Kanunu'nun 24. Maddesi devreye girebilir. Bu maddenin "Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Uymama" bölümü haklı fesih sebepleri sayılırken, e bendinde "İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse" ibaresi yer alıyor. Dolasıyla hiç ödenmeyen ya da eksik ödenen ücret, işçiye tazminatını alarak işten ayrılma hakkı da tanıyor. Burada sözleşme de çok önemli. Sözleşme yapıldıktan sonra buna her iki tarafın da uyması gerekiyor. Uyulmadığı zaman her iki taraf açısından da haklı fesih imkanı doğuyor. Bu yüzden işe girerken yapılan sözleşmeler büyük önem taşıyor.