İSTANBUL (AA) - Ağız kanseri teşhisi konulan 48 yaşındaki Sevgi Melikoğlu, Medipol Mega Üniversite Hastanesi’ndeki uzman ekiple gerçekleştirilen ameliyat ve tedavi sonrası sağlığına kavuştu.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada, hastanın kendi bacak kemiğinden yapılan çene nakliyle ağız kanserinden kurtulduğu bildirildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Melikoğlu, tedavi öncesi ağzının içinde yaralar oluştuğunu belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Ağzımın iç tarafında iltihap oluştuğunu gördüm. Ağrı yoktu. Sonra çenemin altında bir şişlik fark ettim. Önce çok önemsemedim sonra aradan bir ay geçtikten sonra, şişlik büyümeye başladı. Akabinde diş doktoruna gitme kararı aldım. Diş hekimim de beni hemen Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi bölümüne yönlendirdi. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi bölümüne başvurduktan sonra MR çekimleri ve patoloji sonuçlarını Yusuf hoca değerlendirdi. Hemen ameliyat kararı alındı. İki gün sonra ameliyata girdim. Şu anda sadece ameliyattan kalan biraz uyuşukluk var ama onun haricinde beni sağlığımla ilgili kısıtlayan bir şey yok. Rahatlıkla yemek yiyebiliyorum. Ameliyat öncesinde ağzım kapanmıyordu, diş etim dışarda görünüyordu. Hocamın şişliğin ineceğini belirtmesine rağmen ben aksini düşünüyordum, ama sonunda dediği gibi oldu. Sağlığıma yeniden kavuştum”

Hastalığın yayılması ve yüz kayması yaşayacağı endişesi yaşayan Melikoğlu, "Çene kemiğimi değiştirdiler. Işın tedavisi ve kemoterapi aldım. Yüz şeklimde bir değişiklik olacağını düşündüm. Farklı bir merkezde ağzımda kayma olabileceği söylenmişti. Korkuyordum. Bilirsiniz, kadınlar estetiğe önem verir, bu sebeple bu ihtimal beni çok korkuttu. Aynı zamanda hastalığımın yayılması düşüncesi de beni ürkütüyordu. Çok şükür öyle bir şey olmadı. Eşim ve kızım hep yanımdaydılar destek oldular, onlar sayesinde huzur buldum. Moral çok önemli tabii. Ancak insanlar ne kadar destek olsalar da içimdeki korkuyu yenemiyordum. Neyse ki hekimim beni çok cesaretlendirdi. Sigara içip içmediğimi sorarsanız, maalesef ki içiyordum. Keşke hiç başlamasaydım." ifadelerini kullandı.


- "12 saatlik süren ameliyatta 10 kişilik ekiple çalıştık"


Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Bölümü’nden Öğretim Üyesi Dr. Yusuf Durna ise tıbbi süreci şöyle açıkladı:

"Hastamızın boğazının içinde iyileşmeyen bir yara mevcuttu. Sonuçları değerlendirdikten sonra tek çare ameliyattı. Ameliyattan başka alternatifimiz yoktu. Hastamızda ağız kanseri tanısı vardı ve ağız tabanında oluşan kanser, çene kemiğine de yayılabilirdi. Bunun yanı sıra ameliyatla sadece deri kısmını temizlemek yetmeyecekti. Eğer kemiği tutan kısmı çıkarmazsak kanserin nüksetme olasılığı çok yüksek olacaktı. Çene kemiğinin bir kısmını hastamızın kendi bacağından aldığımız kemik ile değiştirdik. Burada olası bir reaksiyon, iltihap ve enfeksiyonu önlemek için bu kararı verdik. Bu sebeple hastamızın kendi dokusunu almayı daha uygun gördük.

Bu kemiği damarıyla, kasıyla ve derisiyle birlikte aldık. Sonra damarı boynundaki şah damarına bağladık. Bu sayede kemiğin de beslenmesini sağladık. Hastamızın kendi dokusunu alma sebeplerimizden biri de ameliyattan sonra hastamızın tanısı gereği ışın ve kemoterapi alması gerekiyordu. Bu sebeple kendi dokusu en iyi uyum sağlayan dokuydu."

Durna, bu tür vakaların nadir yaşandığını vurgulayarak, “Hastada ameliyat sonrası bacağında sadece deri yaması oluştu. O bölgedeki deri şu an ağzının içinde yer alıyor. Hastamızın kanseri boynuna sıçradığı için kemoradyoterapi de tedavisine eklendi. Çok sık görülen vakalar değil hekim olarak sıklıkla gırtlak kanseri vakaları karşılaşıyoruz. Bu ameliyatı Kulak Burun Boğaz, Plastik Estetik Cerrahi, Çene cerrahisi olmak üzere 3 bölümden hekimler, anestezi uzmanlarımız ve teknikerlerle birlikte gerçekleştirdik. Ameliyatta 10 kişilik bir ekip çalıştık ve yaklaşık 12 saat sürdü." değerlendirmesinde bulundu.