Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde DSİ tarafından yapımı tamamlanan 34 hidroelektrik santralinin açılış töreninde konuşuyor. Hidroelektrik santrallerin Türkiye'ye yıllık 2,7 milyar lira ekonomik fayda sağlayacağını söyleyen Erdoğan, "Kendilerini 6 yılda amorti edecek hidroelektrik santrallerimiz ardından uzun yıllar ekonomimize katma değer katmaya devam edecektir" dedi. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "34 hidroelektrik santralimiz 653 kw/saat kurulu güce ve yıllık 2.3 kw/saat enerji üretim kapasitesine sahiptir. Yatırım bedeli 16 milyar lirayı bulan bu santraller ülkemize yıllık 2,7 milyar lira ekonomik fayda sağlayacaktır. Kendilerini 6 yılda amorti edecek hidroelektrik santrallerimiz ardından uzun yıllar ekonomimize katma değer katmaya devam edecektir. "Su medeniyettir. Suyunuz varsa medenisiniz, yoksa gayrımedenisiniz. Ülkemiz sınırlarını da aşıp denizin altına döşediğimiz borularla Kuzey Kıbrıs'a kadar suyu götürdük. Laf üretmedik iş ürettik. Dere ıslah çalışmalarının sayısını da 5 binden 10 bin 267 sayısına çıkararak hem yerleşim yerlerimizi hem arazilerimizi koruduk. Ülkemizin en büyük kalkınma projesi GAP'ı hızlandırdık. 8 baraj ve 23sulama tesisinden oluşan Silvan projesini de süratle tamamlayacağız. Projenin ana yapısı olan ve Atatürk Barajı'ndan sonraki ikinci büyük eseri olan Silvan Barajı yakında su tutmaya ve enerji, üretmeye başlıyor. "Neresinden bakarsanız bakın ülkemizin sınırlı su kaynaklarını en verimli şekilde kullanacak yatırımları hızla yaptık yapıyoruz. İklim değişikliği gibi küresel tehditlerin daha çok konuşulmaya başlandığı bu dönemde yatırımların değeri daha iyi anlaşılacaktır. Biz dünyaya sözümüzü ülkemizi eserlerimizle donatarak söyledik söylüyoruz. Bu konuda da iddialıyız. "Şimdi sıra asıl hedeflerimizde yani 2053 vizyonumuzu hayata geçirmekte. "Dünyada kendi ülkesinin ve milletinin felaketinden medet umacak hatta bunu açıkça dileyecek kadar sefil bir güruhun yaşadığı bir başka yer var mıdır bilmiyorum! Şimdi kardeşlerim 18 Mart Çanakkale Köprüsü, başlarken bizimle dalgalarını geçtiler. Bunlara göre olmaz çünkü iki kulenin arasındaki açıklık mesafesi dünyada eşi benzeri olmayan bir 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nü yapıyorsunuz. Bunların havsalası bunları almaz. Biz oralarda yeri geldi günler bekledik ya. Ama şimdi 6 dakikada karşıdan karşıya geçiyorsun. Aynı şeyi Yavuz Sultan Köprüsü'nde yaptık aynı şeyi Nissibi Köprüsü'nde yaptık. Bunlar kalkacak da Şanlıurfa İle Adıyaman'ı buluşturacak. Bunlar medeniyet dediğin zaman sadece İstanbul İzmir Ankara buraları anlıyor. Biz yola çıkarken ne dedi? Batı'da ne varsa Güneydoğu'da da o olacak. Üniversitelerimizi 81 vilayetimizin hepsine taşıdık mı? Taşıdık. Ne dediler? Ya bu kadar üniversiteye ne gerek var? Yav bizim derdimiz Hakkâri'deki yavrumuzu İstanbul'a Ankara'ya taşımak değil. Bütün doçentlerimizi profesörlerimizi oraya taşımak. Hani Tatlıses bir gün dedi ya 'Oxford vardı da biz mi gitmedik ' diye, biz de şimdi hepsini ta Hakâri'ye kadar taşıdık. Bu bir şeyi gösteriyor. Medeni olmak budur. Modernleşme budur. Çağı yakalamak budur. Çağdaş mücadele budur.